Hititler Türklerin atası mıdır?

Hititler ve Biz: Atalarımız mı, Değiller mi?

Hititler dendiğinde aklına ne geliyor? Anadolu’nun kadim uygarlığı, bronz çağına damgasını vuran bir güç, belki de çivi yazısıyla yazılmış o taş tabletler... Peki, bu büyük medeniyetin bizimle, yani Türklerle bir bağı var mı? Bu konu biraz karmaşık, ama gelin deneyimlerime dayanarak bu meseleye bir açıklık getirelim.

Hititlerin kökenleri ve dil yapısı en çok tartışılan konulardan biri. Hititçe, Hint-Avrupa dil ailesine ait, bilinen en eski yazılı dillerden biri. Bu da, Hititlerin MÖ 2000'lerde Anadolu'ya farklı bir yerden geldiklerini gösteriyor. Kökenleri hakkında en çok kabul gören teori, Karadeniz’in kuzeyinden, yani Kafkaslar veya Pontus stepleri üzerinden Anadolu'ya göç ettikleri yönünde. Bu göçmen topluluklar, yerel halkla kaynaşarak Hitit medeniyetini kurdular.

Peki, Türkçeyle Hititçe arasında bir bağ var mı? Bilimsel olarak baktığımızda, Türkçe Altay dil ailesine ait. Bu ailedeki dillerin kökenleri ve yayılımı hala tartışmalı olsa da, Hititçe gibi Hint-Avrupa dilleriyle doğrudan bir akrabalığı bulunmuyor. Yani, dilbilimsel açıdan bakarsak, Hititlerin doğrudan atalarımız olduğunu söylemek mümkün değil. Arada binlerce yıl, sayısız dil ve kültür değişimi var.

Ama şu var ki, Anadolu coğrafyası çok katmanlı bir yer. MÖ 1200'lerde Hitit İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra, Anadolu’ya pek çok farklı halk ve kültür geldi. Frigler, Lidyalılar, Urartular, Persler, Yunanlar, Romalılar ve tabii ki Türkler... Bu uzun tarihsel süreçte, Anadolu topraklarında yaşayan farklı topluluklar birbirleriyle etkileşimde bulundular, kültür alışverişi yaptılar. Bu etkileşim sadece ticaretle sınırlı kalmadı, aynı zamanda yönetim biçimleri, dini inanışlar, mimari ve hatta kelime dağarcığı gibi alanlarda da kendini gösterdi.

Deneyimlerime göre, Anadolu’da kültürel mirasın sürekliliği bambaşka bir boyutu var. Hititler, Anadolu’ya yerleştikten sonra pek çok yerel kültürü etkiledi ve kendileri de etkilendi. Örneğin, Hititlerin Hatti kültüründen aldığı pek çok öğe var. Bu miras, Hitit İmparatorluğu yıkıldıktan sonra da farklı biçimlerde devam etti. Bizler, modern Türkiye Cumhuriyeti olarak, bu topraklarda yaşamış tüm medeniyetlerin bir anlamda mirasçılarıyız. Hititlerin tarım teknikleri, su yönetimi anlayışları, sanatsal motifleri, devlet yönetimi konusundaki deneyimleri gibi pek çok bilgi, dolaylı yoldan da olsa bu coğrafyanın kültürel dokusuna işlemiştir.

Peki, bizler bu konuda ne yapabiliriz? Eğer Hititlerle ilgili daha fazla bilgi edinmek istersen, sana birkaç önerim var:

  • Müzeleri Ziyaret Et: Ankara'daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Hitit dönemine ait en zengin koleksiyonlardan birine sahip. Orada göreceğin çivi yazılı tabletler, heykeller ve günlük kullanım eşyaları sana Hititlerin yaşamı hakkında çok şey anlatacaktır. Çorum'daki Alacahöyük ve Boğazkale (Hattuşa) ören yerleri de bizzat gidip atmosferi soluyabileceğin harika yerler.
  • Kitap Oku: Hititler hakkında yazılmış akademik yayınları veya popüler tarih kitaplarını inceleyebilirsin. Hem güvenilir kaynaklardan bilgi edinmiş olursun hem de konunun uzmanlarının yorumlarını takip edersin.
  • Akademik Makaleleri Araştır: Üniversitelerin tarih ve dilbilim bölümlerinin yayınladığı makaleler, konunun en güncel bilgilerini içerir. Özellikle arkeoloji ve Hititoloji alanındaki çalışmaları takip etmek faydalı olacaktır.

Sonuç olarak, Hititlerin dilbilimsel olarak doğrudan atalarımız olup olmadığını sorarsan, cevap hayır. Ama Anadolu’nun derinliklerine inen, bu topraklarda iz bırakan kadim bir medeniyet olarak, kültürel mirasımızın önemli bir parçası olduklarını söyleyebiliriz. Onların bıraktığı mirası anlamak, Anadolu’nun tarihini ve kendi kültürel kimliğimizi daha iyi kavramamızı sağlar.