Dondurma ilk olarak kim tarafından yapıldı ve kaç yılında tescil edildi?

Dondurmanın Doğuşu ve Tescili

Dondurmanın ilk ne zaman ve kim tarafından yapıldığı sorusuna kesin bir yanıt vermek zor, çünkü tatlıyı soğutma ve tatlandırma fikri aslında çok eski zamanlara dayanıyor. Ama senin de merak ettiğin o "tescilli" dondurma olayı bambaşka bir hikaye.

İlk Buzlu Tatlı Deneyimleri

Deneyimlerime göre, dondurmanın ilk adımları milattan önceki yüzyıllara kadar uzanıyor. Mesela, Romalıların kışın topladıkları kar ve buzu meyve suları ve balla karıştırarak serinletici içecekler yaptıklarını biliyoruz. Hatta meşhur imparator Nero'nun bile böyle tatlıları sevdiği rivayet edilir. Çinlilerin ise çok daha erken, milattan önce 2000'li yıllarda süt ve pirinci karıştırıp dondurarak şimdiki dondurmaya daha yakın bir tatlı ürettikleri de anlatılır. Yani aslında bu fikir öyle bir anda ortaya çıkmış bir şey değil, nesilden nesile gelişmiş bir lezzet serüveni.

Avrupa'ya Yolculuk ve Gelişim

Bu tatlıların Avrupa'ya asıl yayılması ise biraz daha sonraki dönemlere denk geliyor. Özellikle İtalya, dondurmanın gelişiminde kilit rol oynamış. Marco Polo'nun Asya'dan getirdiği tariflerin İtalyan mutfağına entegre olmasıyla, dondurma daha sofistike hale gelmiş. O dönemlerde süt, krema ve meyve gibi malzemelerle hazırlanan bu tatlılar, soylu kesimin gözdesi olmuş. Hatta Katerina de' Medici'nin Fransa kralıyla evlenirken yanında İtalyan aşçılarını ve dondurma tariflerini götürmesi, dondurmanın Fransa'da da popülerleşmesini sağlamış.

Tescilli Dondurma: Çubuklu Dondurmanın Doğuşu

Asıl konuya gelirsek, yani o "tescilli" dondurma meselesine. Senin de muhtemelen aklındaki o ikonik lezzet çubuklu dondurmadır. Bu devrim niteliğindeki buluş ise çok daha modern zamanlarda, yani 1904 yılında gerçekleşiyor. San Francisco'da yaşayan on iki yaşındaki bir çocuk olan Frank Epperson, bir akşam donmuş meyve suyu karışımını bir çubukla karıştırırken unutup dışarıda bırakıyor. Ertesi sabah donmuş ve çubuğa yapışmış bu karışımı fark ediyor.

Epperson'un Mirası

Frank Epperson bu fikrini yıllar sonra "Epsicle" adıyla tescil ettiriyor. Daha sonra ise adını "Popsicle" olarak değiştiriyor ve bu basit ama dahice buluş, dünya çapında bir fenomen haline geliyor. Düşünsene, bir çocuğun unutkanlığı sayesinde bugün herkesin severek tükettiği bir lezzet ortaya çıkmış. Benim deneyimlerime göre, bazen en büyük yenilikler en beklenmedik anlarda ve en basit fikirlerle doğabiliyor.

Senin İçin Pratik Öneriler

Eğer sen de evde kendi dondurmanı yapmayı seviyorsan, Frank Epperson'un hikayesinden ilham alabilirsin. Farklı meyve sularını, yoğurdu veya kremayı karıştırıp küçük kaplara veya buz kalıplarına dökebilir, içine çubuk batırarak kendi "Popsicle"larını yaratabilirsin. Hatta biraz daha ileri gidip krema, süt ve sevdiğin aromaları (vanilya, kakao, kahve) bir araya getirip farklı lezzetler deneyebilirsin. Unutma, taze meyvelerle yapacağın dondurmalar hem daha sağlıklı hem de çok daha lezzetli olacaktır. Kendi tariflerini denemekten çekinme, kim bilir, belki de sen de kendi dondurma devrimini başlatırsın!