Külliye nedir ne işe yarar?

Külliye Nedir, Ne İşe Yarar?

Külliye dediğimizde aklına sadece büyük cami ve birkaç oda gelmesin. Aslında bu, bir yapılar topluluğu. Ama öyle sıradan bir topluluk değil, bir yaşam merkezi gibi düşün. Tarihte caminin etrafına kurulan ve sadece dini ibadet yeri olmaktan çok daha fazlasını sunan kompleks yapılar bunlar.

Deneyimlerime göre, bir külliye, aslında bir toplumsal ihtiyaçlar bütününe cevap vermek için tasarlanmış. Sadece namaz kılmak için değil. Okumak, öğrenmek, tedavi olmak, hatta oturup sohbet etmek için bile bir yer. Yani bugünün karmaşık yaşamında farklı işlevleri bir araya getiren bir AVM gibi değil de, daha çok bir yaşam destek ünitesi gibi. Mesela Fatih Külliyesi'ne baktığında, caminin yanında medreseler (okullar), hastane (darüşşifa), aşevi, hamam gibi bir sürü yapı görüyorsun. Bu, o dönemdeki insanların hem bedensel hem ruhsal ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir yaklaşım.

Peki, ne işe yarar bu külliyeler? Birkaç temel işlevi var:

  • Eğitim ve Öğretim Merkezi: Külliyelerin en önemli işlevlerinden biri eğitim. Medreseler, o dönemin üniversiteleri gibi. Burada hem dini ilimler hem de fen bilimleri öğretilirdi. Mesela Sahn-ı Seman Medreseleri, İstanbul'un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından kuruldu ve dönemin en önemli eğitim kurumlarından biriydi. Yüzlerce öğrenci bu medreselerde eğitim alırdı. Sen de eğer bir konuyu derinlemesine öğrenmek istersen, böyle bir eğitim kurumunun işlevini düşün.
  • Sağlık Hizmetleri: Külliyelerin içinde hastaneler, yani darüşşifalar bulunurdu. Bu hastaneler sadece Müslümanlara değil, herkese açıktı. Hatta bazen müzikle tedavi yöntemleri bile kullanılırdı. Bursa'daki Sultan Beyazıt Külliyesi'nin içindeki darüşşifa, bu konuda iyi bir örnek. Orada akıl hastalarının müzikle tedavi edildiği biliniyor. Düşünsene, bugünün modern hastanelerinin temelini atmışlar gibi.
  • Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma: Külliyeler, toplumun dezavantajlı kesimlerine de destek sağlardı. Aşevleri sayesinde fakir fukara doyurulur, misafirler ağırlanırdı. İmaretler dediğimiz bu aşevleri, günde binlerce kişiye ücretsiz yemek verirdi. Bu, sadece karın doyurmak değil, aynı zamanda toplumsal birliği ve dayanışmayı güçlendiren bir mekanizma. Sen de çevrendeki yardımlaşma derneklerinin veya aşevlerinin ne kadar önemli olduğunu düşününce, külliyelerin bu yönünü daha iyi anlarsın.
  • Dini ve Kültürel Hayatın Merkezi: Elbette cami, külliyenin kalbi. Ancak sadece ibadet değil, aynı zamanda dini sohbetlerin, ilmi tartışmaların yapıldığı bir yer. Kütüphaneleri de olurdu. Yani hem ruhsal hem de zihinsel beslenmenin olduğu bir ortam.

Külliyeler, aslında bir şehrin sosyal ve kültürel dokusunu oluşturan çok yönlü yapılardı. Tek bir amaca hizmet etmezlerdi. Bir yapının içinde hem okul, hem hastane, hem ibadethane, hem de sosyal yardım merkezi barındırmak, o dönemin insanlarının yaşam kalitesini artırmaya yönelik akıllıca bir çözümdü.

Eğer bir külliyeyi ziyaret edeceksen, sadece cami kısmına odaklanma. Etrafındaki diğer yapıları da gez. Onların ne işe yaradığını öğrenmeye çalış. Hangi dönemin ihtiyaçlarına cevap verdiklerini anlamak, o yapıların ruhunu yakalamana yardımcı olur. Mesela Süleymaniye Külliyesi'ne gittiğinde, sadece camiyi değil, aynı zamanda külliyenin içindeki kütüphaneyi, hamamı, hatta mezarlıkları da görerek bütüncül bir bakış açısı kazanabilirsin.