Kurbağa kertenkele ve yılan hangi gruba girer?

Kurbağa, Kertenkele ve Yılan Hangi Gruba Girer?

Kurbağa, kertenkele ve yılanı aynı çatı altında toplayan temel özellik omurgalı olmalarıdır. Yani hepsinin vücutlarında, bizim de sahip olduğumuz gibi, bir omurga bulunur. Bu omurga, vücutlarına destek sağlar ve hareket etmelerine olanak tanır. Bu üç canlı türü de soğukkanlı hayvanlardır. Bu ne demek biliyor musun? Vücut ısılarını kendi üretemezler. Çevre sıcaklığına bağlı olarak vücut ısıları değişir. Bu yüzden güneşlenen kertenkeleler, sıcak bir taşın üzerine çıkan yılanlar veya nemli ve serin yerleri tercih eden kurbağalar görürsün. Vücut ısılarını düzenlemek için davranışsal stratejiler geliştirmişlerdir.

Bu hayvanların ait olduğu sınıf ise Sürüngenler (Reptilia) ve Amfibiler (Amphibia) olarak ikiye ayrılır. Kurbağa, kertenkele ve yılanın akrabalık derecelerini anlamak için bu sınıfları biraz daha açalım.

Sürüngenler (Reptilia)

Kertenkeleler ve yılanlar, Sürüngenler sınıfına dahildir. Bu sınıfın en belirgin özelliklerinden biri, vücutlarının büyük bir kısmının pul veya plaklarla kaplı olmasıdır. Bu pullar, su kaybını önleyerek karasal yaşama uyum sağlamalarına yardımcı olur. Ayrıca, sürüngenlerin çoğu yumurtalarını karaya bırakır ve bu yumurtaların kabukları sert veya derimsidir, bu da embriyonun kurumasına karşı koruma sağlar.

• Kertenkeleler: Dünyada yaklaşık 6.000'den fazla kertenkele türü olduğu tahmin ediliyor. Boyutları birkaç santimetreden 3 metreye kadar değişebilir. Örneğin, Komodo ejderi en büyük kertenkeledir. Birçok kertenkele türü, tehlike anında kuyruklarını bırakabilir (ototomi) ve bu kuyruk yeniden büyüyebilir.
• Yılanlar: Yılanlar, kertenkelelerin bir kolu olarak düşünülebilir. Yaklaşık 3.000'den fazla yılan türü bulunur. Ayaklarının olmaması en dikkat çekici özellikleridir. Vücutlarını sürerek hareket ederler. Zehirli ve zehirsiz olmak üzere iki ana gruba ayrılırlar. Zehirli türler, avlarını etkisiz hale getirmek için zehir kullanır. Türkiye'de de birçok farklı yılan türü yaşar, mesela engerekler ve kovalaklar dikkat çekicidir.

Deneyimlerime göre, sürüngenlerin pulları ve sert kabuklu yumurtaları, onların su kaynaklarından uzak ortamlarda hayatta kalabilmelerini sağlayan en önemli adaptasyonlardır.

Amfibiler (Amphibia)

Kurbağalar ise Amfibiler sınıfına aittir. "Amfibi" kelimesi "iki yaşamlı" anlamına gelir ve bu hayvanların hem suda hem de karada yaşayabilme yeteneklerini ifade eder. Amfibilerin en ayırt edici özelliği, nemli ve ince deri yapısına sahip olmalarıdır. Bu deri, nefes almada da rol oynar (deri solunumu) ama aynı zamanda vücudun su kaybetmesine de neden olur. Bu nedenle kurbağalar genellikle nemli ortamlarda veya suya yakın yaşarlar.

• Kurbağalar: Dünya üzerinde yaklaşık 7.000'den fazla kurbağa türü bulunur. Yumurtalarını genellikle suya bırakırlar ve bu yumurtalardan çıkan larvalar (tadpoles/kurbişler) önce suda solungaçlarla solunum yapar. Ardından, metamorfoz geçirerek karada yaşayabilecekleri yetişkin formlarına dönüşürler. Bu dönüşüm sürecinde hem solungaçları hem de kuyrukları kaybolur, akciğerleri gelişir ve bacakları uzar.

Eğer bir kurbağayla karşılaşırsan, nazik olmalısın. Onların hassas derileri kimyasallara karşı çok duyarlıdır. Bu yüzden onları bir yerden bir yere taşımak istersen, ellerinin temiz olduğundan emin ol. Güneşli bir günde su kenarında veya nemli bir yaprağın altında bir kurbağa görmek oldukça yaygındır.

Özetle, kurbağalar nemli deri ve iki yaşamlılıklarıyla amfibiler sınıfındayken, kertenkeleler ve yılanlar pullu deri ve karasal adaptasyonlarıyla sürüngenler sınıfındadır. Her ikisi de omurgalıdır ve soğukkanlı hayvanlardır.