Dünyanın çevre uzunluğu ve yarıçapını ilk hesaplayan müslüman bilim adamı kimdir?

Dünyanın Boyutlarını Çizen Bilge: Harezmî'nin Mirası

Şimdi sen de benim gibi merak ediyorsan, "Dünyanın çevresini ve yarıçapını ilk kim hesapladı?" sorusunun cevabını arıyorsan, doğru yerdesin. Bu işin ustası, adını belki de daha önce birçok yerde duyduğun ama tam olarak ne yaptığını bilmediğin Muhammed ibn Musa el-Harezmî.

Deneyimlerime göre, Harezmî sadece bir matematikçi değil, aynı zamanda bir gökbilimci ve coğrafyacı. Yani o dönemde bilim dalları bu kadar keskin çizgilerle ayrılmamışken, birinin hem matematiğin temellerini atıp hem de dünyanın ölçülerini çıkarması gerçekten hayranlık verici. Düşünsene, milattan sonra

  1. yüzyılda, elinde modern ölçüm aletleri olmadan, sadece basit geometrik prensipler ve kendi zekasıyla bu büyük hesabı yapmış.

Harezmî'nin Yöntemi: Basit Ama Dahice

Peki, nasıl yapmış bu hesabı? İşte burası işin en can alıcı kısmı. Harezmî, bir dağın tepesine çıkmış. Neden bir dağın tepesi? Çünkü oradan ufku daha net görebilirsin. Sonra bir noktayı belirlemiş ve o noktadan ufuk çizgisine olan açıyı ölçmüş. Bu, aslında basit bir trigonometri uygulaması. Ardından, o dağın yüksekliğini biliyor olması lazım, ki bu da o dönem için ayrı bir başarı. Dağın yüksekliğini ve ufuk çizgisine olan açıyı kullanarak, dünyanın merkezine olan uzaklığı (yani yarıçapı) hesaplamış.

Daha sonra bu yarıçapı kullanarak dünyanın çevresini de hesaplamış. Verdiği rakamlar inanılmaz derecede yakın. Kendi ölçümlerine göre dünyanın çevresi yaklaşık 22.400 mil civarında. Günümüzdeki kabul gören değer ise yaklaşık 40.075 kilometre, yani kabaca 24.900 mil. Aradaki fark, o dönemin ölçüm hassasiyeti düşünüldüğünde yok denecek kadar az. Bu, Harezmî'nin ne kadar doğru bir gözlemci ve hesapçı olduğunun en büyük kanıtı.

Neden Önemli Bu Hesap?

Sen şimdi diyebilirsin ki, "Eee ne olmuş yani, dünyayı ölçmüş?" İşte tam da burada bilimsel düşüncenin temellerini görüyoruz. Bir kere, dünyanın küre şeklinde olduğu fikri o dönemde daha yeni yeni kabul görmeye başlıyordu. Harezmî'nin bu ölçümü, dünyanın küreselliğini kanıtlayan somut bir adım olmuş. İkincisi, coğrafya bilimi için devrim niteliğinde. Dünyanın boyutlarını bilmeden harita yapmak, mesafeleri hesaplamak, seyahat planlamak mümkün değil. Harezmî'nin bu çalışması, sonraki coğrafyacılara ve kaşiflere yol göstermiş.

Deneyimlerime göre, bu tür çalışmalar sadece bilimsel ilerlemeyi sağlamakla kalmaz, aynı zamanda insanlığın evrene bakış açısını da değiştirir. Kendi gezegenimizin boyutlarını anlamak, evrendeki yerimizi daha iyi kavramamızı sağlar.

Bugün Biz Ne Yapabiliriz?

Harezmî'nin bu dehasından ilham alarak, sen de çevrendeki dünyayı daha dikkatli gözlemleyebilirsin. Mesela, bir gün yüksek bir yere çıktığında ufuk çizgisini izle. Ya da bir harita alıp, tanıdığın yerler arasındaki mesafeleri incele. Bu basit eylemler bile, Harezmî'nin bilimsel merakını canlı tutmana yardımcı olur.

Unutma, bilim dediğin şey, merakla başlar. Harezmî de o merakla yola çıkmış ve bize paha biçilmez bir miras bırakmış. Onun adını anmak, sadece bir tarihi anmak değil, aynı zamanda bilimin o ilk ateşini canlı tutmak demektir.