Karantinada ne yapılır sorusu, 2020 yılıyla beraber, hayatımıza artık tamamen yerleşmiştir. Günümüzde, insanlık önemli tarihsel bir sürecin eşiğine gelmiştir. Nitekim, dünyaca ünlü bilim insanları, doktorlar, felsefeciler ve sanatçılar artık insan-ötesi evreye yavaş yavaş geçilecek bir ‘yeni normal’den bahsetmektedirler. Yeni normal denilen süreçte, herkes maske takmaktadır. Kimse zorunda olmadıkça dışarı çıkmamaktadır. Bütün işler, alışverişler evden halledilmeye çalışılmaktadır. Kalabalık ortamlara girmek kesinlikle yasaktır. Eğer, dışarı çıkma zorunluluğu varsa, insanların aralarında en az 1, 5 metre mesafe olması şarttır.
Bu yeni normal süreçle birlikte, bütün yeni yıl, tatil, gezi planları iptal olmuş; kafeler, kitabevleri, dans ortamları, dershaneler, okullar da kapanmak zorunda kalmıştır. Hastaneler hasta insanlarla dolup taşmaktadır. Aşının kalitesinin tartışılması, sayısının az olacağı ve özellikle, yaşlı insanların ölümle burun buruna gelecekleri konularının tartışılması herkeste tedirginlik yaratmaktadır.
Bu süreçle beraber, artık bütün gelişmeler mobil telefonlardan, tabletlerden ve bilgisayarlardan sağlanmaktadır. İnternet kullanmayı bilmeyen, daha gelenekçi insanlar çağın dışında kalarak, işlerini halledememektedirler. Z kuşağı adlı yeni bir gençliğin gelmesi, onların siyasetten sosyal yaşama, ilişkilerden sanatsal olana değin her şeyi belirlemeleri de, tüm değer yargılarını tersine çevirmiştir. Artık, hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Hatta, insan nüfusunun azalacağı ve bir bölümünün de uzaya gideceği konuları hararetle tartışılmaktadır. Peki böylesi bir çağda, hayatımıza giren temel bir kavram olan karantina hakkında ne bilinmektedir? Gelin, bu kavrama biraz daha yakından bakalım. Çünkü, önümüzdeki süreçlerde sık sık onunla vakit geçireceğiz!
Karantina, bulaşıcı ve ölümcül hastalık kapmış insanların, kuluçka döneminde eve kapanarak, bunu diğerlerine bulaştırmaması için uyguladıkları bir tedbirdir. Tedbirin sağlık yönü ağır bastığı gibi, devletlerce yaptırıma tabi tutulan hukuksal yönleri de bulunmaktadır. Karantinaya genellikle sağlık uzmanları, bilim insanları, devlet başkanları, hükümetler vd. gibi işleyen kurum ve kuruluşlardan kişiler karar vermektedirler.
Bununla beraber, karantinada herkes evinde C vitamini almayı, bağışıklık sistemine dikkat etmeyi, pekmez, bal, kuruyemiş tüketmeyi vb. sürdürmelidir. Ayrıca, herhangi belirgin bir semptom görüldüğünde, 14 günlük süreç içinde hastalara özel karantinalar uygulanmaktadır. Doktorlar bu insanlara ilaç vermektedirler. Bununla beraber, çoğu kişi koronavirüsten kurtulsa da, bir bölüm hasta ise vefat etmektedir. Koronavirüse yakalanan bir daha yakalanabilmektedirler. Bu sebeple, kişiler yanlarında hep maske, dezenfektan, kolonya bulundurmalıdır.
Ayrıca, kişilerin online sanat dersleri, online etkinlikler, online gösterimler üstünden de ruhlarını besleyip, online danışmanlık hizmeti de almaları önemli tavsiye edilmektedir. Yoksa, herkesin içi sıkılmaktadır; yanlış iletişimlere mahal verilecek insanlarla muhatap olunması da, hatalara ve yorgunluklara yol açmaktadır. Karantinada kaliteli zaman geçirmek şarttır! Bu yüzden, kişilerin kendilerini çözerek, derinliklerine inerek, hayata umutla sarılarak evde vakit geçirmenin çarelerini yaratmaları gerekir.
Bu yeni normal süreçle birlikte, bütün yeni yıl, tatil, gezi planları iptal olmuş; kafeler, kitabevleri, dans ortamları, dershaneler, okullar da kapanmak zorunda kalmıştır. Hastaneler hasta insanlarla dolup taşmaktadır. Aşının kalitesinin tartışılması, sayısının az olacağı ve özellikle, yaşlı insanların ölümle burun buruna gelecekleri konularının tartışılması herkeste tedirginlik yaratmaktadır.
Bu süreçle beraber, artık bütün gelişmeler mobil telefonlardan, tabletlerden ve bilgisayarlardan sağlanmaktadır. İnternet kullanmayı bilmeyen, daha gelenekçi insanlar çağın dışında kalarak, işlerini halledememektedirler. Z kuşağı adlı yeni bir gençliğin gelmesi, onların siyasetten sosyal yaşama, ilişkilerden sanatsal olana değin her şeyi belirlemeleri de, tüm değer yargılarını tersine çevirmiştir. Artık, hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Hatta, insan nüfusunun azalacağı ve bir bölümünün de uzaya gideceği konuları hararetle tartışılmaktadır. Peki böylesi bir çağda, hayatımıza giren temel bir kavram olan karantina hakkında ne bilinmektedir? Gelin, bu kavrama biraz daha yakından bakalım. Çünkü, önümüzdeki süreçlerde sık sık onunla vakit geçireceğiz!
