İslam dininde kibir nedir?

03.03.2025 0 görüntülenme

Kibir, insanoğlunun en büyük imtihanlarından biridir. Sadece İslam dininde değil, birçok inanç sisteminde de olumsuz bir özellik olarak kabul edilir. Peki, İslam dininde kibir nedir ve neden bu kadar tehlikeli görülür?

Kibirin Anlamı ve Kapsamı

Kibir, genel olarak kişinin kendini başkalarından üstün görmesi, büyüklenmesi ve böbürlenmesi anlamına gelir. İslam'da kibir, Allah'a karşı bir isyan ve nankörlük olarak kabul edilir. Çünkü her türlü lütuf ve başarı, Allah'ın bir ihsanıdır ve insanın bunlarla övünmesi, gerçek kaynağı unutması demektir.

Kibir sadece sözle değil, davranışlarla da kendini gösterebilir. Örneğin, insanlara tepeden bakmak, onları küçümsemek, nasihat dinlememek, kendi görüşünü dayatmak ve başkalarının hakkını yememek de kibrin farklı tezahürleridir.

Kibirin İslam'daki Yeri ve Önemi

İslam, tevazu ve alçakgönüllülüğü en önemli ahlaki değerlerden biri olarak kabul eder. Kibir ise bunun tam zıddıdır ve Kur'an-ı Kerim'de birçok ayette kınanmıştır. Örneğin, Lokman Suresi'nde (31:18) şöyle buyrulur: "İnsanlara karşı yüzünü ekşitme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Çünkü Allah, kendini beğenmiş, böbürlenen hiç kimseyi sevmez."

Hz. Muhammed (s.a.v.) de kibir konusunda ümmetini sık sık uyarmış ve şöyle buyurmuştur: "Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremez." Bu hadis, kibrin ne kadar tehlikeli bir günah olduğunu açıkça göstermektedir.

Kibirin Sonuçları ve Kurtuluş Yolları

Kibir, hem bu dünyada hem de ahirette birçok olumsuz sonuç doğurur. Kibirli insan, çevresi tarafından sevilmez, saygı görmez ve yalnız kalır. Ayrıca, kibir insanın doğruyu görmesini engeller, hatalarını kabul etmesini zorlaştırır ve pişmanlık duymasını engeller. Ahirette ise, kibir Allah'ın gazabına ve cehenneme sürükler.

Kibirli olmaktan kurtulmanın yolları ise şunlardır:

  • Allah'ı sık sık hatırlamak ve O'nun büyüklüğünü tefekkür etmek
  • Nefsi terbiye etmek ve egoyu kontrol altında tutmak
  • İnsanlara karşı alçakgönüllü ve saygılı davranmak
  • Başkalarının haklarına riayet etmek
  • Kendini sürekli olarak geliştirmek ve öğrenmeye açık olmak

Unutmayalım ki, kibir sadece şeytanın değil, aynı zamanda nefsimizin de bir tuzağıdır. Bu tuzağa düşmemek için sürekli olarak kendimizi kontrol etmeli, tevazu ve alçakgönüllülüğü hayatımızın merkezine yerleştirmeliyiz.