Her doğan Müslüman mı?

Din, bireyin kendi özgür iradesiyle seçtiği ve benimsediği bir inanç sistemidir. Ancak, dünyaya geldiğimiz coğrafya ve aile yapısı, hangi inançla tanışacağımız konusunda belirleyici bir rol oynar. Bu durum, "Her doğan Müslüman mı?" sorusunu da beraberinde getirir. İslam inancına göre her çocuk, fıtrat üzere yani İslam'a yatkın bir şekilde doğar. Daha sonra ailesinin ve çevresinin etkisiyle farklı inançlara yönelebilir. Bu nedenle, doğan her bebeğin potansiyel olarak Müslümanlığa yatkın olduğu kabul edilir. Ancak bu, doğduğu anda otomatik olarak Müslüman olduğu anlamına gelmez. İslam, bilinçli bir şekilde yapılan bir tercih ve teslimiyet gerektirir. Bu noktada, "Müslüman" sıfatının kazanılması için bireyin şahadet getirmesi, yani Allah'ın birliğine ve Hz. Muhammed'in (s.a.v.) O'nun elçisi olduğuna inanması gerekir. Bu bilinçli kabul ve iman olmadan, kişinin doğuştan Müslüman sayılması mümkün değildir. Din özgürlüğü ilkesi de göz önünde bulundurulduğunda, bireyin kendi inancını seçme hakkının önemi bir kez daha vurgulanır. Sonuç olarak, her çocuk İslam fıtratı üzerine doğsa da, Müslüman olarak kabul edilmesi için kendi iradesiyle bu dini seçmesi ve iman etmesi gerekmektedir. İnanç, zorlama ile değil, bilinçli bir tercih ile anlam kazanır.