Mıhlama hangi yöremize ait bir yiyecektir?
Mıhlamanın Gerçek Kökeni: Karadeniz'in Altın Sarısı Lezzeti
Mıhlamanın hangi yöremize ait olduğunu merak ediyorsan, doğru yerdesin. Gördüğün, duyduğun her şeyden daha fazlasını öğrenmek için gel buraya, çünkü bu lezzetin kökeni hakkında net konuşacağım. Deneyimlerime göre, mıhlamanın anavatanı tartışmasız bir şekilde Karadeniz Bölgesi, özellikle de Artvin ve Rize çevresidir. Bu coğrafyanın eşsiz doğası, insanının emeği ve malzemelerin kalitesi bu lezzeti bambaşka bir boyuta taşımış.
Neden mi böyle söylüyorum? Karadeniz'in yüksek yaylalarında, o serin ve nemli havada, hayvanların otladığı çayırlarda yetişen otlarla beslenen ineklerden elde edilen tereyağı ve süt, mıhlamanın olmazsa olmazıdır. Bu bölgeye özgü, yerel olarak üretilen muhlamalık peyniri (ya da yöresel adıyla "çeçil" veya "mıhlama peyniri") olmadan gerçek mıhlamadan bahsedemeyiz. Özellikle Rize'nin Çamlıhemşin ilçesi ve Artvin'in Borçka, Şavşat gibi bölgeleri, bu peynirin en iyilerinin yapıldığı yerlerdir. Bu peynirler, ısıtıldığında uzayan, tel tel ayrılan yapısıyla mıhlamaya o meşhur dokusunu verir.
Mıhlamanın Malzeme Kalitesi ve Yapım Sırları
Mıhlamanın lezzetini belirleyen en önemli faktörlerden biri, kullanılan malzemelerin tazeliği ve kalitesidir. Özellikle tereyağı burada kritik bir rol oynar. Yaylalardan toplanan taze köy tereyağının rengi daha sarı olur ve kendine has bir aroması vardır. Bu tereyağının eritilip unla kavrulmasıyla lezzetli bir taban oluşturulur. Sonrasında ise önceden rendelenmiş veya ufalanmış muhlamalık peyniri eklenir. Peynirin erimesi ve tereyağıyla bütünleşmesi için sabırla karıştırılması gerekir. Peynir eridikçe o altın sarısı, uzayan iplik gibi görüntü ortaya çıkar.
Doğru un miktarı da çok önemlidir. Çok az un kullanırsan mıhlama çok cıvık olur, çok fazla olursa ise lapa gibi bir kıvam alır. Genellikle mısır unu kullanılır ama bazı yörelerde farklı un çeşitleri de denenebilir. Ancak otantik lezzet için mısır ununun yeri ayrıdır. Peynirin tuzluluk oranı da bir diğer önemli noktadır. Eğer kullandığın peynir tuzluysa, ekstra tuz eklemene gerek kalmaz. Hatta bazen peynirin tuzunu dengelemek için biraz süt veya su eklenebilir.
Mıhlamayı Ne Zaman ve Nasıl Yemelisin?
Mıhlamayı en çok kahvaltıda tercih etsek de, deneyimlerime göre günün her öğününde ayrı bir keyif verir. Özellikle kış aylarında, soğuk bir günde sıcak bir mıhlama mideyi şenlendirir. Yanında taze demlenmiş bir bardak çay ile servis edilmesi klasiktir. Eğer yanında mıhlamayı daha da zenginleştirmek istersen, kavurma veya sucuk gibi yöresel lezzetlerle birlikte deneyebilirsin. Özellikle kahvaltı sofralarında, bu üçlü (mıhlama, kavurma, sucuk) unutulmaz bir lezzet şöleni sunar.
Mıhlamayı servis ederken dikkat etmen gereken birkaç şey var:
- Sıcak Servis Edin: Mıhlama çıktığı gibi sıcak olarak tüketilmelidir. Soğudukça kıvamı değişir ve lezzeti azalır.
- Doğru Tabak Seçimi: Yapışmaz yüzeyli bir tavada veya döküm tavada pişirip, doğrudan tavada servis etmek en doğru yöntemdir. Böylece ilk sıcaklığını daha uzun süre korur.
- Eşlikçiler: Yanına çıtır çıtır kızarmış köy ekmeği, domates ve salatalık dilimleri harika gider.
Eğer yolun Karadeniz'e düşerse, özellikle Rize ve Artvin yaylalarına gitme fırsatı bulursan, orada yerel halkın yaptığı, o taze tereyağı ve peynirle hazırlanmış mıhlamayı mutlaka dene. Gerçek lezzeti yerinde tattığında, evde yapacağın mıhlamanın bile bir başka anlam kazanacağına eminim.