Erzurum ve Sivas Kongrelerinin ortak kararları nelerdir?
İçindekiler
Erzurum ve Sivas Kongreleri, Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı sürecinde atılan en önemli adımlardan ikisidir. Bu kongreler, milli birlik ve beraberliğin sağlanması amacıyla düzenlenmiştir. İki kongrede de alınan kararlar, Türk milletinin geleceği açısından büyük önem taşır. Şimdi bu iki kongrenin ortak kararlarını daha yakından inceleyelim.
Kongrelerin Ortak Hedefleri
Her iki kongrede de milli egemenlik ilkesi ön plandadır. Erzurum Kongresi'nde vurgulanan "Milletin iradesiyle yönetilecek bir hükümet kurulması" kararı, Sivas Kongresi'nde de aynen benimsenmiştir. İki kongrede de Türk milletinin bağımsızlığına yönelik tehlikeler net bir şekilde ortaya konmuş ve bu tehditlere karşı birleşilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Ayrıca, her iki kongrede de Mudanya Ateşkes Antlaşması sonrası işgal edilen toprakların geri alınması hedeflenmiştir. Özellikle Erzurum Kongresi'nde belirlenen "bölgesel değil ulusal bir mücadele yürütüleceği" prensibi, Sivas Kongresi'nde de kabul görmüştür. Bu kararlar, Milli Mücadele'nin temelini oluşturmuştur.
Ulusal Direniş ve Yönetim Yapısı
Erzurum ve Sivas Kongreleri'nde alınan kararlardan bir diğeri ise ulusal direniş örgütlerinin güçlendirilmesi olmuştur. İki kongrede de yerel kurtuluş cemiyetlerinin birleştirilmesi ve merkezi bir yapı altında toplanması kararı alınmıştır. Bu sayede, bölgesel çabalar ulusal bir mücadeleye dönüşmüştür.
Bunun yanı sıra, her iki kongrede de geçici bir yönetim yapısı oluşturulması gündeme gelmiştir. Sivas Kongresi'nde, Erzurum Kongresi'nin kararlarını destekleyen bir genelge yayımlanarak, ulusal bir meclisin açılması yönünde çağrıda bulunulmuştur. Bu adım, sonradan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kurulmasını hazırlayan önemli bir süreç olmuştur.
Kapanış
Erzurum ve Sivas Kongreleri, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde dönüm noktası olan etkinliklerdir. Alınan ortak kararlar, milli birlik ve beraberliğin sembolü olmuştur. Bugün bile bu kararlar, Türkiye'nin modernleşme ve demokratikleşme yolculuğunda esin kaynağıdır. Bu nedenle, bu kongrelerin tarihi değeri hiçbir zaman unutulmamalıdır.