Turunçgillerde hangi meyveler var?
Turunçgillerin Renkli Dünyası: Neler Var Bu Ailede?
Turunçgiller denince aklına ilk gelenler muhtemelen portakal ve limon olur, değil mi? Ama bu işin ucu çok daha geniş! Deneyimlerime göre, turunçgiller ailesi sadece bu iki meyveyle sınırlı değil. Gerçekten de inanılmaz bir çeşitlilik var. Hadi gel, bu lezzetli ve C vitamini deposu meyvelerin derinliklerine bir dalalım.
Klasiklerin Ötesinde: Bilinen Ama Farklılaşanlar
Elbette portakal ve limon en popüler olanlar. Ama her birinin de kendi içinde farklı türleri var. Mesela portakallarda kan portakalı dediğimiz, iç rengi kırmızı olan ve daha tatlı bir lezzete sahip olanları var. Ya daValencia gibi tatlı ve sulu olanları. Limon desen, Mayer limonu gibi daha az asidik ve tatlımsı olanları da mevcut. Bunların dışında greyfurt var, o acımtırak ama ferahlatıcı tadıyla biliniyor. Bir de mandalina var ki, tatlılığı ve kolay soyulmasıyla özellikle kış aylarının vazgeçilmezi. Mandalina dediğimizde aklımıza gelen Satsuma veya Clementine gibi türler de kendi içlerinde farklı lezzet profillerine sahip.
Daha Az Bilinen Ama Bir O Kadar Lezzetli Türler
İşte burası işin en eğlenceli kısmı! Turunçgiller ailesinde öyle meyveler var ki, adını bile duymamış olabilirsin. Bunlardan biri pomelo. Görünüşü kocaman bir greyfurt gibi ama tadı greyfurttan daha tatlı ve daha az acı. Özellikle Asya mutfağında bolca kullanılıyor. Bir de Buddha's hand var, bu meyvenin şekli gerçekten de el açmış bir Buda'yı andırıyor. Limonsu bir aroması var ama suyu çok az, daha çok kabuğunun aroması için kullanılıyor. Parfümeri ve kozmetik sektöründe de sıkça tercih ediliyor. Bir diğer ilginç örnek kumkuat. Bu meyveyi kabuğuyla birlikte yiyorsun, içi ekşi ama kabuğu tatlımsı ve aromatik. Bir lokmada hem tatlıyı hem ekşiyi aynı anda alıyorsun.
Turunçgillerin Besin Değeri ve Kullanım Alanları
Madem bu kadar laf ettik, biraz da işin besin değerinden bahsedelim. Turunçgillerin yıldız oyuncusu şüphesiz C vitamini. Bağışıklık sistemini güçlendirme konusunda tek başına yeterli bir neden. Ortalama bir portakal, günlük C vitamini ihtiyacının %100'ünden fazlasını karşılayabilir. Bunun yanı sıra lif, potasyum ve folat gibi vitamin ve mineraller de içeriyorlar.
Kullanım alanları ise tahmin ettiğinden çok daha geniş. Sadece suyunu içmekle kalmıyorsun:
* Yemeklerde: Limon suyu ve kabuğu, deniz ürünlerinden salatalara, tatlılardan soslara kadar pek çok yemeğe lezzet katar. Portakal kabuğu rendesi de özellikle kek ve pastalarda harika bir aroma verir.
* Tatlılarda: Mandalina ve portakal dilimleri, meyve salatalarının olmazsa olmazı. Kumkuat reçeli de kahvaltı sofralarına farklı bir tat katabilir.
* İçeceklerde: Taze sıkılmış portakal suyu, greyfurt suyu zaten klasikleşmiş. Limonlu su veya limonata ise ferahlatıcı birer seçenek.
* Aromaterapide: Turunçgil yağları, özellikle limon ve portakal yağları, enerjikleştirici ve canlandırıcı özellikleri nedeniyle aromaterapide kullanılır.
Pratik İpuçları: Turunçgilleri En İyi Nasıl Tüketirsin?
Madem bu kadar lezzetli ve faydalılar, onları en iyi şekilde nasıl değerlendirirsin?
* Mevsiminde Tüket: Turunçgillerin en lezzetli ve besleyici olduğu zamanlar genellikle kış aylarıdır. Bu dönemde taze ve bol seçenek bulabilirsin.
* Doğru Sakla: Oda sıcaklığında birkaç gün tazeliğini korurlar ama daha uzun süre saklamak için buzdolabında, tercihen sebze çekmecesinde tutmak en iyisi. Çürümeye başlamış olanları ayırmak, diğerlerini etkilemesini önler.
* Kabuğunu Değerlendir: Limon ve portakal kabuklarını rendeledikten sonra kurutup baharat olarak kullanabilirsin. Hatta kabuklarını şekerle kaynatıp nefis bir reçel de yapabilirsin.
* Olgunluk Testi: Meyvenin rengi canlı olmalı ve hafifçe üzerine bastığında yumuşak ama ezilmiyor olmalı. Ağır olan meyveler genellikle daha suludur.
Unutma, bu turunçgiller dünyası keşfedilmeyi bekleyen pek çok lezzetle dolu. Bir dahaki sefere markette veya pazarda gezerken, çeşitlere biraz daha dikkat et, yeni tatlar denemekten çekinme. Göreceksin, damakların bayram edecek!