Ilk dönem islam mezhepleri nelerdir?
İlk Dönem İslam Mezhepleri: Bir Bakış
İslam'ın doğuşundan sonraki ilk asırlarda, dini ve siyasi birçok farklılık ortaya çıktı. Bu farklılıklar zamanla çeşitli mezheplerin oluşmasına yol açtı. Bu mezhepleri anlamak, İslam düşüncesinin nasıl evrildiğini kavramak açısından oldukça önemli. Deneyimlerime göre, bu karmaşık konuyu anlaşılır kılmak için bazı temel noktalara odaklanmak gerekiyor.
Siyasi Ayrılıkların Dini Yansımaları: Haricilik ve Şiilik
İslam dünyasındaki ilk büyük ayrılıklar, Hz. Ali dönemindeki siyasi olaylardan kaynaklandı. Özellikle Hz. Osman'ın şehit edilmesi ve ardından yaşanan Cemel Vakası ile Sıffin Savaşı, Müslümanlar arasında derin görüş ayrılıklarına neden oldu.
* Haricilik: Sıffin Savaşı'nda Hz. Ali'den ayrılan bir grup, hakem tayin edilmesini kabul etmedi. Onlara göre "hüküm yalnızca Allah'ındır" (Lâ hukme illâ lillah) prensibi gereği, insanlar arasında hakemlik yapmak caiz değildi. Bu durum, Haricilerin ana düşünce yapısını oluşturdu. Hariciler, büyük günah işleyen herkesin dinden çıktığını ve Müslüman sayılmayacağını savunuyorlardı. Bu katı tutumları, zamanla daha küçük gruplara ayrılmalarına da neden oldu. Örneğin, Ezârika ve Necedât gibi kolları görüldü. Günümüzde Harici anlayışın güncel takipçileri oldukça azdır.
* Şiilik: Hz. Ali'nin halifeliğini destekleyen ve imametin (devlet başkanlığının) Peygamber'in (s.a.s.) Ehl-i Beyt'inden, yani Hz. Ali ve onun soyundan gelenlere ait olduğunu savunanlar Şiilerdir. Onlara göre imam, sadece siyasi değil, aynı zamanda dini bir otoritedir. Şiilik içinde de farklı fırkalar ortaya çıkmıştır. En bilinenleri İsnâ Aşeriyye (On İki İmam Şiiliği), İsmailiye ve Zeydiyye'dir. İsnâ Aşeriyye, on ikinci imamın gaybette olduğuna ve zuhur edeceğine inanır. İsmailiye ise yedinci imamdan sonra ayrışarak farklı bir silsile takip eder. Zeydiyye ise daha ılımlı bir çizgide olup, imamın Ehl-i Beyt'ten olması şartını arar ancak imamet konusunda diğer Şii kolları kadar katı değildir. Şiilik, günümüzde İran, Irak, Azerbaycan gibi ülkelerde ve Lübnan gibi bölgelerde yoğunlukla takip edilmektedir.
İnanç Temelli Ayrılıklar: Kader ve Allah'ın Sıfatları
Siyasi olayların yanı sıra, inanç konularındaki farklı yorumlar da mezheplerin doğmasına zemin hazırladı. Özellikle kader ve Allah'ın sıfatları gibi derin teolojik meseleler, yeni düşünce okullarının ortaya çıkmasına neden oldu.
* Mutezile: Allah'ın birliği (tevhid) ve adaleti ilkeleri üzerine kurulan Mutezile, aklı ön plana çıkarır. Onlara göre Allah'ın sıfatları (ilmi, kudreti gibi) zatından ayrı değildir, aksine zatının aynıdır. İnsanlar, kendi fiillerinin yaratıcısıdırlar (kaderiyye olarak da adlandırılmışlardır, ancak bu etiket genellikle Mutezile'nin kendisi tarafından reddedilmiştir). Bu görüş, Allah'ın adaletini vurgulamak içindir; zira insanları günahlarından sorumlu tutarken, günahları yaratanın Allah olması adil bir durum olarak görülmez. Mutezile, Kur'an'ın mahluk olduğunu da savunmuştur. Bu görüşleri nedeniyle zamanla etkisini yitirmiş ve ana akım Sünnilik ile Şiilik içinde yer bulamamıştır.
* Eş'arilik ve Maturidilik: Mutezile'nin akla dayalı bu yorumlarına karşı, Sünnilik içinde iki önemli ekol gelişti. Eş'arilik, Ebu'l-Hasan el-Eş'arî tarafından kurulmuştur. Eş'arî, Mutezile'nin bazı akli yaklaşımlarını benimsemiş ancak Allah'ın sıfatlarının zatından ayrı olduğunu savunmuştur. Allah'ın ilmi, kudreti gibi sıfatları vardır ve bunlar zatıyla kaimdir. İnsanlar fiillerini kendileri kazanır (kesb), ancak bu fiilleri yaratan Allah'tır. Bu görüş, Allah'ın kudretini ve iradesini ön plana çıkarır. Maturidilik ise Ebu Mansur el-Maturidi tarafından geliştirilmiştir. Maturidilik, Eş'ariliğe göre akla daha fazla yer verir. İnsan aklı, bazı dini bilgileri kendiliğinden kavrayabilir. Allah'ın sıfatları konusunda Eş'arilik ile benzer görüşleri paylaşır, ancak bazı nüanslar bulunur. Bu iki ekol, günümüz Sünni İslam'ının temelini oluşturmaktadır.
İbadet ve Hukuk Anlayışları: Mezhepler Üzerinden Bir Karşılaştırma
Mezheplerin ayrışmasında sadece siyasi ve inançsal farklılıklar değil, aynı zamanda ibadet şekilleri ve fıkhi (hukuki) yorumlar da etkili olmuştur.
* Hanefilik, Malikilik, Şafilik, Hanbelilik: Bu dört mezhep, Sünni İslam içindeki fıkhi ekollerdir. Birbirlerinden temel farklılıkları, Kur'an ve Sünnet'ten hüküm çıkarırken kullandıkları metodolojilerdir.
* Hanefilik: Ebu Hanife'nin kurduğu bu mezhep, kıyas (analoji) ve istihsan (tercih edilen görüş) gibi aklî yöntemlere daha fazla yer verir. Günümüzde en yaygın Sünni mezhebidir.
* Malikilik: İmam Malik'in kurduğu bu mezhep, Medine halkının ameli (uygulamaları) ve maslahat (kamu yararı) gibi unsurlara önem verir. Kuzey Afrika ve körfez ülkelerinde yaygındır.
* Şafilik: İmam Şafii'nin kurduğu bu mezhep, hadis ve icmâ (alimlerin fikir birliği) üzerinde daha fazla durur. Mezhepler arasında bir köprü görevi gördüğü söylenebilir. Mısır, Endonezya ve Doğu Afrika'da yaygındır.
* Hanbelilik: İmam Ahmed bin Hanbel'in kurduğu bu mezhep, hadislere ve zahirî (açık) anlamlara daha sıkı bağlılıkla bilinir. Vehhabîlik gibi akımların temelini oluşturmuştur. Suudi Arabistan'da ve bazı bölgelerde takipçileri bulunur.
Bu mezheplerin her biri, İslam'ın temel kaynaklarına bağlı kalarak farklı yorumlar geliştirmişlerdir. Bu çeşitlilik, İslam'ın geniş bir coğrafyada ve farklı kültürlerde yaşanabilirliğini sağlamıştır. Eğer bu konulara daha derinlemesine dalmak istersen, her bir mezhebin temel eserlerine göz atmanı tavsiye ederim. Bu, konuya hakimiyetini artıracaktır.