Türkiye'de nesli tükenme tehlikesi altında olan canlılar nelerdir?
Nesli Tehlike Altındaki Kadim Dostlarımız
Türkiye, biyoçeşitliliğiyle aslında zengin bir coğrafya ama madalyonun öteki yüzünde, bazı can dostlarımızın nesilleri maalesef ciddi tehlike altında. Mesela, hepimizin aşina olduğu Anadolu Parsı var. Eskiden daha sık karşımıza çıkarken, artık onu görmek neredeyse mucize gibi. Yaptığım araştırmalar ve bildiğim kadarıyla, popülasyonları oldukça düşmüş durumda. Habitat kaybı, yasa dışı avlanma gibi faktörler bu asil hayvanı hayalet gibi bir yaşam sürmeye zorluyor.
Yeniden Doğuş Bekleyenler
Bir diğer kritik durumdaki türümüz ise Kelaynak. Özellikle Şanlıurfa ve çevresinde yaşayan bu kuşlar, özgün gagalarıyla biliniyor. Ancak, yaşam alanlarının daralması ve kirlilik gibi sorunlar yüzünden sayıları azaldı. Yıllardır süren koruma çalışmaları sayesinde biraz toparlanma görülse de, hala kritik eşiğin hemen üzerinde diyebiliriz. Hatırlıyorum, bir belgeselde bu kuşların göç yolculuğunu izlerken ne kadar hassas olduklarını bir kez daha anlamıştım. Bu arada, Ulubat Gölü Kurbağası gibi yerel endemik türler de var ki, sadece belirli bölgelerde yaşadıkları için tehditlere karşı daha savunmasızlar.
Denizlerin Sessiz Çığlıkları
Karasal yaşam kadar, denizlerimiz de bazı canlılar için tehlike arz ediyor. Akdeniz Foku'nun durumu da oldukça hassas. Maalesef sayıları birkaç yüzü geçmiyor ve çoğu kıyı şeridi boyunca tahribata uğrayan yaşam alanlarında tutunmaya çalışıyor. Özellikle turizm faaliyetleri ve deniz kirliliği bu nazik canlıların en büyük düşmanlarından. Ne dersin, bu güzellikleri gelecek nesillere bırakmak hepimizin sorumluluğu değil mi?
Ne Yapabiliriz?
Aslında hepimizin yapabileceği şeyler var. Öncelikle, bu türler hakkında bilinçlenmek ve çevremizdeki insanları da bilgilendirmek önemli. Yasa dışı avcılıkla mücadele eden sivil toplum kuruluşlarına destek olmak veya gönüllü çalışmalara katılmak da etkili olabilir. Alışveriş yaparken sürdürülebilir kaynaklardan elde edilmiş ürünleri tercih etmek, plastik kullanımını azaltmak gibi basit adımlar bile uzun vadede büyük fark yaratabilir. Unutmayalım, doğa ve onun sakinleri hepimize emanet.