Önsel bilgileri reddeden görüş hangisidir?
İçindekiler
Felsefe tarihinde, bilgiye ulaşma yollarını ve bilginin kaynağını sorgulayan pek çok farklı görüş ortaya çıkmıştır. Bu görüşlerden biri de, "önsel bilgileri reddeden görüş" olarak tanımlayabileceğimiz ampirizmdir. Ampirizm, bilginin kaynağının deneyim ve gözlem olduğunu savunur. Yani, zihnimizde doğuştan gelen herhangi bir bilgi olmadığını, tüm bilgilerin duyularımız aracılığıyla elde edildiğini iddia eder.
Ampirizmin Temel İlkeleri
Ampirizmin temelinde, "tabula rasa" (boş levha) kavramı yatar. John Locke tarafından ortaya atılan bu kavram, insan zihninin doğduğunda boş bir levha gibi olduğunu, deneyimlerle dolmaya başladığını ifade eder. Bu ilkeye göre, hiçbir fikrimiz doğuştan gelmez, her şey deneyim yoluyla öğrenilir. Örneğin, sıcak bir cisme dokunduğumuzda yanma hissini deneyimleriz ve bu deneyim bize sıcağın yakıcı olduğunu öğretir.
Ampiristler, bilginin doğruluğunu test etmenin tek yolunun da deneyim olduğunu savunurlar. Bir iddia veya teorinin doğru olup olmadığını anlamak için, onu gözlem ve deneylerle sınamamız gerekir. Eğer bir teori, deney sonuçlarıyla çelişiyorsa, o teori yanlış kabul edilir. Bu yaklaşım, modern bilimin temelini oluşturur.
Ampirizmin Temsilcileri ve Etkileri
Ampirizmin en önemli temsilcileri arasında John Locke, George Berkeley ve David Hume sayılabilir. John Locke, "İnsan Anlığı Üzerine Bir Deneme" adlı eserinde, bilginin kaynağının deneyim olduğunu detaylı bir şekilde açıklamıştır. George Berkeley, "Var olmak algılanmaktır" sözüyle, nesnelerin varlığının ancak algılandıkları sürece anlamlı olduğunu savunmuştur. David Hume ise, nedensellik ilkesini sorgulayarak, neden-sonuç ilişkisinin de aslında bir alışkanlık sonucu ortaya çıktığını ileri sürmüştür.
Ampirizm, felsefe tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Özellikle bilimsel düşüncenin gelişmesine büyük katkı sağlamıştır. Deneye ve gözleme dayalı bilimsel yöntem, ampirist felsefenin bir sonucudur. Ayrıca, eğitim ve siyaset felsefesi gibi alanlarda da etkili olmuştur. Örneğin, ampirist düşünürler, eğitimin bireylerin deneyimlerini zenginleştirmesi ve onları eleştirel düşünmeye teşvik etmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Özetlemek gerekirse, ampirizm, bilginin kaynağının deneyim ve gözlem olduğunu savunan, önsel bilgileri reddeden bir felsefi görüştür. "Tabula rasa" kavramı, bu görüşün temelini oluşturur ve John Locke, George Berkeley ve David Hume gibi düşünürler tarafından temsil edilmiştir. Ampirizm, bilimsel düşüncenin ve modern bilimin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır.