Difteri aşısı ne zaman bulundu?

03.03.2025 0 görüntülenme

Difteri aşısı, insanlık tarihindeki en önemli tıbbi buluşlardan biridir. Bu aşı sayesinde, özellikle çocukları etkileyen ve ölümcül olabilen difteri hastalığı büyük ölçüde kontrol altına alınmıştır. Peki, bu hayat kurtaran difteri aşısı ne zaman bulundu ve geliştirildi?

Difteri Hastalığının Tarihi

Difteri, Corynebacterium diphtheriae adlı bakterinin neden olduğu, bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalık, özellikle solunum yollarını etkiler ve boğazda kalın bir zar oluşmasına neden olabilir. Bu zar, solunumu zorlaştırarak ölüme yol açabilir. Difteri, yüzyıllar boyunca salgınlara neden olmuş ve özellikle çocuk ölümlerinde önemli bir rol oynamıştır.

Difteri Aşısının Keşfi ve Geliştirilmesi

Difteri aşısı, 19. yüzyılın sonlarında yapılan yoğun araştırmalar sonucunda geliştirilmiştir. 1890 yılında, Emil von Behring ve Shibasaburo Kitasato, difteri toksinini nötralize eden antitoksinleri keşfettiler. Bu keşif, difteri tedavisinde bir dönüm noktası olmuştur. Daha sonra, 1920'lerde Gaston Ramon tarafından geliştirilen toksoid aşısı, difteriye karşı uzun süreli bağışıklık sağlamıştır. Bu aşı, difteri toksininin zayıflatılmış bir formunu içerir ve vücudun bağışıklık sistemini uyararak antikor üretmesini sağlar.

Aşının Kullanıma Sunulması ve Etkileri

Difteri aşısı, geliştirildikten kısa bir süre sonra yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Aşı, özellikle çocukluk çağı aşı takvimlerine dahil edilmiş ve difteri vakalarında dramatik bir düşüş yaşanmıştır. Günümüzde, difteri aşısı karma aşılar şeklinde (örneğin, DaBT/İPA/Hib) uygulanmaktadır ve bu sayede çocuklar difterinin yanı sıra tetanoz, boğmaca, çocuk felci ve Hib gibi diğer hastalıklara karşı da korunmaktadır.

Difteri aşısı, tıp alanında kaydedilen büyük bir başarıdır ve milyonlarca insanın hayatını kurtarmıştır. Aşı sayesinde, difteri artık nadir görülen bir hastalık haline gelmiştir. Ancak, aşılama oranlarının düşük olduğu bölgelerde hala difteri vakalarına rastlanabilmektedir. Bu nedenle, aşılamanın önemi hiçbir zaman unutulmamalıdır. Unutmayın, aşı olmak sadece kendimizi değil, toplum sağlığını da korumak demektir.