Preveze Deniz Savaşı kimler arasında ne zaman yapılmıştır?

Preveze Deniz Savaşı: Kimler Arasında, Ne Zaman?

Preveze Deniz Savaşı dediğimizde aklına hemen iki büyük güç ve devasa bir donanma çarpışması gelmeli. Bu savaş, 28 Eylül 1538 tarihinde, Osmanlı İmparatorluğu ile Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu ve müttefiklerinden oluşan Hristiyan donanması arasında yapıldı. Yani karşımızda o dönemin en güçlü iki deniz gücü vardı, birbirlerine meydan okuyorlardı.

Osmanlı tarafında Barbaros Hayreddin Paşa komutasında 120 kalyon, 60 kadırga ve diğer küçük gemilerden oluşan yaklaşık 200'ü aşkın gemi vardı. Düşün ki, Akdeniz'in o eşsiz sularında, bu kadar çok geminin yan yana dizilmiş olduğunu. Barbaros Paşa'nın ustalığı ve tecrübesiyle bu filo, dönemin en göz korkutan gücüydü. Karşı tarafta ise Venedik, Ceneviz, Papalık ve İspanya'dan oluşan, Andrea Doria gibi önemli isimlerin de bulunduğu çok daha kalabalık bir filo vardı. Sayısal üstünlük onlardaydı; yaklaşık 300 gemilik devasa bir Hristiyan donanmasından bahsediyoruz. Ama deniz savaşlarında sadece gemi sayısı değil, strateji, komuta kademesi ve askerlerin morali de çok önemli, bunu deneyimlerime göre söyleyebilirim.

Bu savaşın yapılmasının temel sebebi, Akdeniz'deki hakimiyet mücadelesiydi. Osmanlı Devleti, Akdeniz'de giderek artan gücüyle Hristiyan devletleri tedirgin ediyordu. Özellikle Barbaros Hayreddin Paşa'nın Cezayir Beylerbeyi olması ve ardından Kaptan-ı Derya olarak atanmasıyla Osmanlı donanması, Akdeniz'de ciddi bir tehdit haline gelmişti. Hristiyan ittifakı da bu duruma karşı bir önlem almak, Osmanlı'nın ilerleyişini durdurmak istiyordu.

Deneyimlerime göre, böyle büyük çatışmalarda strateji belirleyici oluyor. Preveze'de de durum tam olarak böyleydi. Hristiyan donanması, sayısal üstünlüğüne güvenerek açık denizde bir meydan muharebesi yapmak istiyordu. Ancak Barbaros Hayreddin Paşa, kendi belirlediği taktikle hareket ederek, Preveze açıklarında, limana yakın bir noktada savaşı kabul etti. Bu strateji ona hem hava koşullarından faydalanma hem de kendi gemilerini daha etkin kullanma imkanı tanıyordu.

Savaşın gidişatına bakacak olursak, hava koşulları da bir hayli etkili oldu. Rüzgarın yönü ve şiddeti, gemilerin hareket kabiliyetini doğrudan etkiliyordu. Barbaros Paşa, bu durumu avantaja çevirerek, Hristiyan donanmasının düzenini bozmayı başardı. Özellikle top atışları ve borda saldırıları konusunda Osmanlı donanması oldukça etkiliydi. Günler süren bir çekişme ve çatışma sonrasında Hristiyan donanması büyük bir yenilgi aldı. Kayıplar çok ağırdı ve donanmalarının önemli bir kısmı ya battı ya da ele geçirildi. Bu zafer, Osmanlı'nın Akdeniz'deki hakimiyetini pekiştiren en önemli dönüm noktalarından biri oldu.

Eğer sen de tarihle ilgileniyorsan ve deniz savaşlarının stratejilerini merak ediyorsan, Preveze'yi daha yakından incelemeni öneririm. Barbaros Hayreddin Paşa'nın o dönemdeki dehasını anlamak, günümüzdeki stratejik düşünme becerilerini de geliştirmene yardımcı olabilir. Bu savaşın sadece bir askeri zafer olmadığını, aynı zamanda siyasi ve ekonomik sonuçları olduğunu da unutmamak gerek.