Hukukta ve mirasta kadın erkek eşitliği hangi kanun?

Hukukta ve Mirasta Kadın Erkek Eşitliği: Hangi Kanunlar Devrede?

Mirasta ve genel olarak hukukta kadın erkek eşitliği meselesi, ülkemizde önemli bir gündem maddesi. Bu konuda kafa karışıklığı yaşanabildiğini de görüyorum. Gelin, doğrudan konuya girelim ve hangi kanunların bu eşitliği sağladığını veya düzenlediğini somut örneklerle konuşalım.

Anayasamızın Temel İlkesi: Eşitlik

Her şeyden önce, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın

  1. maddesi devrede. Bu madde, kanun önünde herkesin eşit olduğunu ve hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınmayacağını açıkça belirtiyor. Kadın ve erkeğin de bu eşitlikten yararlanması, anayasal bir güvence altında. Yani, temel ilke bu. Ancak, bu ilkenin pratikteki yansımaları ve diğer kanunlarla nasıl desteklendiği de önemli.

Medeni Kanun: Mirasın Adresi

Doğrudan miras hukukuna baktığımızda ise karşımıza Türk Medeni Kanunu (TMK) çıkıyor. Kanun, miras paylaşımında cinsiyet ayrımı yapmıyor. Mirasçılar arasında eşitlik prensibi esas alınıyor. Peki, bu ne demek? Bir örnekle açıklayalım:

  • Diyelim ki bir babanın bir kızı ve bir oğlu var. Babanın vefatı durumunda, kanun gereği, çocukları miras paylarını eşit olarak alırlar. Yani, eğer mal varlığı 100 birim ise, kız çocuğu da erkek çocuğu da 50'şer birim miras alır.
  • Eğer merhumun eşi, bir çocuğu ve anne babası varsa, miras paylaşımı yine Kanun'da belirlenen oranlara göre cinsiyet ayrımı gözetilmeksizin yapılır. Örneğin, eş mirasın 1/4'ünü, çocuk mirasın 1/2'sini, anne ve baba ise kalan mirası (payları kendi aralarında eşit olarak) alırlar.

Deneyimlerime göre, toplumda hala "erkekler mirasın daha fazlasını alır" gibi yanlış bir kanı mevcut. Bu, özellikle eski uygulamalardan veya teamüllerden kaynaklanıyor olabilir. Ancak mevcut Medeni Kanun'umuzda böyle bir ayrım yok. Miras, kanuni mirasçıların haklarına göre ve cinsiyete bakılmaksızın paylaştırılır.

Kız Çocuğunun Mirastan Mahrum Bırakılması Mı?

Peki, ya bir baba "kızım mirastan hiçbir şey almasın" derse ne olur? İşte burada vasiyetname devreye girer. Miras bırakan kişi, hayattayken TMK'nın ilgili maddeleri uyarınca mirasın belirli bir kısmını istediği kişiye vasiyet edebilir. Ancak burada da bir sınır var: Miras hukuku, saklı payları korur. Saklı pay, mirasçının mirastan mahrum bırakılmaması gereken belirli bir orandır.

Örneğin, baba, tüm mirasını bir vakfa vasiyet etmek istese bile, çocuklarının (kız veya erkek fark etmez) saklı pay oranını elinden alamaz. Saklı pay oranları, mirasçıların kim olduğuna göre değişir. Çocuğun saklı payı, miras payının yarısıdır. Yani, baba vasiyetle bile kızının saklı payını azaltamaz. Eğer bu şekilde bir vasiyetname düzenlenirse, bu vasiyetin saklı payı ihlal eden kısmı saklı pay sahibi mirasçılar tarafından tenkis davası yoluyla talep edilebilir.

Pratik Öneriler ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Bu konuyu netleştirmek adına birkaç pratik tavsiyede bulunmak isterim:

  • Miras Paylaşımını Anlamak: Eğer bir miras durumuyla karşı karşıyaysanız, öncelikle mirasın kimler arasında ve hangi oranlarda paylaşılacağını net bir şekilde öğrenin. Bir avukattan destek almak, bu konuda en doğru bilgiyi almanızı sağlar.
  • Vasiyetname Durumu: Miras bırakanın bir vasiyetnamesi varsa, bu vasiyetnamenin geçerliliğini ve sizin haklarınızı nasıl etkilediğini mutlaka araştırın. Saklı pay oranları konusunda bilgi sahibi olmak önemlidir.
  • Eşitlik İlkesini Savunmak: Medeni Kanun, miras paylaşımında eşitliği sağlamıştır. Eğer haksızlığa uğradığınızı düşünüyorsanız, yasal yollara başvurmaktan çekinmeyin.

Özetle, Türkiye'de hukuk ve miras paylaşımı konusunda temel olarak Anayasa ve Türk Medeni Kanunu kadın erkek eşitliğini güvence altına alıyor. Kanunlar önünde herkes eşittir ve miras paylaşımı da cinsiyete dayalı bir ayrım gözetmez. Önemli olan, bu hakların bilincinde olmak ve gerektiğinde yasal haklarımızı kullanmaktır.