Tarihi eser kaçakçılığı cezası ne kadar?

Tarihi Eser Kaçakçılığının Cezası Nedir?

Tarihi eser kaçakçılığı, aslında bildiğin gibi basit bir suç değil. Bu işin hem maddi hem de manevi sonuçları oldukça ağır. Elindeki o antika sandığın ya da topraktan çıkan küçük bir biblonun bile bir değeri olabilir, hem de tahmin edemeyeceğin kadar büyük bir değeri. Türkiye'de bu tür bir faaliyete karışanlar için belirlenmiş cezalar da oldukça caydırıcı. Deneyimlerime göre, bu işin içine girenler genellikle hukuki süreçlerin ne kadar karmaşık ve ne kadar ciddi sonuçları olduğunu tam olarak bilmiyor.

Ceza Miktarları ve Bağlantılı Suçlar

Öncelikle, temel yasa olan 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na bakmamız gerekiyor. Bu kanuna göre, kaçakçılık yapanlar için öngörülen cezalar, eserin niteliğine, kaçakçılık eyleminin boyutuna ve elde edilen kazanca göre değişiklik gösteriyor. Ama genel olarak bakarsak, bu tür suçlar için öngörülen cezalar genellikle 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası şeklinde başlıyor. Ancak işin içine daha büyük çaplı bir organizasyon, yurt dışına çıkarma veya eserlerin tahrip edilmesi gibi unsurlar girdiğinde, cezalar 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına ve ayrıca bin güne kadar adli para cezasına kadar yükselebiliyor.

Burada dikkat etmen gereken birkaç önemli nokta var:

  • İzinsiz Kazı Yapmak: Eğer bir tarihi eser bulduğunu düşünüp, ilgili kurumlara haber vermeden kendi başına kazı yaparsan, bu da kaçakçılık suçu kapsamında değerlendiriliyor. Bunun cezası da yine ilgili kanunda belirtilen hükümlere göre belirleniyor.
  • Bulunan Eserleri Teslim Etmemek: Bir tarihi eser bulduğunda bunu devletimize bildirmek ve teslim etmekle yükümlüsün. Eseri saklamak veya başkasına satmaya çalışmak da ciddi bir suç.
  • Eserleri Yurt Dışına Çıkarmak: Bu, işin en ağırlaştırıcı unsurlarından biri. Türkiye'nin kültürel mirasını yurt dışına kaçırmak, hem milli değerlerimize ihanet hem de çok ağır cezalarla sonuçlanacak bir eylem. Bu durumda cezalar daha da artıyor.

Eserin Değeri ve Cezayı Etkileyen Faktörler

Ceza miktarını belirleyen en önemli unsurlardan biri de ele geçirilen eserin tarihi ve kültürel değeri. Eğer ele geçirilen eser, ulusal veya uluslararası düzeyde bir öneme sahipse, bu durum cezayı doğrudan etkiliyor. Ayrıca, eserin bulunduğu yer de önemli. Bir mezardan çıkan bir eserle, bir müzeden çalınan bir eser aynı kefeye konulamaz. Bu tür ayrıntılar, mahkemelerin karar verirken göz önünde bulundurduğu faktörler arasında yer alıyor.

Deneyimlerime göre, bu tür davalarda genellikle eserlerin bilirkişi raporları ile değeri ve niteliği tespit ediliyor. Bu raporlar, yargılama sürecinde en temel delillerden biri oluyor.

Pratik Öneriler ve Ne Yapmalı?

Eğer hiç beklemediğin bir anda eline tarihi olduğu düşünülen bir eser geçerse, panik yapma ama asla saklama veya satmaya çalışma. İlk yapman gereken şey, vakit kaybetmeden en yakın Müzeler Müdürlüğü'ne veya Cumhuriyet Savcılığı'na başvurmak. Durumu bildirdiğinde, devlet bu konuda gerekeni yapacaktır. Onlar eserin gerçek değerini, hangi döneme ait olduğunu belirleyecek ve hukuki süreci başlatacaklar.

Unutma, bu eserler hepimizin ortak mirası. Onlara sahip çıkmak ve korumak hepimizin görevi. Bu tür bir suça karışmak hem seni zor durumda bırakır hem de ülkemizin kültürel zenginliğine büyük bir zarar verir.