Istiklal marşı nasıl bir ortamda yazılmıştır?

Kurtuluş Savaşı'nın en çetin geçtiği dönemde, vatan toprakları işgal altındayken, milletin umutsuzluğa kapılmaması için bir milli marşa ihtiyaç duyulmuştu. İşte İstiklal Marşı, tam da bu buhranlı ve fedakarlıklarla dolu günlerde yazılmıştır. 1921 yılında, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açılan bir yarışma ile İstiklal Marşı'mızın yazılması süreci başlamıştır. Amaç, Türk milletinin bağımsızlık aşkını, kahramanlığını ve inancını en iyi şekilde yansıtacak bir eser ortaya çıkarmaktı. Mehmet Akif Ersoy, başlangıçta para ödülü olduğu için yarışmaya katılmak istememiş, ancak ısrarlar üzerine ve vatan sevgisiyle kaleme aldığı şiiriyle yarışmaya dahil olmuştur. O dönemde Ankara'da bulunan Taceddin Dergahı'nda inzivaya çekilerek, milletin duygularına tercüman olacak dizeleri kağıda dökmüştür. Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı şiir, diğer eserler arasından sıyrılarak büyük bir beğeni toplamış ve 12 Mart 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklal Marşı olarak kabul edilmiştir. İstiklal Marşı, o zorlu günlerde milletimize moral olmuş, bağımsızlık ateşini körüklemiş ve mücadele azmini perçinlemiştir. Bu nedenle, İstiklal Marşı sadece bir şiir değil, aynı zamanda Türk milletinin bağımsızlık destanının bir sembolüdür.