Moskova Antlaşması'nın maddeleri nedir?
Moskova Antlaşması'nın Maddeleri: Bilmeniz Gerekenler
Moskova Antlaşması, gerçekten de Türkiye'nin
- yüzyıl siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktası. 16 Mart 1921'de imzalanan bu antlaşma, Sovyet Rusya ile Anadolu Hükümeti arasında imzalanmış ve bazı temel meseleleri netleştirmişti. Gel, bu antlaşmanın içine biraz daha yakından bakalım, senin için ne ifade ettiğini ve neden önemli olduğunu konuşalım.
Sınırlar ve Toprak Bütünlüğü: Kardeş Cumhuriyetlerin Doğuşu
Antlaşmanın en can alıcı maddelerinden biri, doğu sınırımızı belirlemesiydi. Özellikle Kars, Ardahan ve Batum gibi bölgelerin statüsü bu antlaşmayla netleşti. Deneyimlerime göre, bu tür sınır anlaşmaları, bölgedeki halklar için uzun vadede barışı ve istikrarı sağlamada kilit rol oynar. Moskova Antlaşması'nda şöyle bir durum söz konusu:
* Kars ve Ardahan: Anadolu Hükümeti'ne bırakıldı. Bu, Türkiye'nin egemenlik alanını doğuda güvence altına alan önemli bir gelişmeydi.
* Batum: Gürcistan'a verildi, ancak özerk bir statüyle. Bu, o dönemdeki bölgesel güç dengeleri ve Sovyetlerin Kafkasya politikasıyla yakından ilgiliydi. Gürcistan'ın Sovyet etkisi altına girmesiyle bu madde de zamanla fiilen farklı bir boyut kazandı diyebiliriz.
Bu maddeyi neden önemsiyorum biliyor musun? Çünkü ülkenin toprak bütünlüğü, her zaman en hassas ve en önemli konulardan biri. Bu anlaşma, o dönemde zor durumda olan Anadolu Hükümeti için uluslararası alanda bir tanınma ve aynı zamanda sınırlarını güvence altına alma anlamında büyük bir kazanımdı.
Sovyet Desteği ve Siyasi İlişkiler: Zor Zamanlarda El Ele
Moskova Antlaşması, sadece toprak meselesiyle sınırlı kalmadı. Antlaşmanın diğer önemli bir boyutu da, Sovyet Rusya'nın Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti'ne verdiği siyasi ve maddi desteydi. Deneyimlerime göre, dış destek, özellikle milli mücadele gibi kritik süreçlerde hayati önem taşır. Bu antlaşma, şunları da kapsıyordu:
* Sovyet Rusya'nın Anadolu Hükümeti'ni Tanıması: Bu, uluslararası alanda Türkiye'nin konumunu güçlendiren çok önemli bir adımdı. Zira o dönemde Büyük Devletlerin çoğu, Anadolu Hükümeti'ni tanımakta oldukça isteksizdi.
* Sovyet Desteği: Sovyetler Birliği, Anadolu Hükümeti'ne para, silah ve mühimmat yardımında bulunmayı taahhüt etti. Bu destek, özellikle Batı Cephesi'nde verilen mücadelede kritik bir rol oynadı. Düşünsene, hem dış destek alıyorsun hem de sınırlarını güvence altına alıyorsun; bu, Anadolu Hükümeti için büyük bir moral ve güç kaynağıydı.
Bu maddeyi anlamak için, o dönemin küresel siyasi atmosferini de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Rusya'da Ekim Devrimi yaşanmış ve yeni bir dünya düzeni tartışılıyordu. Bu antlaşma, iki devrimci hareketin birbirine yaklaşması olarak da görülebilir.
Bolşevik Olmayan Ülkelerle İlişkiler ve Bağımsızlık Beyanları
Moskova Antlaşması'nda dikkat çekici bir başka nokta da, Sovyet Rusya'nın kendi nüfuzu altındaki bölgelerle ilgili tutumuydu. Antlaşmanın
- maddesinde, Sovyet Rusya'nın "bu anlaşmaya taraf olmayan ve Rusya tarafından işgal edilmiş sayılan başka bir devletin hükümetini tanıması halinde, bu hükümetin Türkiye’nin egemenliğine bir tehdit oluşturduğunu kabul etmediği sürece" Türkiye’nin uluslararası geçerliliği olan sınırlarını tanıyacağı belirtiliyordu. Bu madde, dolaylı olarak, Sovyetlerin kendi nüfuz alanlarını genişletme politikalarına karşı Türkiye'nin duruşunu da ilgilendiriyordu.
* Kendi Kendini Yöneten Ülkeler: Antlaşmada, Sovyetlerin kendi sınırları dışındaki "kendini yöneten" halklarla veya devletlerle olan ilişkileri düzenleniyordu. Bu, Sovyetlerin kendi dış politikasını ve nüfuz alanlarını belirlemesi açısından önemliydi.
* Birliklerin Bağlantısı: Antlaşmanın bu kısımları, daha sonra Sovyetler Birliği'ni oluşturan ülkelerle yapılan anlaşmaların da önünü açtı. Örneğin, Sovyetler Birliği'nin kurulmasına giden süreçte önemli bir adım olarak görülebilir.
Bu maddenin pratikte ne anlama geldiğini şöyle düşünebilirsin: Sovyetler, kendi dışındaki bölgelerle ilgili bir takım politikalar izlerken, Türkiye'nin egemenlik haklarını da bir nevi güvence altına almış oluyordu. Bu, iki taraf için de karşılıklı bir tanıma ve bir tür "senin alanına karışmam, benim alanıma karışma" prensibinin ilk adımlarından biriydi.
Önemli Bir Not: Kardeş Antlaşmalar
Moskova Antlaşması, başlı başına önemli olmakla birlikte, daha sonra imzalanacak olan ve benzer konuları içeren diğer antlaşmaların da temelini oluşturduğunu bilmekte fayda var. Örneğin, Kars Antlaşması (1921) da bu sürecin bir parçası olarak görülebilir ve doğu sınırlarımızın kesinleşmesinde rol oynamıştır. Deneyimlerime göre, uluslararası ilişkilerde bir antlaşmanın etkileri genellikle uzun vadeli olur ve birbirini takip eden süreçleri tetikler.
Moskova Antlaşması'nın bu maddeleri, o dönemin Türkiye'si için gerçekten de kader belirleyiciydi. Umarım bu bilgiler, bu önemli antlaşmanın içeriğini ve önemini daha net anlamana yardımcı olmuştur.