Medeni Kanun'un kadın erkek eşitliği hangi alanlarda?

12.03.2025 0 görüntülenme

Türkiye Cumhuriyeti'nin en temel yasalarından biri olan Medeni Kanun, toplumun düzenini sağlamanın yanı sıra, bireylerin haklarını koruma ve güvence altına alma görevini de üstlenir. Özellikle kadın erkek eşitliği konusunda getirdiği yenilikler ve düzenlemelerle, Türk toplumunda önemli bir dönüşümün öncüsü olmuştur. Peki, Medeni Kanun bu eşitliği hangi alanlarda sağlamıştır?

Evlilik Birliği İçinde Eşitlik

Medeni Kanun, evlilik birliğini kadın ve erkek arasında eşit haklara dayalı bir ortaklık olarak tanımlar. Bu, evliliğin kurulması, sürdürülmesi ve sona erdirilmesi süreçlerinde her iki tarafın da eşit söz hakkına sahip olduğu anlamına gelir. Örneğin, evlilik birliğinin yönetimi konusunda eşler birlikte karar alma yetkisine sahiptir. Ayrıca, boşanma durumunda mal paylaşımı, nafaka ve velayet gibi konularda da eşitlik prensibi gözetilir.

Eski düzenlemelerde erkeğe tanınan bazı ayrıcalıklar, Medeni Kanun ile ortadan kaldırılmıştır. Örneğin, tek taraflı boşanma hakkı kaldırılmış, evlilik birliğinin temsili konusunda kadının da söz sahibi olması sağlanmıştır. Bu sayede, kadınların evlilik içinde daha güçlü bir konuma gelmeleri ve haklarını savunabilmeleri mümkün hale gelmiştir.

Miras Hukukunda Eşitlik

Medeni Kanun, miras hukukunda da önemli eşitlik düzenlemeleri getirmiştir. Miras paylaşımında kadın ve erkek çocuklar arasında herhangi bir ayrım gözetilmez. Her iki cinsiyetten çocuklar da anne babalarının mirasında eşit pay alma hakkına sahiptir. Bu, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan ve tarım arazilerinin paylaşımında dezavantajlı durumda olan kadınlar için büyük bir kazanım olmuştur.

Eski uygulamalarda, bazı bölgelerde kız çocuklarına erkek çocuklarına göre daha az miras payı verilmesi ya da hiç verilmemesi gibi durumlar söz konusuydu. Medeni Kanun bu tür ayrımcı uygulamaları ortadan kaldırarak, kadınların ekonomik bağımsızlıklarını güçlendirme yolunda önemli bir adım atmıştır.

Velayet Hakkında Eşitlik

Boşanma durumunda çocukların velayeti konusunda da Medeni Kanun, eşitlik ilkesini benimser. Velayet, çocuğun menfaatleri doğrultusunda, anne veya babadan birine verilirken, cinsiyet ayrımı yapılmaz. Mahkeme, çocuğun psikolojik, sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarını dikkate alarak, en uygun olan ebeveyni velayet sahibi olarak belirler.

Eski düzenlemelerde, çocukların velayeti genellikle babaya verilirdi. Ancak Medeni Kanun ile birlikte, annelerin de velayet alma olasılığı artmış, çocukların anne sevgisinden ve bakımından mahrum kalmasının önüne geçilmiştir. Bu durum, kadınların toplumdaki rolünün ve değerinin artmasına da katkı sağlamıştır.

Medeni Kanun'un getirdiği kadın erkek eşitliği, Türk toplumunun modernleşme sürecinde önemli bir kilometre taşı olmuştur. Ancak, yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi ve toplumsal farkındalığın artırılması, bu eşitliğin tam anlamıyla sağlanması için hala devam eden bir süreçtir.