Ermeni meselesi ne zaman uluslararası bir sorun hâline geldi?

07.03.2025 0 görüntülenme

Ermeni meselesi, kökleri Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerine dayanan karmaşık bir tarihsel süreçtir. Ancak, bu meselenin uluslararası bir sorun haline gelmesi belirli olaylar ve gelişmeler sonucunda gerçekleşmiştir. Bu yazımızda, Ermeni meselesinin uluslararası arenaya taşınma sürecini ve bu süreçte etkili olan faktörleri inceleyeceğiz.

Berlin Antlaşması ve Büyük Güçlerin Müdahalesi

Ermeni meselesinin uluslararası alanda ilk kez ciddi bir şekilde gündeme gelmesi, 1878 Berlin Antlaşması ile olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu'nun Rusya ile yaptığı savaşın ardından imzalanan bu antlaşma, Avrupa devletlerine Osmanlı topraklarındaki Hristiyan azınlıkların durumunu yakından takip etme ve gerekli reformların yapılması için baskı uygulama yetkisi vermiştir. Antlaşmanın 61. maddesi, Osmanlı Devleti'nin Ermenilerin yaşadığı bölgelerde gerekli reformları yapmasını öngörmekteydi. Ancak, bu reformlar hayata geçirilemeyince, Avrupa devletleri meselenin çözümünde daha aktif rol oynamaya başlamışlardır.

Berlin Antlaşması'nın ardından, özellikle İngiltere, Fransa ve Rusya gibi büyük güçler, Osmanlı İmparatorluğu'na Ermeni reformları konusunda sürekli baskı uygulamışlardır. Bu durum, Ermeni meselesini sadece Osmanlı İmparatorluğu'nun iç sorunu olmaktan çıkarıp, Avrupa siyasetinde önemli bir faktör haline getirmiştir. Büyük güçlerin bu konudaki rekabeti ve çıkarları, meselenin daha da karmaşıklaşmasına yol açmıştır.

1890'lar ve Uluslararası Kamuoyunun Oluşması

1890'lı yıllarda yaşanan olaylar, Ermeni meselesinin uluslararası kamuoyunda daha fazla yankı bulmasına neden olmuştur. Bu dönemde yaşanan Sasun ve diğer bölgelerdeki olaylar, Avrupa ve Amerika'da büyük tepkilere yol açmıştır. Misyonerler, gazeteciler ve çeşitli sivil toplum kuruluşları, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Ermenilerin yaşadığı zorlukları dünya kamuoyuna duyurmaya çalışmışlardır. Bu sayede, Ermeni meselesi, insan hakları ve azınlık hakları gibi evrensel değerler üzerinden tartışılmaya başlanmıştır.

Uluslararası kamuoyunun oluşması, Avrupa devletlerinin Osmanlı İmparatorluğu'na yönelik baskısını artırmıştır. Ancak, devletler arasındaki çıkar çatışmaları ve Osmanlı İmparatorluğu'nun iç işlerine karışma konusundaki çekinceler, somut adımlar atılmasını engellemiştir. Buna rağmen, Ermeni meselesi, uluslararası siyasetin önemli bir gündem maddesi olarak varlığını sürdürmüştür.

I. Dünya Savaşı ve Sonrası

I. Dünya Savaşı ve sonrasında yaşanan olaylar, Ermeni meselesinin uluslararası bir sorun olarak kabul edilmesinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. 1915 olayları, dünya kamuoyunda büyük bir infiale yol açmış ve birçok ülke tarafından kınanmıştır. Savaşın ardından imzalanan Sevr Antlaşması, bağımsız bir Ermenistan devletinin kurulmasını öngörmekteydi. Ancak, bu antlaşma hayata geçirilememiş ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla birlikte yeni bir süreç başlamıştır.

Ermeni diasporası, uluslararası alanda Ermeni meselesini gündemde tutmaya devam etmiştir. Özellikle 1960'lardan sonra, bazı ülkeler 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanımışlardır. Bu durum, Türkiye ile bu ülkeler arasındaki ilişkilerde gerginliğe neden olmakla birlikte, Ermeni meselesinin uluslararası alanda tartışılmaya devam etmesini sağlamıştır.

Ermeni meselesi, tarihsel ve siyasi boyutlarıyla karmaşık bir konudur. 1878 Berlin Antlaşması'ndan itibaren uluslararası bir sorun haline gelmiş ve günümüze kadar farklı boyutlarıyla tartışılmaya devam etmiştir. Uluslararası kamuoyunun, büyük güçlerin ve diasporanın rolü, meselenin seyrini derinden etkilemiştir.