Kaçış sendromu nasıl olur?

14.03.2025 0 görüntülenme

Günümüzde adını sıkça duyduğumuz kaçış sendromu, diğer adıyla Anjiyoödem, oldukça nadir görülen ancak yaşamı tehdit edebilecek bir hastalıktır. Vücudun farklı bölgelerinde ani şişliklere neden olan bu durum, erken teşhis ve tedavi ile kontrol altına alınabilir. Peki, kaçış sendromu nasıl olur? Gelin, bu sorunun cevabını ve sendromla ilgili önemli bilgileri birlikte inceleyelim.

Kaçış Sendromunun Temelinde Ne Yatar?

Kaçış sendromu, kılcal damarların geçirgenliğinin artması sonucu kanın sıvı kısmının (plazma) damar dışına sızmasıyla karakterizedir. Bu durum, vücutta yaygın ödeme (şişliğe) ve kan basıncında düşüşe neden olur. Hastalığın nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı faktörlerin tetikleyici olabileceği düşünülmektedir. Bunlar arasında enfeksiyonlar, alerjik reaksiyonlar, stres ve bazı ilaçlar yer alabilir.

Sendromun patofizyolojisinde, damar geçirgenliğini artıran maddelerin (örneğin bradikinin) rol oynadığı düşünülmektedir. Bu maddeler, damar duvarındaki hücreler arasındaki boşlukları genişleterek plazmanın dokulara sızmasına yol açar. Sonuç olarak, vücutta sıvı kaybı, hipovolemi (kan hacminin azalması) ve şok gibi ciddi tablolar ortaya çıkabilir.

Kaçış Sendromunun Belirtileri Nelerdir?

Kaçış sendromunun belirtileri genellikle aniden başlar ve hızla ilerler. En sık görülen belirtiler şunlardır:

  • Yüz, dudak, dil ve boğazda şişlik (anjiyoödem)
  • Karın ağrısı ve kramplar
  • Bulantı, kusma ve ishal
  • Hızlı kalp atışı ve düşük kan basıncı
  • Nefes darlığı ve hırıltılı solunum
  • Ciltte kızarıklık ve kaşıntı (ürtiker)

Bu belirtilerden herhangi birinin görülmesi durumunda vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmak önemlidir. Özellikle boğazda şişlik, solunum yollarını tıkayarak hayati tehlike oluşturabilir.

Kaçış Sendromu Nasıl Teşhis Edilir ve Tedavi Edilir?

Kaçış sendromu teşhisi, hastanın öyküsü, fiziksel muayenesi ve bazı laboratuvar testleri ile konulur. Kan testleri, plazma protein seviyelerini, kan sayımını ve böbrek fonksiyonlarını değerlendirmek için yapılır. Ayrıca, alerji testleri ve genetik testler de tanıda yardımcı olabilir.

Tedavi, belirtileri hafifletmeye ve komplikasyonları önlemeye yöneliktir. Akut ataklarda, hastaya oksijen desteği sağlanır ve damar yoluyla sıvı takviyesi yapılır. Ayrıca, antihistaminikler, kortikosteroidler ve adrenalin gibi ilaçlar da kullanılabilir. Kronik kaçış sendromu olan hastalarda, atakları önlemek için düzenli ilaç kullanımı gerekebilir. Bu ilaçlar genellikle bradikinin üretimini veya etkisini azaltmaya yöneliktir.

Kaçış sendromu, her ne kadar nadir görülen bir durum olsa da, erken teşhis ve uygun tedavi ile kontrol altına alınabilir. Bu nedenle, belirtileri tanımak ve zamanında müdahale etmek hayati önem taşır. Unutmayın, sağlık her şeyin başıdır.