Depresyona giren erkek nasıl davranır?
Depresyona Giren Erkek Nasıl Davranır?
Erkeklerde depresyon, kadınlarda görülenden farklı belirtiler gösterebilir. Bu farklılıklar, hem toplumun erkeklerden beklentileri hem de biyolojik etkenlerden kaynaklanabilir. Deneyimlerime göre, depresyona giren bir erkek genellikle şu alanlarda belirgin değişiklikler sergiler:
- Duygusal ve Davranışsal Değişiklikler
Kadınlarda depresyon genellikle üzüntü, çaresizlik ve ağlama isteği ile kendini gösterirken, erkeklerde bu durum daha çok irritabilite (sinirlilik), öfke ve sabırsızlık olarak ortaya çıkabilir. Daha önce sakin ve sabırlı olan bir erkek, en ufak bir olayda bile kolayca tepki gösterebilir. Günlük aktivitelerden zevk alamama durumu (anhedoni), depresyonun en yaygın belirtilerinden biridir. Hobileri, sosyal etkinlikleri veya sevdiği işleri yapma isteği kaybolur.
Bu durumun somut örnekleri şunlardır:
- Daha önce haftasonları ailesiyle vakit geçirmekten keyif alan birinin, şimdi evden çıkmak istememesi ve sürekli yalnız kalmayı tercih etmesi.
- İş yerinde veya evde sürekli olarak mızmızlanması, en basit konularda bile memnuniyetsizliğini dile getirmesi.
- Duygusal olarak körelmiş gibi görünebilir; sevinç veya üzüntü gibi yoğun duyguları ifade etmekte zorlanabilir.
Psikiyatrik araştırmalar, erkeklerin depresif belirtileri ifade ederken daha çok fiziksel şikayetlere odaklanabildiğini gösteriyor. Örneğin, sürekli baş ağrısı, sindirim problemleri veya kronik yorgunluk gibi belirtiler depresyonun bir işareti olabilir.
- Sosyal İzolasyon ve İlişkilerde Değişimler
Depresyona giren erkekler, genellikle sosyal çevrelerinden uzaklaşma eğilimindedir. Arkadaşlarıyla buluşmayı, aileleriyle konuşmayı bırakabilirler. Bu durum, hem kişinin kendi isteğiyle olabileceği gibi, depresyonun getirdiği enerji düşüklüğü ve motivasyon kaybından da kaynaklanabilir. Partnerleriyle olan ilişkilerinde de soğukluk, ilgisizlik ve iletişim kopukluğu gözlemlenebilir.
Bu durumun pratikteki yansımaları:
- Telefonlara cevap vermemesi, mesajlara geç veya hiç dönmemesi.
- Daha önce sıkça gittiği arkadaş buluşmalarını veya aile toplantılarını bahaneler üreterek iptal etmesi.
- Eşi veya sevgilisiyle eskisi kadar konuşmaması, ortak aktivitelerden kaçınması.
Deneyimlerime göre, bu izolasyon genellikle kişinin kendini kötü hissettiği için değil, çevresine yük olmak istemediği veya yeterince iyi olmadığı düşüncesiyle de pekişebilir. Bu da bir kısır döngü yaratır.
- Fiziksel ve Sağlık Odaklı Değişiklikler
Depresyon, sadece zihinsel sağlığı değil, bedensel sağlığı da derinden etkiler. Erkeklerde bu etkiler, genellikle uyku düzenindeki bozukluklar (uykuya dalma güçlüğü veya aşırı uyuma), iştah değişiklikleri (iştahsızlık veya aşırı yeme), kilo kaybı veya alımı şeklinde kendini gösterir. Enerji düşüklüğü, konsantrasyon güçlüğü ve karar vermede zorlanma da sıkça rastlanan belirtilerdir.
Örneklerle somutlaştıralım:
- Daha önce düzenli uyuyan birinin, geceleri saatlerce uyuyamaması veya gün içinde sürekli uyuklaması.
- Daha önce iştahlı olan birinin, yemek yemekten kaçınması ve kilo kaybetmesi, ya da tam tersi, duygusal boşluğunu yemekle doldurmaya çalışması.
- Yapması gereken basit işleri bile yapamayacak kadar enerjisiz hissetmesi, örneğin duş almak veya giyinmek bile büyük bir efor gerektirebilir.
Araştırmalar, depresyonun kalp hastalıkları riskini artırabildiğini gösteriyor. Bu nedenle, erkeklerde görülen bu fiziksel belirtileri göz ardı etmemek önemlidir. Eğer sen de bu belirtilerden birkaçını yaşıyorsan, mutlaka bir uzmandan yardım almalısın.
- Riskli Davranışlarda Artış
Depresyonun getirdiği çaresizlik ve boşluk hissi, bazı erkeklerde riskli davranışlara yönelimi artırabilir. Bunlar arasında alkol veya madde kullanımı, aşırı internet veya oyun bağımlılığı, tehlikeli sürüş alışkanlıkları veya dürtüsel harcamalar bulunabilir.
Bu davranışların örnekleri:
- Daha önce çok sınırlı alkol kullanan birinin, kendini avutmak için aşırı miktarda içki tüketmeye başlaması.
- Gün içinde daha önce hiç düşünmediği riskli para harcamaları yapması veya borca girmesi.
- Sürekli olarak tehlikeli durumlara kendini atması, örneğin aşırı hız yapmak veya riskli fiziksel aktivitelerde bulunmak.
Bu tür davranışlar, depresyonun altında yatan acıyla başa çıkma mekanizmaları olarak ortaya çıkabilir. Ancak bu mekanizmalar, sorunu çözmek yerine daha da kötüleştirebilir.
Eğer sen de bu belirtilerden birini veya birkaçını yaşıyorsan, yalnız olmadığını bilmelisin. Depresyon tedavi edilebilir bir hastalıktır. Bir ruh sağlığı uzmanına (psikiyatrist veya psikolog) başvurmak, bu süreci yönetmenin en etkili yoludur. Erken teşhis ve doğru tedavi ile eskisinden daha iyi bir yaşam kalitesine sahip olabilirsin.