Zina yapan kişinin tevbesi kabul olur mu?

Zina Yapan Kişinin Tevbesi Kabul Olur Mu?

Bu sorunun cevabı, İslam'ın temel prensiplerine ve Kur'an-ı Kerim ile hadis-i şeriflere dayanır. Kısaca evet, zina yapan kişinin samimi bir pişmanlık ve azimle tövbe etmesi durumunda tövbesi kabul olur. Ancak bu, konuyu hafife almak anlamına gelmez.

  1. Tövbenin Kabul Şartları ve Zina Özelinde Değerlendirilmesi

Herhangi bir günah için tövbenin kabul olmasının bazı temel şartları vardır. Bu şartlar zina için de geçerlidir:

  • Pişmanlık (Nedamet): İşlediği fiilden dolayı samimiyetle üzülmek, kalben bu durumdan rahatsız olmak en önemli adımdır. Bu sadece bir "keşke yapmasaydım" demek değil, gerçekten vicdan azabı duymaktır.
  • Günaha Dönmeme Azmi (Azm-i Musammem): Tövbe eden kişinin, bir daha o günahı işlememeye kesin olarak karar vermesi gerekir. Bu, basit bir niyet değil, hayatını ona göre şekillendirme kararlılığıdır.
  • Günahı Terk Etmek: Zina eylemini derhal bırakmak, günahın kaynağı olan durumlardan ve kişilerden uzaklaşmak bu azmin bir gereğidir.
  • Hak İstemek (Eğer Kul Hakkı Varsa): Zina, eğer karşıdaki kişinin evliliği varsa, o evliliğin hukukuyla oynama ve kul hakkına girme durumudur. Bu durumda, hak sahibinden helallik dilemek veya duruma göre telafi yolları aramak da tövbenin tamamlayıcı unsurlarındandır. Ancak zina fiilinin kendisi, doğrudan bir kişinin hakkını alıp satmak gibi değildir; daha çok toplumsal ve ahlaki bir ihlaldir.

Deneyimlerime göre, insanlar genellikle sadece pişmanlık hisseder ama günaha dönmeme azmi ve fiili terk etme konusunda zayıf kalabilirler. Gerçek tövbe, bu üç adımın birleşimidir.

  1. Kur'an ve Sünnet'ten Deliller

Kur'an-ı Kerim'de Allah'ın (cc) tövbeleri kabul ettiğine dair pek çok ayet bulunur. Zina özelinde de bu genel prensip geçerlidir.

"Allah, şirk hariç bütün günahları bağışlar. Kimin tövbesini dilerse onu bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa, gerçekten büyük bir günah ile yalan uydurmuştur." (Nisa Suresi,

  1. Ayet)

Bu ayet, şirkin tövbesinin olmadığını, ancak diğer tüm günahların Allah'ın dilediği kulundan kabul edilebileceğini açıkça belirtir. Zina da bu genel günah kategorisine girer. Peygamber Efendimiz (sav) de tövbenin önemine vurgu yapmış, ümmetine Allah'ın (cc) merhametinin gazabından üstün olduğunu bildirmiştir.

Örneğin, zina eden bir kişinin durumunda, günahın büyüklüğü karşısında paniğe kapılıp umutsuzluğa düşmek yerine, hemen tövbeye yönelmek gerekir. Hadislerde geçen, "Bir kul günah işlediği zaman, Allah onu bir melek gözetiminde tutar. Eğer kul o günahından dolayı pişman olup Allah'tan mağfiret dilerse, Allah o melekten o günahı silmesini emreder. Artık o melek de o kulun üzerine şehadet etmez." gibi rivayetler, tövbenin gücünü gösterir.

  1. Zina Tövbesinde Dikkat Edilmesi Gerekenler ve Pratik Öneriler

Zina gibi ciddi bir günahtan sonra tövbe ederken, sadece dil ile değil, tüm benlikle yönelmek önemlidir.

  • Tefekkür ve Muhasebe: İşlediğin fiilin sonuçlarını, hem dünyevi hem de uhrevi etkilerini düşün. Bu tefekkür, pişmanlığını derinleştirecektir.
  • Salih Amelleri Artırmak: Tövbenin kabul olması için sadece günahı bırakmak yetmez, aynı zamanda iyilikleri çoğaltmak da gerekir. Namazlara özen göstermek, sadaka vermek, Kur'an okumak gibi salih ameller, günahların kefareti olmaya yardımcı olur. Sevgili Peygamberimiz (sav) buyuruyor ki: "Günahın peşinden iyilik yaparsan, onu siler." (Tirmizi, Da'avat, 102)
  • Zina ile İlgili Ortamlardan Uzaklaşmak: Eğer zina yaptığın belirli ortamlar, kişiler veya alışkanlıklar varsa, bunlardan tamamen uzaklaşmak gerekir. Bu, "günaha dönmeme azminin" fiili yansımasıdır. Telefonunda kayıtlı kişilerin numaralarını silmek, o tür sitelere veya mecralara girmemek gibi somut adımlar atmalısın.
  • Allah'ın Merhametinden Ümit Kesmemek: En büyük günahlar bile, Allah'ın (cc) sonsuz merhameti karşısında bir hiçtir. Önemli olan, Allah'a (cc) yönelmektir. İnsanların kınaması veya yargılaması seni etkilemesin. Allah'ın (cc) affediciliği konusunda her zaman ümitli olmalısın.
  • Gizliliğe Özen Göstermek: Günahını başkalarına anlatarak yaymak veya övünmek gibi davranışlardan kaçın. Tövbenin kabul olmasının şartlarından biri de günahı gizlemektir.

Deneyimlerime göre, insanlar bazen günahın büyüklüğü karşısında o kadar çaresiz hisseder ki, tövbe etmek yerine günaha daha çok gömülürler. Oysa Allah (cc), kulunun kendine dönmesini bekler. Sana düşen, utanarak ve korkarak değil, sevgi ve ümitle O'na yönelmektir.

  1. Kul Hakkı ve Özel Durumlar

Zinanın en hassas yönlerinden biri, eğer zina evli birine yapıldıysa, o kişinin eşinin ve ailesinin hakkına girilmesidir. Bu durumda, sadece Allah'a karşı değil, aynı zamanda kul hakkına girdiğin için de sorumlulukların olabilir.

Eğer zina, başkasının evliliğini yıkmaya sebep olduysa, o kişinin eşinden helallik dilemek veya ona maddi manevi zararını gidermeye çalışmak gibi adımlar da gerekebilir. Ancak bu durumlar çok hassas olup, kişinin özel şartlarına ve fiilin sonuçlarına göre değişiklik gösterebilir. Bu tür durumlarda güvenilir bir alimden veya din görevlisinden destek almak faydalı olabilir.

Yine de, unutmamak gerekir ki, tövbe kapısı her zaman açıktır. Önemli olan samimiyet ve Allah'a (cc) yönelme gayretidir. Zina, kesinlikle büyük bir günahtır ve sonuçları ağırdır; ancak Allah'ın affediciliği, insanın işleyebileceği her günahın üstündedir. Sana düşen, samimiyetle O'na dönmektir.