Karantina Nedir?
Karantina nedir diye sorulduğunda, bunun bir çeşit korunma ve kapanma yöntemi olduğunu söylenebilir. Karantina sözcüğü, 40 anlamına gelen İtalyaca ‘quaranta’ sözcüğünün evrilmesiyle oluşmuştur. 40 gün birçok kadim uygarlıkta önemli bir süreçtir. İtalya denizcilikle geçinen bir ülke olduğu için, Venedik’e gelen gemilerde denizcilerin 40 gün açıkta bekletildikleri ifade edilmiştir. Farklı farklı ülkelere girip çıkan bu insanların hangi hastalıkları ülkelerine getirdikleri de bilinmemektedir. Yine, İslam öncesi Türk kültürünün gelenekleri içinde, 40’ı çıkmak, 41 kere maşallah gibi ifadeler de yer almaktadır. 40; insanın dinlenme, istihareye yatma, arınma, bekleme süreleri için de önemlidir. Ölülerin ardından, 40. gün lokma döktürülmektedir.Karantina, bulaşıcı ve ölümcül hastalık kapmış insanların, kuluçka döneminde eve kapanarak, bunu diğerlerine bulaştırmaması için uyguladıkları bir tedbirdir. Tedbirin sağlık yönü ağır bastığı gibi, devletlerce yaptırıma tabi tutulan hukuksal yönleri de bulunmaktadır. Karantinaya genellikle sağlık uzmanları, bilim insanları, devlet başkanları, hükümetler vd. gibi işleyen kurum ve kuruluşlardan kişiler karar vermektedirler.
Neden Karantina Vardır?
Neden karantina vardır diye sorulduğunda, sağlık için cevabı verilebilir. Nitekim, bilinen ilk karantina cüzam için yapılmıştır. Bilhassa, yayılmacı ve sömürgeci olan Avrupa ülkeleri, Asya’ya ve Afrika’ya hakim olmak adına gitmiş; buralardaki koşulları daha da kötüleştirerek, ayrıca kendi ülkelerine de hastalık taşımışlardır. Bununla birlikte, ilk dönemlerde, İspanya, İtalya, İngiltere gibi ülkelerde veba, grip, uyuz gibi salgınlar da artmaya başlamıştır. İşte bugün de koronavirüsle gündeme gelen karantinanın geçmişi çok eskilere dayanmaktadır. Karantina bir kişinin ya da bir grubun hastalığı geçirme evresinde, bunun mikrobunu diğerlerine geçirmemesi adına vardır.Karantinada Sağlığa Nasıl Dikkat Edilir?
Karantinada sağlığa nasıl dikkat edilir sıkıntısı, herkesin kafasını fazlasıyla meşgul etmektedir. Çünkü, ucunda ölüm deneyimi olan bir hastalık, COVID19’la birlikte pandemi sürecinde hayatımızı kökünden değiştirmiştir. Bu anlamda, uzmanların ilk tavsiyesi, evden gerekli olmadıkça asla çıkılmamasıdır. Özellikle, 65 yaşın üstündekiler, kronik rahatsızlıkları olanlar için durum daha da tehlike arz etmektedir.Bununla beraber, karantinada herkes evinde C vitamini almayı, bağışıklık sistemine dikkat etmeyi, pekmez, bal, kuruyemiş tüketmeyi vb. sürdürmelidir. Ayrıca, herhangi belirgin bir semptom görüldüğünde, 14 günlük süreç içinde hastalara özel karantinalar uygulanmaktadır. Doktorlar bu insanlara ilaç vermektedirler. Bununla beraber, çoğu kişi koronavirüsten kurtulsa da, bir bölüm hasta ise vefat etmektedir. Koronavirüse yakalanan bir daha yakalanabilmektedirler. Bu sebeple, kişiler yanlarında hep maske, dezenfektan, kolonya bulundurmalıdır.
Karantinada Günler Nasıl Geçirilir?
Karantinada günler nasıl geçirilir sorusu kafaları hayli kurcalamaktadır. Öyle ki, dijital dünyaya hapsolmuş insanlar, bu duruma hem kapılmakta, hem de bundan çok rahatsız olmaktadırlar. Karantinada depresyonlar, ev içi şiddetler, cinnet getirme gibi haller, jenerasyon farkları, kavgalar, gürültüler de artmaktadır. Çoğu insan kendini çaresiz, işlevsiz, boş hissetmektedir ve yalnızlık bazen ağır gelmektedir. Bu yönde, insanlara özellikle yazı yazmak, kitap okumak, resim yapmak, enstrüman çalmak, dil öğrenmek, spor yapmak, dans etmek, ahşap boyamak, balkon tarımına girişmek, dikiş dikmek, bulmaca çözmek, film -dizi izlemek vd. gibi çeşitli hobiler tavsiye edilmektedir.Ayrıca, kişilerin online sanat dersleri, online etkinlikler, online gösterimler üstünden de ruhlarını besleyip, online danışmanlık hizmeti de almaları önemli tavsiye edilmektedir. Yoksa, herkesin içi sıkılmaktadır; yanlış iletişimlere mahal verilecek insanlarla muhatap olunması da, hatalara ve yorgunluklara yol açmaktadır. Karantinada kaliteli zaman geçirmek şarttır! Bu yüzden, kişilerin kendilerini çözerek, derinliklerine inerek, hayata umutla sarılarak evde vakit geçirmenin çarelerini yaratmaları gerekir.