Amel defterini ne kapatır?

Amel Defterini Kapatan Şey Nedir?

Amel defterinin kapanması denince akla ilk gelen, kişinin ölümüyle birlikte dünyadaki tüm kayıtlarının sona ermesidir. Ancak bu, defterin tamamen "boş" döndüğü anlamına gelmez. Asıl önemli olan, o deftere neler yazıldığı ve bu yazılanların ahiretteki akıbetimizi nasıl belirlediğidir.

Peki, bir insanın dünyadaki tüm yaptıklarının kaydının tutulduğu bu amel defterini ne kapatır, ya da daha doğru bir ifadeyle, o defterin son kaydını ne oluşturur?

  1. Ölüm Anı ve Son Sözler

Deneyimlerime göre, bir insanın amel defterini kapatan en belirgin an, ölüm anıdır. Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) hadislerinde buyurduğu gibi, "Amellerin akıbetiyle son bulur." Bu, hayatımızın son anında söylediğimiz veya yaptığımız şeylerin, tüm hayatımızı bir nevi özetleyebileceği anlamına gelir. Mesela, son nefesinde Kelime-i Şehadet getiren birinin durumu ile küfür üzere son nefesini veren birinin durumu arasında dağlar kadar fark vardır.

Hadis-i şeriflerde geçen bir örnek: Bir adam, savaşta gösterdiği cesaretle şehit olmuştu. Ancak Efendimiz (s.a.v.), onun cehennemlik olduğunu söyledi. Sebebi sorulduğunda, savaş ganimetinden gizlice bir hırka çaldığı ortaya çıktı. Bu küçücük gibi görünen bir haram, tüm hayatındaki iyi amellerini gölgelemişti. Bu örnek, ölüm anına kadar bile haramlardan kaçınmanın ne kadar kritik olduğunu gösteriyor.

  1. Borçlar ve Kul Hakları

Amel defterini sadece Allah ile olan ilişkilerimiz değil, aynı zamanda kullar ile olan ilişkilerimiz de doğrudan etkiler. Özellikle dünyada ödenmeyen borçlar ve çiğnenen kul hakları, ahirette büyük bir yük haline gelir. Cenab-ı Allah, şehitlerin bile borçlarını affetmez. Bu, kul haklarının Allah katında ne kadar önemli olduğunun bir göstergesidir.

Örnek vermek gerekirse, bir komşumuzun malına haksız yere göz dikmek, bir arkadaşımızın hakkını yemek veya ödemediğimiz bir borç yüzünden birinin zor durumda kalmasına sebep olmak, amel defterimizde kapanması zor bir leke bırakır. Bu tür durumlarda, kişi hayattayken helalleşmek veya hakkını ödemek için çaba göstermelidir. Eğer ölümle bu mümkün olmazsa, ahirette sevaplarımızdan verilerek borçlarımızın ödeneceği bilgisi, durumu daha da ciddileştirir.

Pratik öneri: Eğer birine karşı haksızlık ettiğinizi düşünüyorsanız, mümkün olan en kısa sürede ondan özür dileyin ve durumu düzeltmeye çalışın. Maddi borçlarınız varsa, bunları vasiyetinize ekleyin ve sevdiklerinizin sizin adınıza ödemesini sağlayın.

  1. Tövbe ve İstiğfarın Gücü

Peki, amel defterimizde kapanmayan ama bizi ahirette sıkıntıya sokacak şeyler varsa ne olacak? İşte burada tövbe ve istiğfarın gücü devreye girer. Allah'ın rahmetinden ümit kesilmez. Bir insan, hayatının hangi döneminde olursa olsun, samimi bir tövbe ile günahlarından dönebilir.

Tövbe, sadece "tövbe ettim" demekle olmaz. Tövbenin şartları vardır: Günaha pişman olmak, o günaha bir daha dönmemeye azmetmek ve eğer kul hakkı varsa, o hakkı sahibine iade etmek veya helallik almak. Bu şartlar yerine geldiğinde, Allah geçmişteki tüm günahları affedebilir ve amel defterimize "tövbe etmiş ve affedilmiş" olarak kaydedilir.

Rakamlarla ifade etmek gerekirse, 1000 yıllık bir günahın bile, samimi bir tövbe ile silinebileceği Kur'an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde açıkça belirtilmiştir. Önemli olan, ölüm gelip çatmadan bu fırsatı iyi değerlendirmektir. Bir ayette mealen şöyle buyrulur: "Ey kendi aleyhlerine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir." (Zümer, 53)

Pratik öneri: Her gün düzenli olarak istiğfar yapmaya özen gösterin. Sabah akşam okunan "Estağfirullah el azim ellezi la ilahe illa huvel hayyel kayyume ve etubu ileyh" gibi dualar, günahların silinmesine vesile olur.

  1. Sürekli Sadaka ve Hayırlı Evlat

Bazı ameller vardır ki, kişi vefat ettikten sonra bile sevabı kesilmez. Bunlardan en önemlileri sürekli sadaka (sadaka-i cariye) ve ardında dua eden salih evlat yetiştirmektir. Bir cami yaptırmak, bir okul inşa etmek, faydalı bir kitap yazmak veya bir vakıf kurmak gibi şeyler, insanların faydalanmaya devam ettiği sürece sevabı kişiye ulaşmaya devam eder.

Hadis-i şeriflerde de belirttiği gibi, "Bir insan öldüğünde, onun bütün amelleri kesilir. Ancak üç kişi müstesnadır: Sadaka-i cariye bırakan, faydalı ilim bırakan ve kendisine dua eden salih evlat yetiştiren." Bu, dünyada bıraktığımız etkinin ahiretimizi de şekillendirebileceğinin en güzel kanıtıdır.

Pratik öneri: Kendi imkanlarınız dahilinde bir sadaka-i cariye projesine destek olun veya böyle bir projeyi başlatmaya çalışın. Çocuklarınızı Allah'ın emir ve yasaklarına uygun bir şekilde yetiştirmeye gayret edin.

Kısacası, amel defterini kapatan şey, hayatımızın son anıdır. Ancak o deftere neler yazıldığı, ölümden sonraki durumumuzu belirleyecektir. Bu nedenle, her anımızı, özellikle son anımızı düşünerek yaşamalı, Allah'ın rızasını kazanmaya ve kul haklarına dikkat etmeye özen göstermeliyiz.