Pozitif ayrımcılık ne demektir kimlere pozitif ayrımcılık yapılması gerekir?
Pozitif Ayrımcılık: Neden ve Kimler İçin?
Pozitif ayrımcılık, bazen yanlış anlaşılan ama aslında daha adil bir toplum kurma hedefi taşıyan bir mekanizma. Temelde, geçmişte veya hala mevcut olan eşitsizlikleri gidermek ve dezavantajlı grupların toplumsal hayata eşit şartlarda katılımını sağlamak için uygulanan geçici bir tedbirdir. Amacı, bir gruba özel bir avantaj sağlamak değil, ortadan kalkması gereken dezavantajları ortadan kaldırmaktır.
Deneyimlerime göre, bu kavramı somutlaştırmak için bazı örneklere bakmak faydalı olacaktır. Örneğin, Birleşmiş Milletler'in Cinsiyet Eşitliği ve Kadınların Güçlendirilmesi Birimi (UN Women) verilerine göre, dünya genelinde kadınların yönetim pozisyonlarındaki temsil oranı hala düşüktür. Bu durumun önüne geçmek için birçok ülke, şirketlerde ve kamusal kurumlarda kadınların belirli bir oranda temsil edilmesini teşvik eden veya zorunlu kılan düzenlemeler getirmiştir. Bu, tam olarak pozitif ayrımcılığın bir örneğidir.
Aynı şekilde, engelli bireylerin toplumsal hayata erişiminde karşılaştıkları fiziksel ve sosyal engeller düşünüldüğünde, onlara iş hayatında veya eğitimde belirli kotalar tanınması veya özel erişim imkanları sağlanması da pozitif ayrımcılık kapsamına girer. Amaç, onların da diğer bireylerle aynı fırsatlara sahip olmasını sağlamaktır.
Kimlere Pozitif Ayrımcılık Yapılmalı?
Pozitif ayrımcılığın uygulanması gereken gruplar, genellikle tarihsel, toplumsal veya ekonomik nedenlerle dezavantajlı duruma düşmüş olanlardır. Bu gruplar çeşitlilik gösterebilir ve ülkelere, hatta bölgelere göre farklılıklar gösterebilir. Ancak genel olarak:
- Cinsiyet: Kadınların eğitim, iş hayatı ve siyasi temsil gibi alanlarda erkeklere göre geri planda kaldığı durumlar söz konusu olduğunda. Örneğin, parlamentolarda kadın temsilinin düşük olması veya belirli sektörlerde kadınların düşük ücret alması gibi.
- Engellilik: Fiziksel, zihinsel, duyusal veya ruhsal engelleri nedeniyle toplumsal hayata katılımda zorluk yaşayan bireyler. Bu engeller, erişilemeyen binalar, iş yerlerinde uygun düzenlemelerin olmaması veya ayrımcı tutumlar gibi çeşitli şekillerde karşımıza çıkabilir.
- Etnik ve Ulusal Köken: Belirli etnik veya ulusal kökene mensup olmaları nedeniyle ayrımcılığa uğrayan veya dezavantajlı konuma düşürülen gruplar. Bu durum, özellikle azınlık gruplarında daha belirgindir.
- Sosyoekonomik Durum: Yoksulluk veya düşük gelir seviyesi nedeniyle eğitim, sağlık ve istihdam gibi alanlarda eşit fırsatlara erişim konusunda zorluk yaşayan bireyler. Kırsal kesimde yaşayanlar veya belirli bölgelerde yaşayanlar da bu kapsama girebilir.
- Yaş: Gençlerin iş bulmada yaşadığı zorluklar veya yaşlıların çalışma hayatından dışlanması gibi durumlar da pozitif ayrımcılık gerektirebilir.
Pozitif Ayrımcılığın Uygulanması ve Öneriler
Pozitif ayrımcılık, hassas bir denge gerektirir. Aşırıya kaçan uygulamalar, başka gruplarda mağduriyet yaratabilir. Bu nedenle, pozitif ayrımcılığın etkili ve adil bir şekilde uygulanması için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var.
Veriye Dayalı Kararlar: Hangi grupların gerçekten dezavantajlı olduğunu anlamak için güncel ve güvenilir verilere dayanmak esastır. Bu, eğitimdeki başarı oranları, işsizlik oranları, gelir dağılımı ve temsil oranları gibi alanlardaki istatistikleri inceleyerek yapılabilir. Örneğin, Türkiye'de belirli mesleklerde kadınların temsil oranının çok düşük olduğunu gösteren veriler varsa, bu alanda pozitif ayrımcılık politikaları düşünülebilir.
Geçicilik Prensibi: Pozitif ayrımcılık, kalıcı bir çözüm değil, bir geçiş sürecidir. Amaç, dezavantajlı grupların eşit seviyeye gelmesini sağlamak ve bu tedbirlerin artık gerekmeyeceği bir toplumsal yapı oluşturmaktır. Uygulama, belirlenen hedeflere ulaşıldığında sona erdirilmelidir.
Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik: Pozitif ayrımcılık politikaları, kimlerin etkilendiği, hangi kriterlere göre uygulandığı ve ne zaman sona ereceği konusunda şeffaf olmalıdır. Bu, kamuoyunda güven oluşturur ve olası eleştirilere karşı daha dirençli olmasını sağlar.
Pratik Öneriler:
- Eğitimde Destek: Dezavantajlı gruplardan gelen öğrencilere burs, ek ders ve mentorluk gibi destekler sunmak, eğitimde fırsat eşitliğini artıracaktır.
- İstihdamda Fırsat Eşitliği: İş ilanlarında dil, ırk, cinsiyet veya engellilik gibi kriterlere bakılmaksızın yetenek ve niteliklere odaklanılmasını teşvik etmek. İş yerlerinde engelli rampaları, erişilebilir tuvaletler gibi fiziksel düzenlemeler yapmak.
- Mentörlük Programları: Dezavantajlı gruplardan bireylere, kariyerlerinde ilerlemeleri için deneyimli kişilerden mentörlük almalarını sağlayacak programlar oluşturmak. Bu, kadınlar için özellikle faydalı olabilir.
- Farkındalık Oluşturma: Toplumda pozitif ayrımcılığın neden önemli olduğu ve kimlere yapıldığı konusunda bilinçlendirme kampanyaları yürütmek.
Unutulmamalıdır ki, pozitif ayrımcılığın amacı hiçbir zaman belirli bir gruba torpil geçmek değildir. Tam tersine, yüzyıllardır süregelen ve hala devam eden eşitsizlikleri ortadan kaldırarak, herkesin potansiyelini tam olarak gerçekleştirebileceği daha adil bir toplum inşa etmektir. Kendi çevrende de bu tür uygulamaların veya eksikliklerin farkındalığını artırarak katkıda bulunabilirsin.