Pisagor kimdir ve ne yapmıştır?

Pisagor Kimdir ve Ne Yapmıştır?

Pisagor denince aklına ilk gelen şey büyük ihtimalle dik üçgenler ve meşhur teoremi (a² + b² = c²). Ama Pisagor, sadece bu denklemle sınırlı kalmış bir matematikçi değil. Kendi adıyla anılan bir okul kurmuş, felsefeyle ilgilenmiş ve sayıların evrenin temel taşı olduğuna inanmış gerçek bir "düşünür" demeliyim. Kendisi MÖ 570 civarında Sisam (Samos) adasında doğmuş ve MÖ 495 civarında ölmüş. Yani bayağı eski bir adam ama çalışmaları bugüne kadar hala geçerli.

Pisagor ve takipçilerinin en bilinen katkısı elbette Pisagor Teoremi. Bu teoremin kendisi mi yoksa onun tarafından mı genel bir kural haline getirildiği tam olarak bilinmiyor. Ancak dik üçgenin kenar uzunlukları arasındaki bu ilişkiyi kanıtlamış ve yaygınlaştırmış olması çok büyük bir başarı. Düşünsene, o zamanlar ne hesap makinesi var ne de gelişmiş geometri araçları. Sadece akıl yürütmeyle bu temel kuralı ortaya koymak inanılmaz.

Deneyimlerime göre, bu teoremin pratik kullanımı inanılmaz derecede fazla. İnşaattan mimariye, hatta haritacılığa kadar birçok alanda dik açıları ölçmek veya mesafeleri hesaplamak için kullanılıyor. Mesela, bir duvarın tam olarak dik olup olmadığını anlamak için 3-4-5 üçgenini kullanabilirsin. Duvar boyunca 3 birim, tabana dik olacak şekilde 4 birim ölçüp bu iki nokta arasındaki mesafe tam 5 birim geliyorsa, duvarın dik açıyla yapıldığından emin olabilirsin. Bu, basit ama inanılmaz etkili bir yöntem.

Pisagor'un bir diğer önemli yönü de sayılara verdiği önem. Kendisi ve öğrencileri, sayıların evrenin temelini oluşturduğuna inanıyorlardı. Her sayının kendine özgü bir anlamı ve enerjisi olduğuna inanıyorlardı. Müzikteki uyumun bile sayılarla ifade edilebileceğini keşfetmişler. Örneğin, bir telin uzunluğunu yarıya indirirsen çıkan sesin perdesi bir oktav yükselir. Bu türden keşifler, onların sayıları sadece soyut kavramlar olarak değil, evrensel bir dil olarak görmelerini sağlamış.

Bu sayısal bakış açısı, onlara göre her şeyi açıklayabiliyordu. Belki biraz mistik gelebilir ama bu düşünce yapısı, onları matematik ve felsefede derinlemesine araştırmaya itmiş. Belki sen de etrafındaki bazı düzenleri, tekrarları fark ediyorsundur. Pisagor'un gözünden bakarsan, bu düzenlerin ardında yatan temel sayılar olabilir.

Pisagor denince akla gelen bir diğer konu da sayıların sınıflandırılması. Onlar sayıları çeşitli özelliklerine göre gruplara ayırmışlar. Örneğin:

  • Mükemmel Sayılar: Kendisinden başka bütün pozitif bölenlerinin toplamı kendisine eşit olan sayılar. (Örnek: 6'nın bölenleri 1, 2, 3; 1+2+3 = 6)
  • Arkadaş Sayılar: Bir sayının bölenlerinin toplamı diğer sayıyı, diğer sayının bölenlerinin toplamı da ilk sayıyı veriyorsa bu sayılar arkadaş sayılardır. (En bilinen örnek: 220 ve 284)
  • Görünmez Sayılar: Bu daha çok Pisagorcu felsefeyle ilgili. Bazı sayıların özel bir statüsü olduğuna inanıyorlardı, örneğin 10 sayısı "mükemmellik" ve "bütünlük" ifade ediyordu.

Bu sınıflandırmalar, matematiği sadece işlem yapmaktan çıkarıp bir keşif yolculuğuna dönüştürmüş. Pisagor'un matematiksel mirası sadece teoremleriyle sınırlı değil. Onun düşünce yapısı, sayıların gizemini çözme çabası, bilime olan tutkusu, bugün bile ilham veriyor.

Eğer matematiğe farklı bir gözle bakmak istersen, Pisagor'un sayıların ardındaki anlamı ve evrenle olan bağını düşünerek başlayabilirsin. Belki sen de etrafındaki dünyada gizli kalmış matematiksel bağlantıları fark edersin.