II. Abdülhamid devlet politikası nedir?

07.03.2025 0 görüntülenme

II. Abdülhamid, Osmanlı İmparatorluğu'nun zorlu bir döneminde tahta geçmiş ve 33 yıl boyunca devleti yönetmiştir. Hükümdarlığı, imparatorluğun karşı karşıya olduğu iç ve dış sorunlara karşı geliştirdiği özgün politikalarla şekillenmiştir. Bu politikalar, bir yandan imparatorluğu modernleştirme çabasını içerirken, diğer yandan da merkezi otoriteyi güçlendirme ve toprak bütünlüğünü koruma amacını taşımıştır. Gelin, II. Abdülhamid'in devlet politikasının temel unsurlarına yakından bakalım.

İstibdat Dönemi ve Merkezi Otorite

II. Abdülhamid'in hükümdarlığının ilk dönemlerinde Meşrutiyet ilan edilmiş olsa da, kısa süre sonra siyasi istikrarsızlık ve dış tehditler nedeniyle Meclis kapatılmış ve "İstibdat Dönemi" olarak adlandırılan otokratik bir yönetim tarzı benimsenmiştir. Bu dönemde, merkezi otoriteyi güçlendirmek amacıyla sansür, jurnalcilik ve sıkı denetim mekanizmaları kullanılmıştır. Abdülhamid, bu yöntemlerle muhalefeti kontrol altında tutmayı ve devletin bekasını sağlamayı amaçlamıştır. Ancak bu politikalar, zamanla aydınlar ve halk arasında hoşnutsuzluğa yol açmıştır.

Merkezi otoriteyi sağlamlaştırma çabaları, sadece siyasi alanda değil, idari ve askeri alanlarda da kendini göstermiştir. II. Abdülhamid, valileri ve önemli devlet görevlilerini doğrudan atayarak taşradaki kontrolü artırmış, orduyu modernize etmek için Alman askeri uzmanlardan yararlanmış ve istihbarat ağını genişletmiştir. Bu çalışmalar, imparatorluğun çeşitli bölgelerinde çıkan isyanları bastırmada ve dış tehditlere karşı koymada önemli rol oynamıştır.

Eğitim ve Modernleşme Hamleleri

İstibdat Dönemi'nin baskıcı atmosferine rağmen, II. Abdülhamid döneminde eğitim alanında önemli gelişmeler yaşanmıştır. İmparatorluğun dört bir yanında okullar açılmış, kız okulları ve meslek okulları gibi modern eğitim kurumları yaygınlaştırılmıştır. Bu hamleler, imparatorluğun modernleşme çabalarının bir parçası olarak görülmüş ve toplumun farklı kesimlerine eğitim imkanı sunarak, geleceğe yönelik bir yatırım yapılmıştır.

Eğitim alanındaki reformların yanı sıra, II. Abdülhamid döneminde altyapı yatırımlarına da büyük önem verilmiştir. Demiryolları, telgraf hatları ve limanlar inşa edilerek ülkenin ulaşım ve iletişim ağı geliştirilmiştir. Özellikle Hicaz Demiryolu projesi, hem ekonomik hem de dini açıdan büyük bir öneme sahipti ve İslam dünyasında Abdülhamid'e büyük bir itibar kazandırmıştır.

Denge Politikası ve Diplomasi

II. Abdülhamid, Osmanlı İmparatorluğu'nun zayıflayan gücünü korumak için dış politikada denge politikası izlemiştir. Avrupa devletleri arasındaki rekabetten yararlanarak, imparatorluğun toprak bütünlüğünü korumaya çalışmıştır. Bu dönemde, Almanya ile yakın ilişkiler kurulmuş ve Alman askeri ve ekonomik desteği sağlanmıştır. Ancak, diğer Avrupa devletleriyle de ilişkiler dengede tutulmaya çalışılmıştır.

Diplomasi, II. Abdülhamid'in dış politikasının önemli bir aracı olmuştur. "Usta bir diplomat" olarak nitelendirilen Abdülhamid, Avrupa devletleriyle müzakereler yaparak, imparatorluğun çıkarlarını savunmaya çalışmıştır. Özellikle Balkanlar'daki gelişmeler ve Ermeni meselesi gibi hassas konularda, diplomasi yoluyla çözüm arayışları ön planda tutulmuştur.

II. Abdülhamid'in devlet politikası, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde izlenen karmaşık ve çok yönlü bir stratejiyi yansıtmaktadır. Merkezi otoriteyi güçlendirme, modernleşme hamleleri ve denge politikası, imparatorluğun bekasını sağlama amacına yönelik olarak hayata geçirilmiştir. Ancak, bu politikaların uzun vadeli etkileri ve eleştirileri de bulunmaktadır.