İğreti gelmek ne demek?
İçindekiler
Günlük hayatta sıkça duyduğumuz ancak anlamını tam olarak bilmediğimiz kelimelerden biri de "iğreti" kelimesidir. Peki, iğreti gelmek ne anlama gelir? Bu yazımızda, bu kelimenin anlamını, kullanım alanlarını ve günlük hayattaki karşılığını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
İğreti Kelimesinin Anlamı
"İğreti" kelimesi, Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğüne göre birkaç farklı anlama gelebilir. Bunlardan en yaygın olanı, "geçici olarak, emaneten, ödünç" anlamlarıdır. Bir şeyin iğreti olduğunu söylediğimizde, o şeyin kalıcı olmadığını, geçici bir süre için orada bulunduğunu ifade ederiz. Örneğin, "iğreti diş" ifadesi, geçici olarak takılan bir dişi tanımlamak için kullanılır.
Bunun yanı sıra, "iğreti" kelimesi "yakışıksız, uygunsuz" anlamında da kullanılabilir. Bu kullanımda, bir şeyin bir duruma veya ortama uymadığını, sırıtığını belirtmek için tercih edilir. Örneğin, "Bu davranış sana iğreti durdu" cümlesi, o davranışın kişinin karakterine veya genel tavırlarına uymadığını ifade eder.
İğreti Gelmek Deyiminin Anlamı ve Kullanımı
Asıl konumuz olan "iğreti gelmek" deyimi ise, bir şeyin veya bir durumun kişiye doğal gelmemesi, yabancılaması, yadırganması anlamına gelir. Bu deyim, genellikle bir alışkanlığın, davranışın veya durumun kişiye uymadığını, rahatsızlık verdiğini ifade etmek için kullanılır. Örneğin, yeni bir şehre taşınan bir kişi, ilk başlarda o şehre iğreti gelebilir, yani o şehri yadırgayabilir.
Deyim, aynı zamanda bir kıyafetin veya aksesuarın kişiye yakışmadığını, üzerinde tuhaf durduğunu ifade etmek için de kullanılabilir. Örneğin, "Bu şapka sana iğreti geldi" cümlesi, şapkanın kişinin yüz hatlarına veya giyim tarzına uymadığını belirtir.
Günlük Hayatta İğreti Gelme Durumları
İğreti gelmek, hayatımızın farklı alanlarında karşımıza çıkabilir. Yeni bir işe başlamak, farklı bir kültüre adapte olmaya çalışmak, alışık olmadığımız bir ortama girmek gibi durumlar, iğreti gelme hissine neden olabilir. Bu his, genellikle yeni durumlara alışma sürecinin bir parçasıdır ve zamanla ortadan kalkar.
Örneğin, yıllarca küçük bir kasabada yaşamış birinin büyük bir şehre taşınması, ilk başlarda ona her şeyin çok yabancı ve iğreti gelmesine neden olabilir. Ancak zamanla, şehir hayatına alışır ve bu his ortadan kalkar.
İğreti gelmek, sadece fiziksel ortamlara değil, aynı zamanda insan ilişkilerine de yansıyabilir. Yeni tanıştığımız birinin davranışları veya konuşma tarzı bize iğreti gelebilir, yani o kişiyi yadırgayabiliriz. Bu durum, genellikle farklı değer yargılarına veya yaşam tarzlarına sahip olmaktan kaynaklanır.
Sonuç olarak, "iğreti gelmek" deyimi, hayatımızın farklı alanlarında karşımıza çıkan ve yeni, alışık olmadığımız durumlara karşı hissettiğimiz yabancılık, yadırgama duygusunu ifade eder. Bu his, genellikle geçici bir durumdur ve zamanla ortadan kalkar. Önemli olan, bu hissi anlamak ve yeni durumlara adapte olmaya çalışmaktır.