Kuran kitap haline getirildikten sonra asıl nüshası kim tarafından korundu?

Kur'an-ı Kerim'in kitap haline getirilmesi, İslam tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir. Hz. Muhammed'in (s.a.v.) vefatının ardından, farklı sahabelerde dağınık halde bulunan Kur'an ayetlerinin bir araya getirilmesi ihtiyacı doğmuş ve Hz. Ebubekir'in halifeliği döneminde bu önemli görev başlatılmıştır. Peki, Kur'an kitap haline getirildikten sonra asıl nüshası kim tarafından korundu? Hz. Ebubekir'in emriyle Zeyd bin Sabit başkanlığındaki bir komisyon tarafından toplanan ve tek bir mushaf haline getirilen ilk nüsha, halife Hz. Ebubekir'in vefatına kadar onun yanında muhafaza edildi. Daha sonra, Hz. Ebubekir tarafından bu kutsal emanet, kızı ve aynı zamanda Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) eşi olan Hz. Hafsa'ya teslim edildi. Hz. Hafsa, bu nüshayı özenle koruyarak, Kur'an'ın doğruluğunun ve bütünlüğünün korunmasında önemli bir rol üstlendi. Hz. Osman'ın halifeliği döneminde, İslam coğrafyasının genişlemesiyle birlikte farklı okuma farklılıklarının ortaya çıkması üzerine, Hz. Hafsa'daki bu nüsha esas alınarak çoğaltıldı ve farklı bölgelere gönderildi. Bu çoğaltılan nüshalar, "Mushaf-ı Osmani" olarak bilinir. Hz. Hafsa'nın vefatından sonra ise, asıl nüshanın ne olduğu konusunda farklı rivayetler bulunmaktadır. Ancak genel kabul gören görüş, Hz. Osman'ın emriyle çoğaltılan nüshaların, asıl nüshanın birebir kopyaları olduğu ve bu nüshaların İslam dünyasında titizlikle korunduğudur. Sonuç olarak, Kur'an-ı Kerim'in ilk nüshası Hz. Ebubekir tarafından Hz. Hafsa'ya emanet edilmiş ve onun tarafından korunmuştur. Bu sayede Kur'an'ın aslı, hiçbir değişikliğe uğramadan günümüze kadar ulaşabilmiştir. Bu durum, Kur'an'ın korunmasına verilen önemi ve İslam dünyasının bu konudaki hassasiyetini açıkça göstermektedir.