Buzullar çöl müdür?
Buzullar Çöl müdür?
Pek çok kişi buzulları sadece devasa buz kütleleri olarak görür ama hayır, buzullar çöl değildir. Aslında, buzullar dünyanın en kurak bölgelerindendir. Çöl denince aklına bol güneş, kum ve sıcağın gelmesi normal. Ancak çölün bilimsel tanımı, yağış miktarının çok düşük olmasıdır. Buzullar da tam olarak bu tanıma uyar.
Örneğin, Antarktika, Dünya'nın en büyük çölüdür. Yıllık ortalama yağış miktarı sadece 166 mm (yaklaşık 6.5 inç) civarındadır. Bu, Sahara Çölü'nden bile daha azdır! Tabii ki, bu yağışın büyük çoğunluğu kar olarak düşer ve buzullar şeklinde birikir. Yani, aslında bolca su var ama sıvı formda değil, donmuş halde. Sıcaklıklar o kadar düşüktür ki, bu su buharlaşmaz ve rüzgarla taşınmaz. İşte bu yüzden Antarktika ve Grönland gibi buzullarla kaplı bölgeler, bilimsel olarak "soğuk çöller" olarak adlandırılır.
Soğuk Çöl Olmalarının Nedenleri ve Sonuçları
Buzulların soğuk çöl olmasının temel nedeni aşırı düşük sıcaklıklar ve buna bağlı olarak düşük buharlaşma ve yüksek nemin olmamasıdır. Yüksek enlemlerdeki veya yüksek dağlardaki bu durum, atmosferdeki su buharı miktarını azaltır. Bu da yağışın çok az olmasına yol açar.
Bu kuraklık, bitki örtüsünün neredeyse hiç olmamasına neden olur. Buzulların üzerinde yosunlar ve likenler gibi ekstrem koşullara dayanıklı birkaç canlı türü dışında pek bir şey yaşayamaz. Toprak dediğimiz şey de aslında donmuş buz tabakasıdır. Bu yüzden, çöl ekosistemlerine kıyasla biyolojik çeşitlilik inanılmaz derecede düşüktür.
Eğer bir gün buzullara gitme şansın olursa, bu kuraklığı ve sessizliği çok net hissedersin. Yanına bolca su almayı unutma, çünkü orada "su var" diye düşünmek seni yanıltabilir. Sıvı suya ulaşmak neredeyse imkansızdır ve kendi suyunu yanına alman şarttır.
Buzulların Çöl Tanımına Uyan Başka Özellikleri
Buzulların çöl olmasının bir diğer yönü de rüzgardır. Çöller genellikle kuvvetli rüzgarlarla anılır ve buzullar da istisna değildir. Antarktika'da, buzulların üzerinden esen katabatik rüzgarlar, karı ve buzu taşıyarak şiddetli kar fırtınalarına neden olabilir. Bu rüzgarlar, yüksek basınç alanlarından buzulların üzerine doğru akar ve deniz seviyesine doğru hızlanır. Bu rüzgarlar, "buzul rüzgarları" olarak bilinir ve oldukça yıkıcı olabilirler.
Deneyimlerime göre, buzulların bu şiddetli rüzgarları, kum fırtınalarının görsel ve işitsel etkisine benzer bir deneyim sunabilir. Sadece kum yerine, etrafta uçuşan kar tanecikleri olur. Bu durum, buzulların karasal çöllere benzeyen bir başka özelliğidir.
Buzulları Ziyaret Ederken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Eğer bir gün bir buzul bölgesine yolun düşerse (örneğin İzlanda, Grönland veya Antarktika'ya), bu kurak ve rüzgarlı ortamda hayatta kalmak için doğru hazırlık yapmalısın.
- Bol Su: Sıvı su bulmak çok zor olacağından, bol miktarda su götürmelisin. Sıcak içecekler için termos işini görebilir.
- Kat Kat Giyim: Sıcaklıklar ne kadar düşük olursa olsun, hareket ederken terleyebilirsin. Katmanlı giyim, vücut ısını ayarlamanı kolaylaştırır. Termal içlikler, yünlü ara katmanlar ve rüzgar/su geçirmez dış katman idealdir.
- Güneş Koruyucu: Buzullarda bile güneşin zararlı UV ışınları güçlüdür. Yüksek irtifa ve kar yansımaları nedeniyle güneş yanığı riski artar. Yüksek faktörlü güneş kremi, güneş gözlüğü ve şapka kullanmalısın.
- Yüksek Enerjili Yiyecekler: Soğukta vücut daha fazla enerji harcar. Kuruyemiş, kuru meyve, çikolata gibi enerji verici atıştırmalıklar hayat kurtarıcı olabilir.
- Navigasyon Ekipmanları: Özellikle sis veya kar fırtınası anında görüş mesafesi sıfıra inebilir. Pusula, GPS cihazı ve harita gibi temel navigasyon araçlarına sahip olmalısın.
Unutma, buzullar harika ama aynı zamanda tehlikeli yerlerdir. Doğru hazırlık, bu eşsiz deneyimi güvenli ve unutulmaz kılacaktır.