Turgut Özal'a suikast yapan kim?
İçindekiler
Türkiye Cumhuriyeti'nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, siyasi hayatı boyunca birçok önemli karara imza atmış, ülkenin ekonomik ve sosyal yapısında köklü değişikliklere öncülük etmiştir. Ancak, 17 Nisan 1993 tarihinde ani ölümü, hala pek çok soru işaretini beraberinde getirmektedir. Ölümünden önce, 1988 yılında Turgut Özal'a suikast girişiminde bulunulmuştu. Peki, bu suikastı yapan kimdi ve olayın perde arkasında neler yaşandı?
Suikast Girişimi ve Arka Planı
18 Haziran 1988 tarihinde, Ankara'da yapılan ANAP (Anavatan Partisi) Kongresi sırasında Turgut Özal'a suikast girişiminde bulunuldu. Kartal Demirağ adlı bir saldırgan, kürsüde konuşma yapan Özal'a ateş etti. Olayda Özal yaralanırken, saldırgan yakalandı. Bu olay, Türkiye siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir.
Suikastın ardından yapılan soruşturmalarda, saldırgan Kartal Demirağ'ın çeşitli bağlantıları olduğu iddia edildi. Bazı kesimler, Demirağ'ın organize bir yapının parçası olduğunu ve suikastın arkasında daha büyük güçlerin olduğunu öne sürdü. Ancak, bu iddialar hiçbir zaman tam olarak kanıtlanamadı.
Kartal Demirağ Kimdir?
Turgut Özal'a suikastı yapan Kartal Demirağ, o dönemde ülkücü hareket içinde yer alan bir isimdi. Suikastın ardından yapılan yargılamalarda çeşitli cezalara çarptırıldı. Demirağ, sonraki yıllarda farklı suçlardan da hüküm giydi ve uzun süre cezaevinde kaldı. Onun motivasyonu ve suikastın ardındaki gerçekler, uzun yıllar boyunca tartışma konusu olmaya devam etti.
Suikastın Ardından Yaşananlar ve Komplo Teorileri
Turgut Özal'a suikast girişimi, Türkiye'de derin siyasi tartışmalara yol açtı. Olayın ardından çeşitli komplo teorileri ortaya atıldı. Bazı teoriler, suikastın arkasında derin devletin olduğunu iddia ederken, bazıları ise farklı siyasi grupların parmağı olduğunu öne sürdü. Bu komplo teorileri, günümüzde hala tartışılmaktadır.
Suikast girişimi ve Turgut Özal'ın ani ölümü, Türkiye'nin yakın tarihinde karanlıkta kalan noktalardan biri olmaya devam ediyor. Olayın tüm detayları ve gerçek failleri tam olarak aydınlatılamamış olması, konunun hala güncelliğini korumasına neden oluyor.