Adaletsiz nedir?

Adaletsizlik, hepimizin hayatında en az bir kez karşılaştığı, içimizi burkan bir kavramdır. Peki, tam olarak nedir bu adaletsizlik? Basitçe, hakkaniyetin, eşitliğin ve dürüstlüğün olmadığı durumlardır diyebiliriz. Ancak bu tanım, adaletsizliğin ne kadar karmaşık ve çok boyutlu bir olgu olduğunu tam olarak yansıtmıyor. Adaletsizlik, bireyler arasında, sosyal gruplar arasında veya hatta uluslararası ilişkilerde kendini gösterebilir. Bir kişinin sırf cinsiyeti, ırkı, dini veya sosyoekonomik durumu nedeniyle ayrımcılığa maruz kalması adaletsizliktir. Eğitim, sağlık, iş imkanlarına erişimde eşitsizlik yaşanması adaletsizliktir. Yasal süreçlerde, zengin ve güçlü olanın kayırılması, yoksul ve güçsüz olanın ezilmesi adaletsizliktir. Hatta bazen doğanın kendisi bile adaletsizlik yaratabilir; örneğin, bazı bölgelerdeki insanlarının doğal kaynaklara erişimi diğerlerine göre çok daha sınırlı olabilir. Adaletsizliğin en acı tarafı ise, mağdurların sadece maddi kayıplar yaşaması değil, aynı zamanda psikolojik olarak da derinden etkilenmesidir. Kendilerini değersiz, unutulmuş ve çaresiz hissetmelerine neden olabilir. Bu nedenle, adaletsizlikle mücadele etmek, sadece yasal düzenlemeler yapmakla kalmayıp, aynı zamanda toplumsal farkındalığı artırmak, empati kurmak ve birbirimize destek olmakla da ilgilidir. Unutmayalım ki, adalet sadece mahkeme salonlarında değil, kalplerimizde de yeşermelidir.