Separable and Inseparable Phrasal Verbs nedir?
01.03.2025 0 görüntülenme
İngilizce öğrenirken karşımıza çıkan ve bazen kafa karıştıran konulardan biri de "phrasal verb"lerdir. Bu fiiller, bir fiil ve bir edat veya zarfla birleşerek yeni bir anlam kazanan yapılardır. Peki, "separable" ve "inseparable" phrasal verb'ler ne anlama geliyor? İşte bu yazımızda bu konuya açıklık getireceğiz. "Separable" yani ayrılabilen phrasal verb'lerde, fiil ve edat arasına nesne (object) girebilir. Örneğin, "turn on" (açmak) fiilini ele alalım. "Turn on the light" (ışığı aç) cümlesini, "Turn the light on" şeklinde de kullanabiliriz. Ancak, nesne bir zamir ise (örneğin "it"), ayrılabilen fiillerde zamir mutlaka fiil ve edat arasına girmelidir: "Turn it on" (Onu aç). "Turn on it" şeklinde bir kullanım yanlıştır. Diğer yandan, "inseparable" yani ayrılamayan phrasal verb'lerde ise fiil ve edat birbirinden ayrılamaz. Bu tür fiillerde nesne her zaman edattan sonra gelir. Örneğin, "look after" (ilgilenmek, bakmak) fiilini düşünelim. "Look after the children" (Çocuklarla ilgilen) cümlesini, "Look the children after" şeklinde kullanamayız. Edat ve fiil her zaman birlikte kalmak zorundadır. Hangi phrasal verb'ün ayrılabilir veya ayrılamaz olduğunu anlamanın kesin bir yolu olmamakla birlikte, zamanla ve pratikle bu konuda deneyim kazanabilirsiniz. Sözlüklerde phrasal verb'lerin ayrılabilir olup olmadığı genellikle belirtilir. Bol bol okuma yapmak ve farklı bağlamlarda bu fiilleri görmek, bu yapıları daha iyi anlamanıza ve doğru kullanmanıza yardımcı olacaktır.