Alaska'yı kim sattı?

14.03.2025 0 görüntülenme

Alaska, büyüleyici buzulları, zengin yaban hayatı ve keşfedilmeyi bekleyen uçsuz bucaksız topraklarıyla, Amerika Birleşik Devletleri'nin en büyük ve en gizemli eyaletlerinden biridir. Ancak, Alaska'nın ABD'ye nasıl katıldığı sorusu, tarihin ilginç ve karmaşık bir bölümünü oluşturur. "Alaska'yı kim sattı?" sorusunun cevabı, Rus İmparatorluğu ve Çarlık Rusyası'nın ekonomik ve siyasi çıkarlarıyla yakından ilgilidir.

Alaska'nın Keşfi ve Rus Kolonileşmesi

Alaska'nın ilk Avrupalı kaşifleri Ruslardı. 18. yüzyılın başlarında, Vitus Bering liderliğindeki Rus keşif gezileri, Alaska kıyılarına ulaştı ve bölgenin potansiyelini fark etti. Ardından, Rus kürk tüccarları ve avcıları, değerli deniz samuru kürkleri için Alaska'ya akın etti. Rus İmparatorluğu, bölgede kalıcı yerleşimler kurarak ve Rus-Amerikan Şirketi aracılığıyla Alaska'yı kolonileştirmeye başladı.

Ancak, Rus kolonileşmesi zorlu koşullar altında gerçekleşti. Uzak mesafe, sert iklim ve yerli halklarla yaşanan çatışmalar, Rus varlığını sürekli olarak tehdit ediyordu. Kürk ticareti bir süre kârlı olsa da, deniz samuru popülasyonunun azalması ve Rus İmparatorluğu'nun ekonomik sıkıntıları, Alaska'nın geleceği hakkında soru işaretleri yaratmaya başladı.

Satışın Nedenleri: Rus İmparatorluğu'nun Çıkmazı

19. yüzyılın ortalarına gelindiğinde, Rus İmparatorluğu için Alaska, giderek artan bir yük haline gelmişti. Kırım Savaşı'nda yaşanan yenilgi ve ekonomik zorluklar, Rusya'yı kaynaklarını daha verimli kullanmaya yöneltti. Ayrıca, Rusya, Alaska'yı korumak için yeterli askeri güce sahip değildi ve bölgenin İngiliz kontrolüne geçmesinden endişe ediyordu. Bu nedenle, Rus İmparatorluğu, Alaska'yı satmayı ciddi olarak düşünmeye başladı.

Diğer bir önemli faktör de, Rus-Amerikan Şirketi'nin yaşadığı mali sıkıntılardı. Şirket, kürk ticaretinin azalmasıyla birlikte gelir kaybı yaşıyordu ve Alaska'nın yönetimi için gerekli kaynakları sağlamakta zorlanıyordu. Bu durum da, Rus hükümetini Alaska'yı elden çıkarma konusunda daha da istekli hale getirdi.

Satış Süreci ve Amerika Birleşik Devletleri'nin Rolü

1867 yılında, Rus İmparatorluğu, Amerika Birleşik Devletleri ile Alaska'nın satışı konusunda anlaşmaya vardı. ABD Dışişleri Bakanı William Seward, bu anlaşmanın mimarlarından biriydi ve Alaska'nın ABD için stratejik ve ekonomik önemine inanıyordu. Anlaşma, 7.2 milyon dolarlık bir bedel karşılığında imzalandı ve Alaska, resmen Amerika Birleşik Devletleri'nin bir parçası oldu. O dönemde bu satın alma, bazı kesimler tarafından "Seward'ın Aptallığı" olarak adlandırılsa da, zamanla ABD için ne kadar değerli bir yatırım olduğu ortaya çıktı.

Alaska'nın satın alınması, ABD'nin batıya doğru genişlemesinde önemli bir adımdı. Bölge, zengin doğal kaynaklara, özellikle de altın, petrol ve balıkçılık potansiyeline sahipti. Ayrıca, Alaska, ABD'nin Pasifik Okyanusu'ndaki stratejik konumunu güçlendirdi ve Rusya ile olan ilişkilerini yeniden şekillendirdi.

Alaska'yı kim sattı sorusunun cevabı, Rus İmparatorluğu'nun ekonomik ve siyasi çıkarlarıyla şekillenen karmaşık bir tarihi süreci ifade eder. Bu satış, hem Rusya hem de Amerika Birleşik Devletleri için önemli sonuçlar doğurmuş ve Alaska'nın kaderini değiştirmiştir.