Sübhaneke duası bize Rabbimiz ile ilgili hangi bilgileri vermektedir?
Sübhaneke Duası: Rabbimiz Hakkında Neler Öğretiyor?
Sübhaneke duası, namazın sonunda okuduğumuz o kısa ama özlü dua, aslında Rabbimiz hakkında bize ne kadar derin bilgiler sunuyor, hiç düşündün mü? Deneyimlerime göre bu dua, sadece bir ezberden çok daha fazlası. Rabbimizin yüceliğini, kudretini ve bizim O'na olan acziyetimizi çok net bir şekilde ortaya koyuyor.
Şimdi gel, bu muhteşem duanın bize Rabbimiz hakkında verdiği bilgileri biraz daha yakından inceleyelim:
Rabbimizin Mutlak Yüceliği ve Kusursuzluğu
Duaya başlarken söylediğimiz "Sübhaneke Allahümme ve bihamdike..." ifadesi, "Allah'ım! Sen'i noksan sıfatlardan tenzih ederim, sana hamd ederim." anlamına gelir. Bu ilk cümle bile Rabbimizin ne kadar yüce ve kusursuz olduğunu haykırır. Rabbimiz, bizim anladığımız anlamda bir eksikliğe, bir kusura sahip değildir. O, her türlü acizlikten, hatadan ve noksanlıktan uzaktır. Bu, O'nun "El-Vahid" (Tek olan), "Es-Samed" (Her şeyin kendisine muhtaç olup O'nun hiçbir şeye ihtiyacı olmayanı) gibi isimlerinin bir yansımasıdır. Düşünsene, kainatta gördüğümüz her şeyde bir eksiklik, bir sonluluk var. Ama Rabbimiz, bu sonlulukların ötesinde, mutlak bir varlık.
Deneyimlerime göre, bu ilk birkaç kelimeyi idrak ederek okuduğunda, zihnindeki tüm olumsuzlukların, tüm dertlerin bir nebze hafiflediğini hissedersin. Çünkü sen, en büyük ve en kusursuz olana sığınmış olursun.
Rabbimizin İsim ve Sıfatlarının Kapsamı
Duada geçen "ve tebarekesmük", "ve ismin mübarektir." demektir. Buradaki "mübarek" kelimesi, bereketin, hayrın ve iyiliğin kaynağı olmayı ifade eder. Rabbimizin ismi, sadece bir etiket değil, aynı zamanda O'nun tüm güzel isimlerinin ve yüce sıfatlarının bir toplamıdır. O'nun isimleri, merhametini (Er-Rahman, Er-Rahim), ilmini (El-Alim), kudretini (El-Kadir) ve daha nice sıfatını içinde barındırır. Bu isimler, bizim O'na dua ederken kullanacağımız köprülerdir. Tıpkı Kur'an-ı Kerim'de "Allah'ın en güzel isimleri vardır. O halde O'na o güzel isimleriyle dua edin." (Araf Suresi, 180) ayetinde buyrulduğu gibi.
Pratik bir öneri olarak, namazdan sonra ellerini açıp Sübhaneke duasını okurken, hangi ismin sana daha çok hitap ettiğini düşün. Belki o gün zor bir durumdasın ve "El-Vekil" (Her işi üzerine alan) ismini hatırlamak sana güç verir.
Rabbimizin Yüceliği ve Kendi Acziyetimiz
Duada devamla "ve celle senâük", "ve senâ-i (övgü ve yüceltme) yücedir." denir. Bu ifade, bizim Rabbimizi övmek için kullanabileceğimiz tüm kelimelerin, tüm ifadelerin O'nun yüceliği karşısında ne kadar yetersiz kaldığını gösterir. Bizim dilimizle, aklımızla O'nu tam olarak tarif etmek mümkün değildir. O, bizim hayallerimizin, tasavvurlarımızın ötesindedir. Bu, aynı zamanda bizim O'nun karşısındaki durumumuzu da hatırlatır: acizliğimizi, fakirliğimizi.
Deneyimlerime göre, bu kısmı okurken kendi hayatındaki zorlukları düşünmek yerine, Rabbimizin büyüklüğünü ve O'nun her şeye gücünün yeteceğini düşünmek, içine bir ferahlık verir. Çünkü sen, en büyük gücün huzurundasın.
Rabbimizin Yaratılışı ve Her Şeye Hakimiyeti
Sübhaneke duasının son bölümü olan "ve lâ ilâhe gayruk", "ve senden başka ilah yoktur." şeklinde biter. Bu cümle, tevhidin en saf halidir. Rabbimizin yegane ilah olduğunu, O'ndan başka ibadete layık kimsenin olmadığını net bir şekilde ifade eder. O, gökleri ve yeri altı günde yaratan (Hud Suresi, 7), her şeyi bir ölçüye göre var edendir (Kamer Suresi, 49). Bu yaratılış, O'nun sonsuz ilminin, kudretinin ve hikmetinin bir kanıtıdır. Kainattaki milyarlarca galaksi, trilyonlarca yıldız, her bir atomun hassas dengesi, O'nun bu hakimiyetinin somut göstergeleridir.
Kendine şunu sor: Bu duayı okurken, gerçekten O'ndan başka bir ilah olmadığını kalbinle hissediyor musun? Eğer bu hisse ulaşabiliyorsan, hayatındaki tüm beklentilerini sadece O'ndan beklersin. Bu da seni hiçbir zaman hayal kırıklığına uğratmaz.
Sübhaneke duası, aslında bize Rabbimizi hatırlatan, O'na olan bağımızı güçlendiren bir anahtardır. Her okuduğunda, bu anlamları düşünmeye çalış. Emin ol, sana bambaşka bir boyut kazandıracaktır.