Fetret Devri nedir, nasıl sonuçlandı?

03.03.2025 0 görüntülenme

Osmanlı İmparatorluğu'nun tarihinde bir dönüm noktası olan Fetret Devri, 1402 Ankara Savaşı'nda Yıldırım Bayezid'in Timur'a yenilmesi ve esir düşmesiyle başlayan, taht kavgaları ve iç karışıklıklarla geçen yaklaşık 11 yıllık bir süreçtir. Bu dönemde Osmanlı Devleti, birliği ve otoritesini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Ancak, devletin temelleri o kadar sağlamdı ki, bu zorlu süreçten güçlenerek çıkmayı başarmıştır.

Fetret Devri'nin Nedenleri

Ankara Savaşı'nın kaybedilmesi ve Yıldırım Bayezid'in esir düşmesi, Osmanlı Devleti'nde büyük bir otorite boşluğuna neden olmuştur. Yıldırım Bayezid'in oğulları arasında taht kavgası başlamış, bu da devletin parçalanma tehlikesini beraberinde getirmiştir. Ayrıca, Anadolu'daki beyliklerin yeniden bağımsızlıklarını ilan etmeleri ve dış güçlerin müdahaleleri de Fetret Devri'nin uzamasında etkili olmuştur.

Fetret Devri'nde Yaşananlar

Bu dönemde, Yıldırım Bayezid'in oğulları Süleyman Çelebi, İsa Çelebi, Musa Çelebi ve Mehmed Çelebi arasında amansız bir taht mücadelesi yaşanmıştır. Her biri farklı bölgelerde hakimiyet kurmaya çalışmış, bu da Anadolu'da siyasi istikrarsızlığa yol açmıştır. Şehirler yağmalanmış, halk büyük sıkıntılar çekmiştir. Ancak, tüm bu olumsuzluklara rağmen, Osmanlı Devleti'nin kurumları ve ordu yapısı büyük ölçüde korunmuştur.

Fetret Devri Nasıl Sona Erdi?

Fetret Devri, Mehmed Çelebi'nin diğer kardeşlerini bertaraf ederek 1413 yılında tahta geçmesiyle sona ermiştir. Mehmed Çelebi, Osmanlı Devleti'ni yeniden bir araya getirmiş, otoriteyi sağlamış ve devletin yeniden yükselişe geçmesini sağlamıştır. Bu başarısından dolayı, Osmanlı tarihinde "Kurucu" olarak da anılmaktadır.

Fetret Devri, Osmanlı tarihinin en kritik dönemlerinden biri olmuştur. Devletin birliği ve bekası için büyük bir sınav niteliğindeydi. Ancak, Mehmed Çelebi'nin liderliğinde bu zorlu süreç aşılmış ve Osmanlı Devleti, daha da güçlenerek yoluna devam etmiştir. Bu dönem, aynı zamanda Osmanlı'nın ne kadar dayanıklı ve köklü bir devlet olduğunu da göstermiştir.