Şule Çet nasıl öldü?

04.03.2025 0 görüntülenme

Şule Çet, Türkiye'de büyük yankı uyandıran bir cinayetin kurbanı. 2018 yılında Ankara'da bir plazanın 20. katından düşerek hayatını kaybeden genç bir öğrenci olan Şule Çet'in ölümü, kamuoyunda büyük bir infiale yol açtı. Olayın ardından başlatılan soruşturma ve dava süreci, kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin sembolü haline geldi.

Olayın Arka Planı ve İlk Bulgular

Şule Çet, Gazi Üniversitesi Tekstil Tasarımı öğrencisiydi. 29 Mayıs 2018 tarihinde, bir arkadaşının aracılığıyla tanıştığı Çağatay Aksu ile bir araya geldi. İddiaya göre, Aksu ve arkadaşı Berk Akand, Çet'i alkol ve uyuşturucu madde kullanarak etkisiz hale getirmeye çalıştı. Daha sonra, Çet'in plazanın 20. katından düşerek hayatını kaybettiği bildirildi.

İlk başta intihar olarak değerlendirilen olay, delillerin incelenmesi ve otopsi raporunun ortaya çıkmasıyla cinayet şüphesi uyandırdı. Otopsi raporunda, Çet'in vücudunda cinsel saldırı izlerine rastlanması ve düşmeden önce darp edildiğinin tespit edilmesi, olayın seyrini değiştirdi.

Dava Süreci ve Kamuoyu Tepkisi

Şule Çet cinayeti davası, Türkiye'de kadına yönelik şiddet ve cinayetlere karşı artan tepkinin bir simgesi haline geldi. Dava boyunca, sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand, suçlamaları reddetti ve Çet'in intihar ettiğini iddia etti. Ancak, mahkeme heyeti, toplanan deliller ve tanık ifadeleri doğrultusunda sanıkların suçlu olduğuna hükmetti.

Uzun süren yargılamalar sonucunda, Çağatay Aksu müebbet hapis cezasına çarptırılırken, Berk Akand ise cinayete yardım etmekten dolayı 12 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Dava süreci boyunca, kadın hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları, Şule Çet için adalet talebiyle çeşitli eylemler düzenledi ve davanın takipçisi oldu.

Şule Çet Cinayetinin Toplumsal Etkileri

Şule Çet cinayeti, Türkiye'de kadına yönelik şiddet konusundaki farkındalığı artırdı ve bu tür suçların cezasız kalmaması gerektiği yönündeki talepleri güçlendirdi. Cinayet, medyada geniş yer buldu ve sosyal medyada büyük bir yankı uyandırdı. #ŞuleÇetiçinAdalet etiketi altında binlerce paylaşım yapıldı ve kadın cinayetlerine karşı toplumsal bir bilinç oluşmasına katkı sağladı.

Bu elim olay, aynı zamanda yargı sistemindeki eksiklikleri ve kadına yönelik şiddetle mücadelede daha etkin önlemler alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Şule Çet'in acı kaybı, kadına yönelik şiddete karşı mücadelede bir dönüm noktası oldu ve bu alanda daha fazla çalışma yapılması gerektiği gerçeğini hatırlattı.

Şule Çet'in anısını yaşatmak ve benzer olayların yaşanmaması için hepimize büyük sorumluluk düşüyor. Kadına yönelik şiddete karşı durmak, bilinçlendirme çalışmaları yapmak ve yasal düzenlemelerin uygulanmasını sağlamak, bu sorumluluğun bir parçasıdır.