Türkiye'deki illerin hangi yemekleri meşhur?

Türkiye'nin Lezzet Haritası: Hangi İl Nesiyle Meşhur?

Türkiye'nin dört bir yanına dağılmış birbirinden lezzetli yemekleri var, biliyorsun. Her şehrin kendine has, nesilden nesile aktarılan öyle tarifleri var ki, bazen hangi birini tadacağını şaşırıyorsun. Ben de yıllar içinde yaptığım seyahatler ve edindiğim deneyimlerle bu lezzet yolculuğunda epey yol kat ettim. Gelin, Türkiye'nin en meşhur illerinin en özel tatlarına bir göz atalım.

  1. Karadeniz'in Yeşil Harmanı: Mıhlama ve Laz Böreği

Karadeniz dediğin anda aklıma ilk gelen şeylerden biri o altın sarısı, uzayan mıhlamadır. Özellikle Rize ve Artvin civarında kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi olan mıhlama, tereyağı, peynir (genellikle kolot peyniri kullanılır) ve mısır unuyla yapılır. Doğru kıvamı yakalamak önemli; ne çok akışkan olacak ne de katı. Yanında sıcacık bir ekmekle inanılmaz lezzetli oluyor. Benim deneyimlerime göre, Karadeniz'e gittiğinde yöresel peynirlerle yapılmış mıhlamayı mutlaka denemelisin. Miktarı da gözünü korkutmasın, çünkü gerçekten doyurucu.

Karadeniz'in tatlı tarafına gelirsek, Rize'nin meşhur Laz böreğini unutmamak gerek. İncecik açılmış yufkaların arasına muhallebi doldurulup fırında pişirilmesi ve üzerine şerbet gezdirilmesiyle ortaya çıkan bu muhteşem lezzet, tam bir bayram tatlısı gibi. Bazı yörelerde arasına ceviz de konulur, bu da farklı bir aroma katıyor. Laz böreğinin hafifliği ve tatlılığı, özellikle yemek sonrası ferahlamak için birebir.

  1. Ege'nin Zeytinyağlıları ve Deniz Mahsulleri: Girit Lezzetleri ve Kumru

Ege Bölgesi denince akla ilk gelen zeytinyağlılar oluyor tabii ki. İzmir'in meşhur enginarı, Ege'nin bereketli topraklarından çıkan taze otlarla hazırlanan ot kavurmaları, biber dolmaları... Ama İzmir dendiğinde benim için akla gelen en özel lezzetlerden biri de İzmir Kumrusu. Sosis, salam, kaşar peyniri ve domatesin bol mayonezle harmanlanıp sıcak pide içinde servis edildiği bu lezzet bombası, özellikle Alsancak sokaklarında akşama doğru kokusuyla insanı cezbeder. Günde ortalama kaç bin tane satıldığını bilemem ama insanı tok tuttuğu ve damakta unutulmaz bir tat bıraktığı kesin.

Ayvalık ve Bozcaada gibi adalara yolun düşerse, taze deniz mahsullerini ve Girit mutfağından esinlenen otlu mezeleri mutlaka denemelisin. Denizden çıkan taze balıkların zeytinyağlı, limonlu veya baharatlı pişirilmesiyle elde edilen lezzetler bambaşka oluyor. Hele bir de o mezelerin yanında gelen buz gibi rakı… Ege sofralarının keyfi bir başka.

  1. Güneydoğu'nun Baharatları ve Kebapları: Gaziantep Mutfağı ve Mardin'in Sırları

Gaziantep mutfağı başlı başına bir dünya. UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı'na gastronomi alanında dahil olan şehirlerimizden biri olması tesadüf değil. Fıstığı, biberi, baharatları... Kebap çeşitliliği inanılmaz. Ali Nazik, çiğ köfte (çiğ etle yapılanını da bulabilirsin, artık farklı versiyonları da çok), beyran gibi lezzetler Gaziantep sofralarının olmazsa olmazı. Beyran çorbasını özellikle kış aylarında, soğuk bir günde içtiğinde vücudun canlanıyor resmen. İçindeki pirinç, et, sarımsak ve acı biberle tam bir şifa deposu. Antep'te bir esnaf lokantasında yediğim nohut dürümü bile o kadar lezzetliydi ki, hala aklımdadır.

Mardin'e gittiğinde ise bambaşka bir atmosferle karşılaşırsın. Taş evlerin arasında dolaşırken, meşhur Mardin Kebabı veya Döğme Pilavı ile karşılaşırsın. Mardin'de yemek kültürü o kadar köklü ki, her lokmada ayrı bir hikaye gizliymiş gibi gelir. Özellikle yöresel baharatlarla hazırlanan et yemekleri ve hamur işleri unutulmazdır. Kuru patlıcan dolması ve mardini künefesi de tadılması gerekenler arasında.

  1. İç Anadolu'nun Toprak Lezzetleri: Testi Kebabı ve Kayseri Mantısı

İç Anadolu denince akla hemen o bereketli toprakların sunduğu lezzetler gelir. Nevşehir ve çevresinde meşhur olan Testi Kebabı, pişirme tekniğiyle bile bir şölen sunar. Kiremit bir küpün içinde, odun ateşinde uzun süre pişirilen etin lokum gibi olması… Deneyimlerime göre, testi kırılırken çıkan ses ve duman bile iştah açıyor. Yanında bol yeşillik ve yöresel ekmekle servis edildiğinde tadına doyulmaz.

Kayseri ise Türkiye'nin mantı başkenti desek yeridir. Kayseri Mantısı'nın incecik hamuru, kıymalı harcı ve üzerine gezdirilen sarımsaklı yoğurt, salçalı sos ve bol naneyle gelen o enfes lezzet, gerçekten bir klasik. Kayseri'ye gittiğinde mantı yapan bir evde, mantının el emeğiyle yapılışını görmek bile ayrı bir keyif. Farklı şekillerde yapılan mantılarının olduğunu da bilmelisin; ince hamurlusu, daha iri olanı… Hangisini denersen dene, pişman olmayacaksın.

Bu sadece küçük bir başlangıçtı tabii. Türkiye'nin her şehrinin, her ilçesinin kendine özgü, keşfedilmeyi bekleyen sayısız lezzeti var. Sen de seyahatlerinde bu yöresel tatları keşfetmeyi ihmal etme, damak tadını zenginleştireceğine emin olabilirsin.