Toplum Gönüllüleri Vakfı kurucusu kimdir?
Toplum Gönüllüleri Vakfı'nın Kurucusu ve Mirası
Toplum Gönüllüleri Vakfı'nın (TOG) kurucusu, hepimizin gönlünde ayrı bir yeri olan Prof. Dr. Türkan Saylan'dır. Bu vakfın temelleri, aslında onun 1976 yılında başlattığı bir "Gönüllü Hizmetler" projesiyle atıldı. Düşünsene, o dönemde Türkiye'de gönüllülük kavramı bu kadar yaygın değilken, Türkan Hoca bu vizyonuyla yola çıkmış. Amacı, gençlerin toplumsal sorunlara duyarlılık göstermelerini, çözümün bir parçası olmalarını sağlamaktı. Bu sadece bir vakıf kurmak değil, aynı zamanda bir hareket başlatmak demekti.
Türkan Saylan'ın Vizyonu ve TOG'un Doğuşu
Türkan Saylan'ın liderliğinde, 1976'da başlayan bu gönüllülük hareketi, zamanla bir yapıya kavuştu ve 1992'de Toplum Gönüllüleri Vakfı olarak resmen kuruldu. Deneyimlerime göre, TOG'u özel kılan şey, Türkan Hoca'nın sadece bir kurucu olmaktan öte, bu yapının adeta ruhu olmasıdır. Onun öğrencilere, gençlere verdiği değer, onların enerjisini ve potansiyelini topluma faydalı bir şekilde yönlendirme isteği, TOG'un DNA'sında var. Vakfın faaliyet alanlarına baktığında bunu net bir şekilde görürsün: Eğitim, sağlık, çevre, sanat, kültür gibi pek çok alanda gençlerin projeler üreterek topluma katkı sağlaması teşvik ediliyor.
Örneğin, TOG'un bugüne kadar desteklediği proje sayısı binlerce. Bu projeler sayesinde binlerce genç gönüllü, kendi çevrelerinde somut değişiklikler yaratma fırsatı buldu. Bir düşünsene, bir grup genç, köy okulunun tadilatını yapıyor, bir grup başka gencin ekolojik farkındalığı artırmak için kampanyalar düzenliyor. Bunlar hep Türkan Saylan'ın ektiği tohumların yeşermesi.
Gönüllülükte Türkan Saylan'ın İzleri
Deneyimlerime göre, Türkan Saylan, gönüllülüğü sadece bir yardım faaliyeti olarak değil, aynı zamanda bir kişisel gelişim ve toplumsal değişim aracı olarak görüyordu. TOG'un genç gönüllülerine kattığı en önemli şeylerden biri de bu: sorumluluk alma, empati kurma, birlikte çalışma kültürü ve bir soruna karşı çözüm odaklı yaklaşma. Bir TOG gönüllüsü olarak projelerde yer aldığında, sadece başkalarına yardım etmezsin, aynı zamanda kendi yeteneklerini keşfeder, liderlik vasıflarını geliştirir ve en önemlisi, dünyayı daha iyi bir yer haline getirme potansiyelini realize edersin.
Eğer sen de toplumsal bir projede yer almak istiyorsan, öncelikle TOG'un web sitesini ziyaret edebilirsin. Orada güncel projeleri, çağrıları ve nasıl katılım sağlayabileceğine dair pek çok bilgi bulabilirsin. Unutma, gönüllülük için büyük fedakarlıklar yapmaya gerek yok. Küçük bir zaman ayırarak bile, bir yerlerde bir fark yaratabilirsin. Belki bir çevre temizliği etkinliğine katılırsın, belki de okullarda farkındalık eğitimleri veren bir ekibe dahil olursun. Önemli olan, "ben ne yapabilirim?" sorusunu kendine sorman ve ilk adımı atman.
TOG'un Geleceği ve Türkan Saylan Mirası
Türkan Saylan'ın ömrünü adadığı bu vakıf, onun yokluğunda da yaşamaya devam ediyor. TOG, hala binlerce gence ulaşarak onlara toplumsal sorumluluk bilinci aşılıyor. Vakfın en güçlü yanlarından biri, yerel ve ulusal düzeyde oluşturduğu geniş gönüllü ağı. Her yıl düzenlenen "Gönüllülük Haftası" gibi etkinlikler, bu ağın canlılığının ve etkinliğinin bir göstergesi.
Eğer sen de TOG'un bir parçası olmak, Türkan Hoca'nın mirasına katkıda bulunmak istersen, gönüllü olmanın çok çeşitli yolları var. Projelerde doğrudan yer alabileceğin gibi, bağış yaparak da TOG'un faaliyetlerini destekleyebilirsin. Hatta kendi çevrende bir gönüllülük grubunu organize ederek de bu hareketi büyütebilirsin. Deneyimlerime göre, gönüllülük bulaşıcıdır ve ne kadar çok kişi bu zincire katılırsa, yarattığı etki de o kadar büyük olur. Türkan Saylan'ın hayali, tam da buydu: daha duyarlı, daha aktif ve daha sorumlu bir gençlik.