Yemin edip bozmak için ne yapılmalı?

03.03.2025 0 görüntülenme

Yemin etmek, hayatımızın farklı anlarında başvurduğumuz bir eylemdir. Ancak bazen istemeden veya düşünmeden ettiğimiz yeminleri bozmak durumunda kalabiliriz. Peki, yemin edip bozmak durumunda ne yapmalıyız? Bu yazımızda, yemin bozmanın dini ve hukuki boyutlarını ele alacak ve bu durumla karşılaştığımızda izlememiz gereken adımları inceleyeceğiz.

Yemin Nedir ve Neden Edilir?

Yemin, bir şeyi yapıp yapmama konusunda Allah'ı veya kutsal sayılan değerleri şahit tutarak söz vermektir. Yeminler genellikle bir işin doğruluğunu teyit etmek, bir sözü kuvvetlendirmek veya gelecekteki bir davranışı garanti altına almak amacıyla edilir. Yemin etmenin amacı, verilen sözün ciddiyetini artırmak ve kişinin sözüne sadık kalmasını sağlamaktır.

Yeminler, İslam dininde önemli bir yere sahiptir. Kur'an-ı Kerim'de yeminlerle ilgili çeşitli hükümler bulunmaktadır ve yeminlerin tutulması emredilmektedir. Ancak bazen, yemin etmenin ardından şartlar değişebilir veya yemin edilen şeyin yerine getirilmesi mümkün olmayabilir. İşte bu gibi durumlarda, yeminin bozulması gündeme gelir.

Yemin Bozmanın Dini Hükmü Nedir?

İslam dinine göre, yemin bozmak günahtır ve bu durumun telafisi için kefaret ödenmesi gerekir. Yemin kefareti, yeminini bozan kişinin yapması gereken bir tür ibadettir. Kefaretin amacı, yapılan hatayı telafi etmek ve Allah'tan af dilemektir.

Yemin kefareti olarak yapılabilecekler şunlardır:

  • On fakiri doyurmak veya giydirmek
  • Bir köle azat etmek (günümüzde kölelik olmadığı için bu seçenek geçerli değildir)
  • Bunlara gücü yetmeyenlerin üç gün oruç tutması

Kefaretin sırası önemlidir; ilk iki seçenekten birini yapmaya gücü yetmeyenler oruç tutmalıdır. Yemin kefareti, yemin bozulduktan sonra en kısa sürede yerine getirilmelidir.

Yemin Bozmanın Hukuki Boyutu

Hukuki açıdan bakıldığında, yeminler genellikle mahkemelerde tanıkların veya sanıkların verdikleri ifadelerin doğruluğunu teyit etmek amacıyla kullanılır. Mahkemede edilen yeminlerin bozulması, yalan beyanda bulunmak anlamına gelir ve bu durum, Türk Ceza Kanunu'na göre suç teşkil eder. Yalan yere yemin eden kişiler, hapis cezası ile cezalandırılabilirler.

Ancak, günlük hayatta edilen yeminlerin hukuki bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Örneğin, bir arkadaşınıza bir şeyi yapmayacağınıza dair yemin ettiyseniz ve bu yemini bozduysanız, hukuki olarak herhangi bir sorumluluğunuz bulunmamaktadır. Bu tür yeminlerin bozulması, daha çok ahlaki ve vicdani bir sorumluluktur.

Yemin etmekten mümkün olduğunca kaçınmak, en doğru yaklaşımdır. Ancak, istemeden yemin edip bozmak durumunda kalırsanız, dini vecibelerinizi yerine getirerek ve vicdanınızı rahatlatarak bu durumu telafi edebilirsiniz.