Harbiye ve Tıbbiye'yi hangi padişah çıkardı?
İçindekiler
Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemleri, bir yandan toprak kayıpları ve siyasi çalkantılarla dolu iken, diğer yandan da modernleşme çabalarının hız kazandığı bir dönemdi. Bu modernleşme hareketinin en önemli ayaklarından biri, askeri ve tıbbi alanda yapılan yeniliklerdi. İşte tam bu noktada, Harbiye ve Tıbbiye gibi iki önemli kurumun kuruluşu devreye giriyor. Peki, bu iki mühim okulu hangi padişah kurdu?
II. Mahmut ve Yenilikçi Reformları
Cevap, Sultan II. Mahmut. Tahta geçtiği dönemde devletin içinde bulunduğu zorlu durumu gören II. Mahmut, köklü reformlara girişti. Bu reformlar, askeri, idari, mali ve kültürel alanlarda kendini gösterdi. Askeri alanda, özellikle Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılması ve yerine modern bir ordunun kurulması büyük önem taşıyordu. İşte bu yeni ordunun yetiştirilmesi amacıyla Harbiye Mektebi'nin temelleri atıldı.
Sadece askeri alanda değil, sağlık alanında da önemli adımlar atılması gerekiyordu. Ordunun ve halkın sağlığını koruyacak nitelikli hekimlere ihtiyaç vardı. Bu nedenle II. Mahmut, Tıbbiye'nin de kurulmasına öncülük etti. Böylece hem orduya hem de sivil halka hizmet edecek hekimlerin yetiştirilmesi amaçlandı.
Harbiye ve Tıbbiye'nin Kuruluşu ve Önemi
Harbiye, 1834 yılında "Mekteb-i Fünûn-ı Harbiyye" adıyla İstanbul'da kuruldu. Amacı, modern askeri teknikleri bilen, iyi eğitimli subaylar yetiştirmekti. Kuruluşundan itibaren Osmanlı ordusunun modernleşmesine büyük katkı sağladı ve birçok önemli komutan buradan yetişti.
Tıbbiye ise, 1827 yılında "Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Mamure" adıyla yine İstanbul'da faaliyete başladı. Bu okul, modern tıp eğitimini Osmanlı topraklarına getiren ilk kurumlardan biriydi. Sadece hekim yetiştirmekle kalmayıp, aynı zamanda salgın hastalıklarla mücadelede ve halk sağlığının iyileştirilmesinde de önemli rol oynadı.
Modernleşmenin Sembolleri
II. Mahmut'un kurduğu Harbiye ve Tıbbiye, Osmanlı İmparatorluğu'nun modernleşme çabalarının en somut örneklerinden ikisiydi. Bu okullar sayesinde Osmanlı ordusu ve sağlık sistemi çağın gereklerine uygun hale getirilmeye çalışıldı. Ayrıca, bu kurumlar, ilerleyen dönemlerde Türkiye Cumhuriyeti'nin de temel taşlarından biri oldu.
Unutmayalım ki, Sultan II. Mahmut'un vizyonu ve kararlılığı sayesinde Harbiye ve Tıbbiye gibi köklü kurumlar hayata geçti ve Osmanlı İmparatorluğu'nun geleceğine ışık tuttu.