İstanbul Sözleşmesi'ni Türkiye'de kim imzaladı?

03.03.2025 0 görüntülenme

İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetle mücadelede önemli bir uluslararası insan hakları sözleşmesidir. Bu sözleşme, kadınları her türlü şiddetten korumayı ve şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, faillerin cezalandırılması ve şiddetle mücadele politikalarının hayata geçirilmesini amaçlar. Peki, bu önemli sözleşmeyi Türkiye adına kim imzaladı?

İstanbul Sözleşmesi'ni Kim İmzaladı?

İstanbul Sözleşmesi, 11 Mayıs 2011 tarihinde Türkiye tarafından İstanbul'da imzaya açılmıştır. Türkiye adına sözleşmeyi imzalayan isim ise dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'dur. Bu imza, Türkiye'nin kadına yönelik şiddetle mücadele konusundaki kararlılığını uluslararası alanda göstermesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Sözleşmenin İstanbul'da imzaya açılması ve Türkiye tarafından ilk imzacı ülke olması, Türkiye'nin bu konudaki öncü rolünü vurgulamıştır. Bu durum, sözleşmeye "İstanbul Sözleşmesi" adının verilmesinde de etkili olmuştur.

Sözleşmenin Önemi ve Türkiye'deki Etkileri

İstanbul Sözleşmesi, Türkiye'de kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve bu konuda farkındalık yaratılması açısından önemli bir rol oynamıştır. Sözleşme, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun gibi ulusal mevzuatın hazırlanmasında ve uygulanmasında da etkili olmuştur.

Sözleşme, şiddet mağdurlarının korunması, desteklenmesi ve güçlendirilmesi için çeşitli mekanizmaların oluşturulmasını teşvik etmiştir. Ayrıca, okullarda ve kamuoyunda şiddetin önlenmesine yönelik eğitim programlarının geliştirilmesi ve uygulanması konusunda da önemli bir çerçeve sunmuştur.

Sözleşmeden Çekilme Süreci ve Sonrası

Türkiye, 20 Mart 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı kararıyla İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmiştir. Bu karar, kamuoyunda geniş yankı uyandırmış ve tartışmalara neden olmuştur. Sözleşmeden çekilme kararı, hem ulusal hem de uluslararası alanda çeşitli tepkilere yol açmıştır.

Sözleşmeden çekilme sürecinin ardından, Türkiye'deki kadına yönelik şiddetle mücadele politikalarının nasıl etkileneceği ve ulusal mevzuatın nasıl güncelleneceği konuları gündeme gelmiştir. Bu süreçte, sivil toplum kuruluşları ve diğer paydaşlar, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve mağdurların korunması için çalışmalarına devam etmektedir.

İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir mihenk taşı olmuştur. Sözleşmenin imzalanması ve uygulanması sürecinde Türkiye'nin üstlendiği rol, uluslararası alanda örnek teşkil etmiştir. Sözleşmeden çekilme kararı ise, bu alandaki tartışmaları ve çabaları daha da önemli hale getirmiştir.