Vurmalı çalgılar nelerdir kısa bilgi?
Vurmalı Çalgılarla Dünyayı Sallayın!
Vurmalı çalgılar, bir müzik parçasının kalbidir, ritim deposudur. Dokunduğun anda ses veren, tınısıyla seni başka diyarlara götüren o eşsiz aletler… Bunlar, müziğin en temel yapı taşlarından biri. Ellerimizle, sopalarla veya özel bagetlerle vurarak, sallayarak, sürtünerek ses çıkardığımız her şey bir vurmalı çalgıdır aslında. Günümüzde 200'den fazla vurmalı çalgı çeşidi olduğunu biliyor muydun? Evet, yanlış duymadın, tam 200'den fazla! Her biri kendi içinde bambaşka bir dünya sunuyor.
Zillerin Dansı ve Davulların Gücü
Vurmalı çalgıları kabaca iki ana gruba ayırabiliriz: İdiyafonlar ve Membranofonlar. İdiyafonlar, kendi vücudundan ses üretenlerdir. Yani çalgının kendisi titreşir. Zil, üçgen, marakas, kastanyet, gong, çelesta hatta piyano bile bu kategoriye girer. Evet, piyano! Piyanonun tuşlarına bastığında içerideki çekiçler tellere vurarak ses üretir ve bu da bir vurmalı çalgı olduğunu gösterir. Deneyimlerime göre, piyanonun vurmalı sınıflandırması pek bilinmez ama aslında temel mekanizması budur.
Membranofonlar ise seslerini titreşen bir zar (genellikle deri veya plastik) aracılığıyla üretir. Davullar işte tam da bu gruba girer. Bongo, conga, tom-tom, bas davul, trampet, zil davulu (snare drum), def, djembe… Say say bitmez! Özellikle davullar, orkestralardan rock konserlerine, caz kulüplerinden halk müziklerine kadar her yerde ritmin atan kalbidir. Bir rock şarkısında güçlü bir bas davul ritmiyle kendini yerinde duramazken bulursun, değil mi? İşte o gücü onlar verir.
Tınıdan Ritime: Nasıl Ayırt Ederiz?
Vurmalı çalgıları ayırt etmenin en belirgin yollarından biri ürettikleri sesin tınısıdır. Bazı vurmalıların tınısı bellidir, yani belirli bir nota verir. Örneğin, timpani (kulağında orkestranın o tok, derin sesini canlandır), çelesta veya maletler (marimba, vibrafon, ksilofon) kesin nota verir. Bunlara melodik vurmalılar deriz.
Diğerleri ise daha çok ritim ve renklendirme için kullanılır. Bunların belirli bir notası yoktur veya olsa bile önemsizdir. Marakaslar, tef, zil, üçgen gibi çalgılar bu gruba girer. Bunlara da ritmik vurmalılar denir. Bir orkestradaki timpani solisti, bir marakas çalan müzisyenden çok daha farklı bir beceri gerektirir çünkü nota bilgisi ve kulağıyla hareket etmesi gerekir.
Evde Küçük Bir Ritim Atölyesi
Vurmalı çalgıları çalmak için illa ki pahalı bir davul setine ihtiyacın yok. Evde bile harikalar yaratabilirsin.
- Tencere ve tavalar: Kulağa tuhaf gelebilir ama doğru bagetlerle (veya elinle!) tencere ve tavalar inanılmaz ritimler çıkarabilir. Tahta kaşıklar veya eldivenli eller harika bir başlangıç olabilir.
- Boş plastik şişeler veya kutular: Farklı boyutlardaki şişeleri veya kutuları doldurarak (biraz pirinç, biraz fasulye…) harika perküsyon aletleri yapabilirsin. Bir şakşuka gibi düşün!
- Parmakların ve masan: En basitinden, parmaklarınla masaya vurarak bile basit ritim kalıpları oluşturabilirsin. Müzik eğitimi almana gerek yok, sadece ritim duygusunu geliştirmek için harika bir yol.
Deneyimlerime göre, evdeki bu tür basit denemeler, hem yaratıcılığını tetikler hem de sana farklı tınıları keşfetme fırsatı sunar. Hangi çalgı ilgini daha çok çektiğini anlamana da yardımcı olur. Eğer bir gün bir marimbaya çalmaya gidersen, neden evde iki kaşıkla başladığını unutma!