Anadolu Selçuklu Devletinin son hükümdarı kimdir?

Anadolu Selçuklu Devleti'nin Son Hükümdarı Kimdir?

Anadolu Selçuklu Devleti, Türk tarihinde önemli bir yere sahip, Anadolu'nun Türkleşmesinde ve İslamlaşmasında kilit rol oynamış büyük bir devlet. Ancak her büyük devlet gibi, Anadolu Selçukluları da zamanla zayıflamış ve tarih sahnesinden çekilmiştir. Peki, bu görkemli devletin son hükümdarı kimdi? Bu sorunun cevabı, devletin son demlerindeki karmaşık siyasi yapıyı ve Moğol egemenliğinin etkilerini anlamakla mümkündür.

Anadolu Selçuklu Devleti'nin Son Dönemleri: Moğol Gölgesi

Anadolu Selçuklu Devleti'nin son yılları, Moğol İmparatorluğu'nun Anadolu üzerindeki baskın etkisi altında geçmiştir. 1243 Kösedağ Savaşı, Selçuklu Devleti için bir dönüm noktası olmuş ve devlet, Moğol İlhanlı Devleti'ne tabi bir vasal haline gelmiştir. Bu tarihten sonra Selçuklu sultanları, Moğol hanlarının atadığı veya onayladığı kişiler olmuştur. Hükümdarların yetkileri kısıtlanmış, devletin bağımsızlığı büyük ölçüde ortadan kalkmıştır. Bu dönemde tahta çıkan sultanlar, çoğu zaman kukla niteliğindeydi ve gerçek güç Moğol valilerinin elindeydi.

Son Hükümdarların Belirsizliği ve Taht Kavgaları

Anadolu Selçuklu Devleti'nin son dönemleri, taht kavgaları ve Moğol müdahaleleriyle dolu bir karmaşa içindeydi. Birden fazla şehzadenin aynı anda veya kısa aralıklarla tahta geçtiği, hatta Moğolların kendi çıkarları doğrultusunda birden fazla sultanı aynı anda atayabildiği görülmüştür. Bu durum, "son hükümdar" tanımını da karmaşıklaştırmaktadır. Çünkü resmi olarak tahtta oturan son sultanın kim olduğu konusunda farklı yorumlar ve kaynaklar bulunmaktadır. Ancak genel kabul gören görüş, devletin fiilen sona erdiği dönemdeki son sultanı işaret eder.

II. Mesud ve III. Keykubad: Fiili Sonun Temsilcileri

Anadolu Selçuklu Devleti'nin son hükümdarı olarak adı sıklıkla anılan iki isim vardır: II. Gıyaseddin Mesud ve III. Gıyaseddin Keykubad. Bu iki sultan, devletin Moğol egemenliği altında can çekiştiği son dönemlerinde tahta çıkmışlardır.

  • II. Gıyaseddin Mesud: Birkaç kez tahta çıkıp inen, Moğolların desteğiyle veya onlara karşı mücadele ederek hüküm sürmeye çalışan bir sultandı. Onun dönemi, devletin iyice zayıfladığı ve fiilen parçalanmaya başladığı bir süreçti. Özellikle onun son saltanatı (yaklaşık 1293-1304) devletin son demlerine denk gelir.
  • III. Gıyaseddin Keykubad: Yine Moğolların desteğiyle tahta çıkmış, ancak yetkileri son derece kısıtlı bir sultandı. Onun dönemi, Anadolu'daki Türkmen beyliklerinin bağımsızlıklarını ilan etmeye başladığı ve Selçuklu merkezi otoritesinin tamamen çöktüğü bir zamana denk gelir. Bazı tarihçiler, III. Keykubad'ın 1308 yılında İlhanlı hükümdarı Olcaytu tarafından idam edilmesiyle Anadolu Selçuklu Devleti'nin fiilen sona erdiğini kabul eder.
Bu iki sultanın son hükümdar olarak anılmasının nedeni, devletin artık sembolik bir varlık haline geldiği ve bağımsızlığını tamamen yitirdiği döneme denk gelmeleridir. Özellikle III. Keykubad'ın akıbeti, Selçuklu Devleti'nin resmi olarak sona erdiği tarihi bir olay olarak kabul edilir.

Anadolu Selçuklu Devleti'nin Sonu ve Yeni Bir Dönemin Başlangıcı

Anadolu Selçuklu Devleti'nin sonu, tek bir hükümdarın tahttan indirilmesiyle değil, yıllara yayılan bir çöküş süreci ve Moğol baskısının artmasıyla gerçekleşmiştir. Devletin fiilen sona ermesiyle birlikte, Anadolu'da yeni bir dönem başlamıştır. Selçuklu mirası üzerine kurulan ve zamanla güçlenen Türkmen beylikleri, Anadolu'nun siyasi haritasını yeniden şekillendirmiştir. Bu beylikler arasında en önemlisi, Söğüt ve Domaniç civarında kurulan ve kısa sürede büyük bir imparatorluğa dönüşecek olan Osmanlı Beyliği'dir. Böylece, Anadolu Selçuklu Devleti'nin görkemli tarihi, yeni bir Türk devletinin doğuşuna zemin hazırlayarak sona ermiştir.