Should ve Shouldnt ne demek?

"Should" ve "Shouldn't" ile İngilizce'de Yapılması Gerekenler ve Yapılmaması Gerekenler

İngilizce'de "should" ve "shouldn't" yapıları, tavsiye verirken, tavsiyede bulunurken veya bir şeyin doğru, mantıklı veya beklenir olduğunu belirtirken kullandığımız temel araçlardır. Bunları ne zaman ve nasıl kullanacağını bilmek, iletişimini çok daha net ve etkili hale getirir.

  1. Tavsiye ve Öneri Verme

Birinin yapması veya yapmaması gereken bir şey hakkında konuşurken "should" ve "shouldn't" en sık başvurduğumuz yapıdır. Bu, bir durumun olumlu veya olumsuz sonuçlarını vurgulamak için harika bir yoldur.

* "Should" kullanımı: Bir şeyin yapılması gerektiğini, faydalı olacağını veya doğru olduğunu düşündüğünde kullanırsın.

* Örnek: "You should study for your exam if you want to pass." (Sınavı geçmek istiyorsan sınavına çalışmalısın.) Bu, çalışmamanın olumsuz bir sonuca (kalma) yol açabileceği anlamına gelir.

* Deneyimlerime göre, "should" ile verilen tavsiyeler genellikle karşıdaki kişinin durumunu iyileştirmeye yöneliktir. Örneğin, bir arkadaşın sürekli geç kalıyorsa, "You should set an alarm earlier." (Daha erken alarm kurmalısın.) demek, ona zamanında gelme konusunda yardımcı olmaktır.

* "Shouldn't" kullanımı: Bir şeyin yapılmaması gerektiğini, zararlı olacağını veya yanlış olduğunu düşündüğünde kullanırsın.

* Örnek: "You shouldn't eat so much junk food; it's bad for your health." (Çok fazla abur cubur yememelisin; sağlığın için kötü.) Bu, aşırı abur cuburun olumsuz bir sonuç (sağlık sorunları) doğuracağını belirtir.

* İş hayatında da bu yapıyı sıkça görürsün. Bir projede hatalı bir süreç varsa, "We shouldn't use that method again." (O yöntemi bir daha kullanmamalıyız.) diyerek gelecekteki hataları önlemeye çalışırsın.

  1. Zorunluluk ve Beklenti Bildirme (Daha Yumuşak Bir Tonla)

"Must" veya "have to" kadar güçlü bir zorunluluk ifade etmese de, "should" aynı zamanda bir beklenti veya mantıksal zorunluluk durumunu da belirtebilir.

* Beklenti: Bir durumun olmasını beklediğinde veya birinin belli bir şekilde davranması gerektiğinde kullanabilirsin.

* Örnek: "The train should arrive any minute now." (Tren her an gelecektir.) Bu, trenin tarifeye göre zamanında gelmesinin beklendiği anlamına gelir.

* Birinin sana borcu varsa ve ödeme zamanı geldiyse, "He should pay me back by Friday." (Cuma gününe kadar bana borcunu ödemeli.) diyebilirsin. Bu, bir beklentiyi ifade eder.

* Mantıksal Sonuç: Bir durumun mantıksal olarak nasıl sonuçlanması gerektiğini belirttiğinde de "should" kullanılır.

* Örnek: "If the cake recipe is correct, it should taste good." (Eğer kek tarifi doğruysa, tadı güzel olmalı.) Bu, tarife uyulduğunda sonucun olumlu olacağına dair bir çıkarımdır.

  1. Kişisel Sorumluluk ve Ahlaki Yükümlülük

"Should" ve "shouldn't" aynı zamanda kişisel sorumluluklarımızı veya ahlaki yükümlülüklerimizi ifade etmek için de kullanılır.

* Sorumluluk: Yapılması gereken veya yapılmaması gerekenler konusunda kendine veya başkalarına hatırlatmalar yaparken bu yapıları kullanırsın.

* Örnek: "I should call my parents more often." (Abeveynlerimi daha sık aramalıyım.) Bu, kişisel bir sorumluluk anlayışını gösterir.

* Başkalarına karşı sorumluluklarımızı da belirtiriz: "You shouldn't lie to your friends." (Arkadaşlarına yalan söylememelisin.) Bu, dürüstlüğün önemli olduğunu vurgular.

* Önemli İpuçları:

* "Should" ile bir tavsiye verirken, karşıdaki kişinin bu tavsiyeyi dinleyip dinlememe özgürlüğünün olduğunu unutma. Bu bir emir değildir.

* "Shouldn't" kullanırken, bunu suçlayıcı bir tondan ziyade yapıcı bir şekilde kullanmaya özen göster.

* Geçmişte yapılması gereken ama yapılmayan bir şeyden bahsederken "should have" yapısını kullanırsın. Örneğin, "I should have studied harder." (Daha çok çalışmalıydım.)

Bu yapıları hayatının farklı alanlarında, konuşmalarında ve yazılarında rahatlıkla kullanabilirsin. Ne kadar çok pratik yaparsan, bu kelimelerin anlam ve kullanım derinliğini o kadar iyi kavrarsın.