Masal Nazimla soylenir mi?
01.03.2025 0 görüntülenme
Masallar, yüzyıllardır kulaktan kulağa aktarılarak günümüze ulaşan, hayal gücümüzü besleyen, öğretici ve eğlenceli öykülerdir. Peki, bu büyülü dünyanın kapılarını aralarken, masalları sadece anlatmakla mı yetinmeliyiz, yoksa onları Nazım Hikmet tadında, şiirsel bir dille mi sunmalıyız? Masalların şiirle buluşması, aslında yeni bir fikir değil. Halk edebiyatımızda da manzum masallara rastlamak mümkün. Ancak Nazım Hikmet'in kendine özgü üslubu, toplumsal gerçekçiliği ve lirizmi, masallara bambaşka bir boyut kazandırabilir. Düşünsenize, Keloğlan'ın yoksulluğu, Dev'in zalimliği, Zümrüdüanka'nın özgürlük arayışı, Nazım'ın dizeleriyle nasıl da derinleşir, anlam kazanır. Şiirsel bir anlatım, masalların duygusal etkisini artırır, karakterlerin iç dünyalarına daha yakından bakmamızı sağlar. Elbette, her masal Nazım'la söylenmeye uygun olmayabilir. Daha basit ve eğlenceli masallar, sade bir dille anlatıldığında da aynı etkiyi yaratabilir. Ancak, derin anlamlar barındıran, toplumsal sorunlara değinen masallar, şiirsel bir dille daha etkileyici hale gelebilir. Önemli olan, masalın özünü koruyarak, Nazım Hikmet'in şiirsel gücünü doğru bir şekilde kullanmaktır. Sonuç olarak, masalların Nazım'la söylenip söylenemeyeceği, tamamen masalın içeriğine, hedeflenen etkiye ve anlatıcının üslubuna bağlıdır. Ancak, doğru bir yaklaşımla, masalların şiirle buluşması, okuyuculara unutulmaz bir deneyim yaşatabilir. Unutmayalım ki, masallar sadece çocuklara değil, her yaştan insana hitap eder ve şiirle zenginleştirilmiş masallar, bu evrensel mesajı daha da güçlendirebilir.