Resul olmak ne demek?
Resul Olmak: Sadece Bir Unvan mı, Yoksa Daha Fazlası mı?
Resul olmak, aslında çok köklü ve derin bir anlam taşıyan bir kavram. Çoğu zaman sadece bir peygamberlik unvanı olarak düşünülse de, deneyimlerime göre bu, çok daha fazlasını ifade ediyor. Resul, Allah tarafından seçilmiş, O'nun mesajını insanlara iletmekle görevlendirilmiş kişidir. Bu, sadece bir tebliğ görevi değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi, bir sorumluluk ve insanlığa karşı büyük bir sevginin ifadesidir.
Allah'ın Elçisi: Görevin Boyutları
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) hayatına baktığımızda, resul olmanın ne kadar kapsamlı bir görev olduğunu görüyoruz. O sadece Kuran'ı tebliğ etmekle kalmadı; aynı zamanda bir devlet başkanı, bir komutan, bir baba, bir eş, bir komşu, bir öğretmen ve bir yargıç gibi pek çok farklı rolü üstlendi. Bu, mesajın sadece sözde değil, pratikte de yaşanması gerektiğini gösteriyor. Örneğin, zekat kavramının sadece bir ibadet olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir düzenleme olduğunu, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) uygulamalarından anlıyoruz. Yetim hakkını koruması, kadınlara verdiği değeri göstermesi gibi pratik uygulamalar, resul olmanın sadece dini değil, aynı zamanda sosyal ve etik bir boyut kazandırdığını ortaya koyuyor.
Deneyimlerime göre, resul olmanın temelinde itaat ve teslimiyet yatar. Allah'ın emirlerine koşulsuz itaat etmek, O'nun rızasını gözetmek esastır. Bu, kişisel arzuları bir kenara bırakıp, ilahi iradeye yönelmeyi gerektirir. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu İsmail'i (a.s.) kurban etme emrine karşı gösterdiği teslimiyet, bunun en çarpıcı örneklerinden biridir. Bu, insan ruhunun en zorlu sınavlarından geçerek Allah'a olan bağlılığını kanıtlamasıdır.
Örnek Bir Hayat: Sünnet ve Rehberlik
Resul olmanın bir diğer önemli boyutu, örnek olmaktır. Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) sünneti, O'nun yaşam biçimi, O'nun ahlakı, bizler için bir rehberdir. O'nun "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" hadisi, bu görevin ne kadar merkezi bir noktasını işaret ediyor. Bu, sadece ibadetlerle sınırlı bir örnek olmak değil; günlük hayatta karşılaşılan her durumda, her insanla ilişkide, her kararda O'nun ahlakını referans almak demektir. Örneğin, ticarette dürüstlüğü, aile hayatında merhameti, sosyal ilişkilerde nezaketi O'nun hayatından öğreniriz.
Pratik olarak baktığımızda, resul olmanın getirdiği sorumlulukları yerine getirebilmek için şu noktalara dikkat edebiliriz:
- Kuran'ı ve Sünneti Anlamak: Sadece okumak değil, anlamaya çalışmak ve hayatımıza tatbik etmek.
- Ahlaki Gelişim: Yalan söylememek, gıybet etmemek, hile yapmamak gibi temel ahlaki prensiplere sıkı sıkıya bağlı kalmak.
- Merhamet ve Şefkat: İnsanlara, hayvanlara, hatta doğaya karşı merhametli ve şefkatli olmak.
- Sabır ve Metanet: Zorluklar karşısında pes etmemek, sabırlı olmak ve Allah'a güvenmek.
Cennete Giden Yol: Davet ve Tebliğ
Resul olmanın nihai amacı, insanları Allah'a davet etmek ve O'nun yolunu göstermektir. Bu, sadece sözlü bir tebliğ değil, aynı zamanda davranışlarla da bir davettir. Hz. İsa'nın (a.s.) öğretileri, Hz. Musa'nın (a.s.) getirdiği emirler de bu davetin farklı aşamalarıdır. Kendi hayatımızda olumlu değişiklikler yaparak, çevremizdekiler üzerinde iyi bir etki bırakmak da bu tebliğin bir parçasıdır. Bir komşumuza yardım etmek, bir fakire el uzatmak, bir mazlumun hakkını aramak gibi eylemler de aslında birer tebliğdir.
Son olarak, resul olmak, Allah'ın bir lütfu ve büyük bir emanettir. Bu emaneti en güzel şekilde taşımak, O'nun rızasını kazanmak için çaba sarf etmek hepimizin görevidir. Bu, bir ömür boyu süren bir yolculuktur ve her adımımızda Allah'tan yardım dilemek en doğrusudur.