Rusya'nın en güzel şehri neresi?

Rusya'nın en güzel şehrini seçmek, biraz zorlu bir iş aslında. Çünkü o kadar çok farklı güzellikte, tarihi dokuda ve kültürel zenginlikte şehir var ki! Ama eğer bana sorarsanız, gözüm hemen Sankt-Peterburg'a gider.

Sankt-Peterburg: Bir İmparatorluk Başkenti

Burası öyle sıradan bir şehir değil. Tam 300 yılı aşkın bir süre Rusya'nın başkentliğini yapmış, adeta bir açık hava müzesi gibi. Neva Nehri'nin iki yakasına yayılmış, kanalları ve köprüleriyle Venedik'i andıran bir havası var. Kış Sarayı'nın ihtişamı, Hermitage Müzesi'nin sanatsal derinliği, Peterhof Sarayı'nın fıskıyan çeşmeleri... Bunların hepsi, şehrin ne kadar görkemli olduğunun sadece birkaç örneği.

Hatırlıyorum, ilk gittiğimde sarı ve mavi tonlardaki binaların düzgün cepheleri, geniş bulvarlar ve her köşede karşınıza çıkan heykeller beni büyülemişti. Şehirde yaklaşık 342 köprü bulunuyor, bu da onu Avrupa'nın en çok köprüye sahip şehirlerinden biri yapıyor. Özellikle Beyaz Geceler döneminde (Mayıs sonu - Temmuz başı), güneş neredeyse hiç batmıyor ve şehir bambaşka bir ruha bürünüyor. Köprülerin altından geçen gemileri izlemek, o sarı ışıklar altında yürümek paha biçilemez.

Moskova: Gelenek ve Modernliğin Buluştuğu Yer

Elbette Moskova'yı da es geçmek olmaz. Moskova, Sankt-Peterburg'un daha sakin ve zarif atmosferinden biraz daha farklı. Burası daha dinamik, daha kalabalık ve daha kozmopolit. Kremlin Sarayı'nın tarihi dokusu, Kızıl Meydan'ın eşsiz atmosferi, Aziz Vasil Katedrali'nin rengarenk kubbeleri ile gerçekten etkileyici. Moskova metrosu da başlı başına bir sanat eseri gibi, her istasyonu birbirinden farklı tasarımlara sahip.

Şehirdeki o devasa yapılar, modern gökdelenler ve tarihi katedraller yan yana duruyor. GUM Alışveriş Merkezi'nin avlusunda yürürken, bir yandan o tarihi mimariye hayran kalırken, bir yandan da şehir hayatının hızına kapılıyorsunuz. Bir de tabii Rusya'nın kalbi olan Moskova'nın gece hayatı ve kültürel etkinlikleri var, inanılmaz çeşitli seçenekler sunuyor.

Diğer Güzellikler: Kazan ve Kaliningrad

Rusya'nın güzellikleri bunlarla sınırlı değil tabii. Kazan, Tatar kültürünün izlerini taşıyan, camileri ve geleneksel dokusuyla çok farklı bir şehir. Özellikle Kul Şerif Camii'nin mimarisi gerçekten baş döndürücü. Altın kubbesi ve ince minareleriyle adeta bir inci gibi parlıyor. Şehirde hem Rus hem de Tatar kültürünün bir arada yaşamasını görmek de ayrı bir keyif.

Bir de Baltık Denizi kıyısındaki Kaliningrad var. Burası eski Königsberg, yani Almanya'nın bir parçasıydı. Bu da şehrin mimarisine, sokaklarına yansımış durumda.Baltık mimarisinin o kendine özgü taş binaları, Alman tarzı sokakları ve tabii ki Amber Müzesi ile çok ilginç bir atmosferi var. Eğer tarih ve farklı bir kültürel karışım arıyorsanız, Kaliningrad harika bir seçenek olabilir.

Sonuç olarak, her şehrin kendine has bir çekiciliği var. Sankt-Peterburg'un zarafeti, Moskova'nın enerjisi, Kazan'ın kültürel zenginliği veya Kaliningrad'ın tarihi dokusu... Hepsi de Rusya'nın ne kadar çeşitli ve güzel bir ülke olduğunu gösteriyor. Hangi şehre giderseniz gidin, pişman olmayacaksınızdır.